On beş puanlık uzman sorusu
Enflasyonun genellikle bir netice ve faizin de bu neticenin doğmasında önemli bir sebep olduğu, malumdur. Bunun tersinin de doğru olduğu söylenebilir. Ancak ikinci halde işler daha dolaylı olduğu halde, birincide durum çok daha açıktır…
Türkiye’de yaşanmakta olan bazı olaylar, normal insanların akıl erdirebileceği şeyler cümlesinden değildir. Mesela devletin önemli kuruluşlarının başında bulunan kişilerin, memleket ve millet aleyhine olduğunu çocukların bile anlayabileceği hususlarda, sadece kuru inatları sebebiyle büyük zararlara sebep olmalarını, ne kadar kafa yorarsanız yorun, anlayamazsınız.
Akıllarını kiraya vermiş uzmanlar ne derlerse desinler, faiz ve enflasyon arasında ciddi bir bağlantı vardır ve faiz ne kadar yüksek tutulursa, enflasyon da kaçınılmaz olarak yükselir.
Bir memleket meselesi olarak faiz ve enflasyon, sadece üç-beş kişiyi değil doğrudan on milyonları ilgilendirdiği için üzerinde hassasiyetle durulması gereken konudur.
90’lı yıllarda düşük faizlerle elde edilen devlet parasını, yüksek faizlerle devlete satma modası vardı. Bu tür faaliyetler yapanlar kendilerini sanayici ve büyük tüccar olarak pazarlar, bizler de yutmak zorunda kalırdık.
Merhum Erbakan Hoca, Başbakanlığı sırasında oluşturduğu Kamu Ortak Hesabı (Havuz) ile bu oyunları bitirip, devlet kasasına uzanan hortumları kestiğinde de, ortalık karışmış; hiç hesapta olmayan birtakım güçler bile rantiyenin gemisine binerek 28 Şubat Post-modern darbesini gerçekleştirmişlerdi.
AK Parti iktidarı ile başlayan enflasyonu kontrol altına alma girişimleri, rantiyeyi ciddi şekilde rahatsız edince de, devreye Merkez Bankası girdiğini gördük. Mesela 2003’ün sonuna doğru Enflasyon yüzde 20’lerde iken, faizler dönemin Cumhurbaşkanı Sezer’in desteği ile yüzde 50 civarında tutulmaya çalışılmıştı.
Sadece elini değil vücudunu bile taşın altına koymuş bir kadro, her sahada olduğu gibi ekonomi sahasında da ülkeyi ayağa kaldırmaya uğraşırken, içerden birileri güçlerinin yettiği ölçüde bunu engelleme derdine düşmüşlerdi.
Köprülerin altından birçok sular geçtiği ve Türkiye bir bir vesayet odaklarını ortadan kaldırdığı halde; eski dönem kalıntılarının, kontrolleri altında tuttukları mekanizmalarla halen bu çabayı sürdürmeye çalışmaları, dikkat çekici.
Yerlisi ve yabancısı ile, meselelere objektif yaklaşan uzmanların hemen tamamının, Türkiye’de faizlerin mutlaka düşürülmesi gerektiğini söylediği günlerde yaşıyoruz. Ancak tam da bunu yapması gereken Kurumun, yani Merkez Bankası’nın yetkililerinin, -özerk olmayı haddinden fazla önemsedikleri için olsa gerek-, işin gereğini yapmak yerine ipe un serdiklerini görüyoruz. Bu kurumun yetkililerinin aslında yapılmaması gereken birtakım açıklamalar yaparak ekonomide mümkün olduğu kadar karışıklık meydana getirmeye çalışmaları da, işin vahim taraflarından birisi.
Tamam, Merkez Bankası özerk olabilir. Ama petrol fiyatlarının düştüğü ve uluslararası konjonktürün de faiz düşüşünü gerektirdiği günlerde yaşıyoruz. Faizleri düşürmek yerine, Dolar’ın değer kazanmasını, dolayısıyla 77 milyon insanın ödediği faturaların yükselmesini ve bu arada da az sayıda insanın varlıklarına varlık katmalarını sağlayacak açıklamalar yapmak, Merkez Bankası’nın görev tanımları arasında olmasa gerek.
Gelişme ve ilerlemenin önünde takoz olmak isteyenler ve onların gönüllü şakşakçıları, meseleyi nasıl görüyorlar, bilinmez. Ama Milletimiz, gözleri önünde cereyan edenlerin yani sureta haktan gözüken birilerinin, maskeli suratları ile yeni tuzaklar oluşturmaya çalıştıklarının farkında.
Eski Türkiye’nin bütün fren ve vesayet mekanizmalarını dağıta dağıta gelinen bu günlerden sonra, bunların her nasılsa kalabilmiş döküntülerinin de yola geleceği günler çok uzak olmasa gerek…
Ekrem Kızıltaş – Haber 7
ekremkiziltas@gmail.com
-
Musa 10 yıl önce Şikayet EtMerkez Bankası bağımsız bir kuruluştur.Hatta Türkiye Cumhuriyeti'nin bile değildir.Bu yüzden paralarda muğlak bir şekilde TÜRKİYE CUMHURİYET MERKEZ BANKASI yazar.Bu da henüz ekonomik bağımsızlığımızı kazanamadığımızın bir ibaresidir.Maalesef durum bu.Beğen Toplam 2 beğeni
-
Ahmet Hamdi Yücel 10 yıl önce Şikayet EtPeki Cumhurbaşkanı Merkez bankası başkanını görevden alamaz mı yetkisi yokmu Zaten adamın Paralelci olduğu her halinden belli Paralelcilerle böylemi mücadele edilir Acilen yetki varsa kullanılmalı görevden alınmalıdırBeğen Toplam 2 beğeni