Ekrem Kızıltaş
Ekrem Kızıltaş
HABER7 YAZARI
TÜM YAZILARI

İçimizdeki Fransızlar…

GİRİŞ 16.01.2015 GÜNCELLEME 17.01.2015 YAZARLAR

Sadece ülkemizde yaşayan 77 milyonu ve dünya çapında iki milyara yakın Müslümanı değil; dünya üzerinde kendi inançlarında samimi bütün inanç mensuplarını rencide eden bu kişiler ve destekçileri, söyledikleri hiçbir şeyin doğru olmadığını bile bile marifetlerini de savundular. Ne garip, yüzlerinde kızarma hassasiyeti bile kalmamıştı…

İfade özgürlüğü denilen şeyin, başkalarının inançlarına hakaret manasına gelebilecek şeyleri kapsamadığını, çocuklar bile biliyor oysa.

İçimizdeki Fransızların tam olarak ne olduklarını anlayabilmek mümkün değil. Ama açık olan bir şey var. O da, Fransa’da yaşananların aslında tam olarak ne olup olmadığı konusuna kafa yormadıkları gibi; ifade özgürlüğünün nerede başlayıp nerede bittiği konusuna ‘fransız’ olmaları…

Zaten içimizdeki Fransızlar deyişimiz de bundan, yoksa Fransız filan değiller. Fransa’da da aklı başında insanlar var. Ve onlar da, bu işlerin çok başka hesapların uzantısı olup; İslam’la hiç ama hiç alakası olmadığını biliyor ve söylüyorlar çünkü.

İçimizdeki Fransızların durumu meşhur fıkrada olduğu gibi: Papazın biri, her gün kilisenin tepesindeki haça pisleyen kargadan yana çok dertliymiş. Bir gün bir kaba şarap doldurup haçın altına koymuş. Karga her zamanki gibi gelip haça konmuş, işini gördükten sonra da, şarabı görüp başlamış içmeye. Kargayı yakalayan papaz: “Yahu!” demiş, “Müslüman olsan şarap içmezsin, Hıristiyan olsan haça pislemezsin. Sen ne türlü bir varlıksın?..”   

Yani, içimizdeki Fransızların durumu; papazın Hıristiyan ya da Müslüman olmadığına emin olduğu kargadan bile beter…

Tamam, Diyanet İşleri Başkanımız Prof. Dr. Mehmet Görmez’in "Kutsal değerleri aşağılamak, küçümsemek, istismar etmek, onlara hakaret ve tecavüz etmek, ifade özgürlüğü kapsamında değerlendirilemez” şeklindeki sözlerini duymazdan gelebilirler.

Ama hiç değilse, Papa’nın sözlerine bari kulak vermiş olsalardı. Papa şöyle demiş: "Düşünceyi ifade etmenin de sınırları vardır. Özellikle bir insanın inancına hakaret edilmesi ya da alay edilmesi durumunda… Düşünceyi ifade özgürlüğü temel bir insan hakkıdır, ancak herkesin düşüncesini ifade ederken kamu yararını gözetmesi gerekir. Eğer iyi arkadaşım Dr. Gasparri anneme küfrederse bir yumruk yemeyi bekleyebilir. Bu çok normaldir. Kimseyi provoke edemezsiniz. Kimsenin inançlarına hakaret edemezsiniz. Kimsenin inançlarını dalga konusu yapamazsınız.”

Diyanet İşleri Başkanı’nın sözlerini kaale almayan, Papa’yı dinlemeyen İçimizdeki Fransızlar, bari uluslararası sözleşmeleri, insan hakları belgelerini ve benzeri metinleri dikkate alsalar; o da yok.

Batılı ülkelerin marjinalleri ve içimizdeki uzantıları ne derlerse desinler ve ne yaparlarsa yapsınlar; ortak insan aklı, başkalarının kutsallarına hakareti, küçük görmeyi ve onları rencide edecek davranışları yanlış buluyor ve mahkum ediyor…

İnsanlıktan nasibi olmayan bir güruh ise, varlıklarını başkalarının kutsallarına hakaretle ispat etme derdine düşmüşler; Cehennem’in boş yere yaratılmadığını ispat için uğraşıp duruyorlar…

Ekrem Kızıltaş – Haber 7

ekremkiziltas@gmail.com

YORUMLAR İLK YORUM YAPAN SEN OL