Ekrem Kızıltaş
Ekrem Kızıltaş
HABER7 YAZARI
TÜM YAZILARI

'Milletine çevrilmiş tanka selam durmam!'

GİRİŞ 26.03.2012 GÜNCELLEME 26.03.2012 YAZARLAR

Aramızda olduğu zamanlarda, ismi geçtiğinde sıcak bir sevgi dalgası estirirdi çoğu insanın gönlünde. Şimdi, her hatırlandığında inceden bir sızı salıyor yüreklere.

Siyasi açıdan her nerede olursa olsun, ülkemiz insanının kendinden bildiği, kendisi gibi olduğuna emin olduğu bir şahsiyetti.

25 Mart 2009’da içinde bulunduğu helikopter düşüp, 48 saat kendisine bir türlü ulaşıl/a/mayınca, bütün bir Türkiye’nin nerdeyse kilitlenmesi ve bütün göz ve kulakların haberlere odaklanması, her faniye nasip olabilecek hallerden değildi…  

Rahmetli ile yüz yüze tanışıklığımız TV5’de Gündönümü isimli programı hazırlayıp sunmaya başladıktan sonra gerçekleşti. İlk karşılaşmamız, bir siyasi parti genel başkanından beklenmeyecek kadar tevazu sahibi olduğunu anlamama yetmişti: ‘Yahu nedir bu bizimkilerden çektiğim. Senin programı çok seyrediyorlarmış, illa ki o programa çıkmalısın diye tutturdular’ derkenki samimiyeti hala gözlerimin önündedir.

İmkan ve fırsat buldukça programa katılması için davet ediyor ve her gelişinde de mümkün olduğu kadar kendisiyle sohbet etmeye çalışıyordum. Ekranda söylenecek şeylerle, özel sohbetlerde söylenebilecek şeyler arasında daima fark vardı çünkü.

Refah-yol Hükümetine destek vermemesi için aldığı tehditlerden bazılarını aktarmıştı. İktidara destek vermemesi için kendisini uyaran ve keskin nişancılar tarafından uzaktan vurulabileceğini ima eden emekli bir askere: “Seni gönderenlere söyle, ben uzaktan çalışmam; adamın yanına gelir ve gerekeni yaparım” deyişini aktarırken, ‘işte Muhsin Yazıcıoğlu bu!’ demiştim içimden.

‘Türkiye İran veya Cezayir olmaz, ama Suriye de olmayacak. Biz buna müsaade etmeyiz’ sözünü sarf etmesine sebep olan gelişmeleri aktarırken; Milletini seven ve zerre kadar kişisel hesaplar yapmadan, şartların gerektirdiği yönde adımlar atabilen ‘adam gibi bir adam’la konuştuğunuzu anlıyordunuz.

‘Namlusunu milletine çevirmiş tanka selam durmam!’ şeklindeki sözü de, tankları Milletimize karşı kullanmak niyetinde olanları uzun uzun düşündürmüştü herhalde.

Refahyol Hükümeti Başbakanı Prof. Dr. Necmettin Erbakan ve Başbakan yardımcısı Prof. Dr. Tansu Çiller’in de iyi bildikleri ve ama çeşitli sebeplerden dolayı telaffuz edemeyecekleri hususları dile getiriyordu, Muhsin Yazıcıoğlu. Ve bütün bunları yaparken de, ne kendisi ve ne de partisi için herhangi bir çıkarı aklının ucundan bile geçirmiyordu.

17 Mayıs 2006, yani Danıştay’a baskın yapıldığı günün akşamı, program konuğumdu rahmetli Yazıcıoğlu.

Olay birkaç saat önce olmuştu ve Danıştay’a yapılan baskın üzerine haberler, yorumlar, iddialar birbirini izliyordu.

Televizyona biraz erken gelen ve özel telefon konuşmaları yapmak için bazen salona çıkan Rahmetli Yazıcıoğlu, uzun bir telefon konuşmasından sonra bulunduğumuz odaya döndüğünde, düşünceli bir şekilde şunları söyledi: “Bu olay çok karışık ama kesinlikle başörtüsü kararı ile filan alakası yok. Danıştay dairelerinden birisinde görülmekte olan, yüz milyonlarca dolarlık bir kamu arazisi davası var ve birileri bu arsalara konabilmek için milyonlarca dolarlık rüşvet ödemesi yapmışlar. İşin ilgi çekici tarafı, baskını yapan avukat da bu işle bir şekilde ilgili.”

Danıştay Baskını ile ilgili yargılama, uzunca bir süre başörtüsü temelli sürse de, sonrasında Ergenekon davası ile birleştirildi, biliyorsunuz. Ancak rahmetli Yazıcıoğlu’nun ifade ettiği kamu arsası bağlantısı, bir ara gündeme gelir gibi olduysa da, sonrasında unutuldu…

Hemen her yönüyle, bu toprakların yetiştirdiği müstesna şahsiyetlerden birisi idi Rahmetli. Aynı zamanda, kelimenin tam manasıyla ‘çok şey bilen birisi’ idi. Vefatına sebep olan helikopter düşüşü de, büyük ihtimalle bu sebeple tezgahlanmış olmalı.

Geride kalanlara düşen, bu tezgahın aydınlatılmasıdır.

Muhsin Yazıcıoğlu ve aynı olayda kendisi ile beraber vefat edenlere, Cenab-ı Hakk’tan rahmet niyaz ediyorum.

Ekrem Kızıltaş - Haber 7

ekremkiziltas@gmail.com

YORUMLAR 4
  • Yusuf Osmanoğlu 13 yıl önce Şikayet Et
    Allah Rahmet Eylesin. 28 Şubat sürecini değerlendirirken "Tarihin akışı içerisinde bir nokta mesabesindedir." diyen Erbakan Hocama ve "Namlusunu milletine çevirmiş tanka selam durmam" diyen Merhum Yazıcıoğluna Rabbim rahmet eylesin.
    Cevapla
  • Aydın EFESİ 13 yıl önce Şikayet Et
    Kalemine sağlık. Merhumun kıymeti vefatından sonra bilinse de, hakkının takdir edilmesi çok güzel. Allah bu millete nice Muhsin'ler nasip eylesin. Makamı cennet olsun inşaallah.
    Cevapla
  • efsane 13 yıl önce Şikayet Et
    yazicioglu. adam = muhsin yazicioglu
    Cevapla
  • turgut1 13 yıl önce Şikayet Et
    Muhsinler dirilsin artık. farklı partilerde de olsa muhsinler bu ülkede bitmez lakin muhsinler çoğalmalı..muhsinlere selam olsun
    Cevapla