“Ben ağlamayım da kimler ağlasın hakim bey!” der adam: “Baksanıza adamlar beni nasıl feci bir şekilde dövmüşler… Meğer başıma neler gelmiş de, avukat anlatana kadar farkında bile değilmişim!”

Türkiye’de yaşayan bir kesim insan da; neler yaşadıklarının farkına varabilmek için, yurt dışında yayın yapan -ve elbette Türkiye üzerine değişik hesapları olan mihrakların kontrolündeki- yayın organlarında çıkan haber ve yorumları referans alıyorlar.

Bu kesime mensup insanlar, yabancı yayın organlarında çıkan haber ve yorumları nerdeyse gözlerimize sokacak şekilde havaya kaldırıp, neler yaşadıklarını bu yabancı yayınlarda yer aldığı şekilde kabul etmemizi bekliyorlar. Dahası, bizlerin de neler yaşamakta olduğumuzu bu tür yayınlardan öğrenmemizi istiyorlar.

Neler yok ki bu yayın organlarında yer alan haber ve yorumlarda... Türkiye’de insan hak ve özgürlükleri açısından kötü bir durumda olunduğu, baskıların gün geçtikçe daha da arttığı, muhalif düşüncede olanların sürekli olarak hapse atılma tehdidi ile karşı karşıya oldukları için ağızlarını açmaya bile cesaret edemedikleri… gibisinden iddialar öncelikli olanlar arasında yer alıyor.

Türkiye ekonomisinin iyi durumda olduğu konusunda, yerli yabancı bütün uzmanlar ittifak halinde olduğu halde; ekonomimizin gittikçe kötüye doğru gittiği, yakın bir gelecekte Türkiye’nin ekonomik açıdan tepetaklak olacağı şeklinde, kargaları bile güldürecek iddialar, vukuatı adiyeden.

Bu yayınlar arasında dış politikamızla alakalı olanlar ise en eğlenceli olanları. Mevcut iktidarın; Mısır’da seçilmiş cumhurbaşkanını askeri bir darbe ile devirip işbaşına gelen eli kanlı Sisi ve Suriye’de kendi insanının katleden Esad gibi isimlerle iyi geçinmiyor oluşu bir eksiklik olarak yutturulmaya çalışılıyor. Dahası, kurulduğu günden beri Filistinlileri katleden İsrail’le münasebetlerin asgari bir düzeye inmiş olmasının büyük bir eksiklik olduğuna inanmamızı da bekliyorlar.

İçeriden ve onlarla beraber hareket eden dışarıdan birilerinin, neler yaşadığımızın farkında olmamızı sağlamaya çalışmaları(!) göz yaşartıcı bir durum aslında. Ancak yabancı yayın organlarında yayınlanan bu haber ve yorumlar; yani yaşadığımız iddia edilen şeyler, gerçekte olup bitenle alakasız… Çünkü yabancı yayın organlarında yayınlanan bu haber ve yorumların hemen tamamı içeriden birileri tarafından hazırlanıp servis ediliyor...

Yani içimizden birileri, bütün olup bitenleri mümkün olduğu kadar çarpıtarak haberleştirip, dışarıdaki yayın organlarına gönderiyor ve bunlar orada yayınlandıktan sonra da, tekrar Türkçe’ye çevirip kendi yayın organlarında haberleştiriyorlar: Dışarıdan bizi böyle görüyorlar diye..

Meselenin özü şu: tıpkı başlangıçta aktardığımız hikayede olduğu gibi; birilerinin avukat niyetine kullandıkları yabancı yayın organlarına inanmamız gerekirse, bizim de oturup hıçkıra hıçkıra halimize ağlamamız gerekiyor.

Oysa hepimiz bu ülkede yaşıyoruz ve yaşadıklarımız konusunda da yeteri kadar fikir sahibiyiz. Gün geçtikçe daha iyiye doğru gittiğimizin de…

Ekrem Kızıltaş – Haber 7

ekremkiziltas@gmail.com