Ekrem Kızıltaş
Ekrem Kızıltaş
HABER7 YAZARI
TÜM YAZILARI

Umut ışığı mı, tren lambası mı?..

GİRİŞ 08.08.2015 GÜNCELLEME 10.08.2015 YAZARLAR

Bu oyların emanet olup olmadığı, ayrı bir tartışma konusu. Seçimin ardından ‘emanet oylar’dan bahseden Selahattin Demirtaş’ın, Kandil’den gelen uyarı sonrası, bir daha bunlardan bahsetmemesi anlaşılabilir bir şey. Ama bu oyları verenler arasında bunların emanet olmadığını söyleyenler de var. Ve galiba işin vahameti de burada.

İnsanların birisine ya da bir partiye oy vermelerinin yüzlerce sebebi olabilir. Demokratik bir sistemde yaşıyoruz ve mesela adayın ceketini beğendiği için oy verdiğini söyleyenin bile olduğu bir ülkede insanların oylarını nereye ve niçin verdiklerini sorgulamak anlamlı bir faaliyet değildir.

Ama, oy verilen parti HDP ise ve organik ya da inorganik bir şekilde terörle bağlantılı olduğu malum bu partiye verilen emanet oylardan birisinin sahibi, “Oyumu HDP’ye verdim, öyle emaneten falan da değil, orada barışa ve geleceğe dair bir umut ışığı gördüğüm için” diyorsa, durup biraz düşünmek gerekir.

Barış Süreci konusunda başından beri isteksiz olduğu bilinen ve TBMM’de güçlü bir temsil imkanı yakaladıktan sonra takındığı tavırla tam bir hayal kırıklığı meydana getiren HDP’de ‘Barışa ve geleceğe dair bir umut ışığı görmek’, kolay mümkün olabilecek bir durum değil çünkü.

Bu ışığı gördüğünü söyleyenin barıştan ve gelecekten ne anladığı, düşünülmeye değer bir husus.

Böyle söyleyen birilerinin, her nasılsa ellerinin arasından kayıveren hükümranlıklarını bir daha geri alabilme ümitleri kalmadığı için ‘batsın bu dünya’ modunda olup olmadıklarını tartışmak gerek mesela.

Birisi ‘tünelin ucunda gözüken ışık’tan bahsediyorsa; bu, karanlıktan aydınlığa, zorluktan kolaylığa çıkışın, yani ümidin işaretidir. Ama, tünelin ucunda gözüken ışık, üzerinize doğru gelen bir trenin lambaları ise, durum tam tersine döner. 

‘Orada barışa ve geleceğe dair bir umut ışığı gördüğü için’ oyunu HDP’ye verdiğini söyleyen birisinin bahsettiği ışık, ne tür bir ışık olabilir ki?

Tünelin çıkışına yaklaşıldığını müjdeleyen bir ışık mı, yoksa trenin lambaları mı?..

Çünkü, bağlantılı olduğunu herkesin bildiği terör örgütüne çatışmayı bırakma çağrısı yapmaya bile dili varmayıp, bunun yerine ‘devlet güçleri müdahale etmesin’ gibisinden bir şeyler geveleyenlerde görülen bir ışık bu.

Ve böylesi bir ışığı ‘barış ve gelecek için bir umut ışığı’ olarak değerlendirebilmek, özel bir durum olmalı. Bu özel durum sahiplerinin başlıca tezlerinden birisi de, ‘Terörü önlemenin çaresi de devletin terör örgütü ile mücadeleyi bırakmasıdır’ şeklindedir, malum.

İşin özeti şu galiba: Bu kesim ya çok ‘saf’, ya da milletimizi ‘saf’ zannediyor…

YORUMLAR İLK YORUM YAPAN SEN OL