Orduevinde sakal standardı...
'Ordu evleri, askeri gazinolar ve sosyal tesislerde yapılan düğünlere katılacak misafirlere yönelik türban, sarık, cübbe ve takke yasağı kaldırıldı' haberi de bunlardan birisi.
Milli Savunma Bakanlığı, Ordu Evleri, Askeri Gazinolar ve Sosyal Tesisler Yönetmeliği'nde değişiklik yaparak, düğün yapacakların riayet edeceği özel anlaşma şartları'ndan birisi olan: "Yaşının ilerlemesi nedeniyle dini inançlarına uygun olarak sade bir şekilde sakal bırakmış kişiler ile yaşlı annelerden yüzü açık olacak şekilde eşarplı olanların dışında; sakallı, cüppeli, sarıklı, takkeli, türbanlı vb. çağdaş olmayan kıyafetlerle gelenler, günlük sakal traşı olmamış ütüsüz ve kirli elbiselerle gelenler, yabancı uyruklu kişiler ordu evine giremezler" şeklindeki ibareyi kaldırmış. ,
Dikkatinizi çekerim, düzenleme buraların normal işleyişi ile alakalı değil; sadece bu tesislerde yapılacak düğün ve nişan törenlerine katılacak misafirlerle ilgili bir rahatlama sağlanmış oluyor böylelikle. Ne demiştik, hiç yoktan iyidir.
Herhangi bir şekilde başına gelmemiş ya da yaşayanlardan duymamış olanların bilemeyeceği bir özellikti bu. Düğün için orduevinin salonunu kiralamışsanız, her nasılsa konulmuş kılık kıyafet yasaklarıyla karşılaşıyordunuz. Yani 'parayı verip salonu kiraladım, kim ne karışır' denilemiyordu.
90'lı yılların sonuna doğru İstanbul'daki orduevlerinden birisine uğramam gerekene kadar bilmediğim bir konuydu bu. Bir düğün vesilesiyle yanımdaki arkadaşla beraber orduevinin düğün salonuna uğrayıp, hayırlı olsun diyecek ve çıkacaktık hesapta. Dış kapıdaki nöbetçi, beni ve arkadaşımı şöyle bir süzdükten sonra, 'girin bakalım' dediğinde kısmen rahatladık. İkimiz de sakallı idik ve bunun problem oluşturabileceği yönünde kaygımız vardı çünkü.
Düğün salonunun kapısına geldiğimizde, görevli asker biraz beklememizi istedi. Az sonra yanımıza gelen bir astsubay, 'sakallarımızın standartlara uygun olmadığını, dolayısıyla düğün salonuna giremeyeceğimizi' söyledi. Tam da bu konu üzerine konuşurken yanımızdan geçen sakallı birisini görünce, standardın ne olduğunu anladım; o kişinin sakalı sadece çenesindeydi.
Astsubaydan, hiç değilse ayaküstü bir hayırlı olsun diyebilmek için düğün sahibini kapıya çağırmasını istemeye niyetlenirken, kızkardeşini evlendiren arkadaşımız yanımıza geldi. Gelmemiz onu oldukça sevindirmişti ve bizi içeri götürmeye çalışırken, durumun garipliğini fark etti.
Sakallı olduğumuz için içeri alınmadığımızı söyleyince şaşıran arkadaşımız, 'ne münasebet, bu salonu bu akşam ben kiraladım ve bunlar da benim arkadaşlarım. Kimin girip kimin giremeyeceğine siz karar veremezsiniz' diye, astsubaya çıkıştı. Ancak kurallar vardı ve bunlar çenesinde sakalı olanlar için esnetilse de, bizim için esnetilemezdi.
Bizim yüzümüzden huzursuzluk olsun istemiyorduk; arkadaşımıza meseleyi büyütmemesini, subay olan damada da aksettirmemesini söyleyip ayrıldık.
Tam o günlerde İzmir'de bir teğmenin yaşadıklarını okuyunca, meselenin aslında çok da basit olmadığının farkına vardık. İzmir'de görev yapan bir teğmenin her ikisi de hacı olan annesi ve babası, oğullarının orduevinde yapılan düğününe alınmamışlardı.
Anne başörtülü ve baba sakallı olduğu için oğullarının düğününü, orduevinin karşı kaldırımından izlemek mecburiyetinde kalmışlardı; gözyaşları içerisinde...
Askeri tesislerde yapılacak düğünlere katılacak kişilerle ilgili yönetmelik değişikliği, yerinde ve güzel bir adım. Ancak unutmamak lazım, atılması gereken başka adımlar da var.
Askeri müzeler ve yine askerle irtibatlı başka bazı yerlerde de benzer tuhaf yasaklar var, bildiğimiz kadarıyla.
Ülkemize yakışmayan ve bırakın yaşayanları, duyanları bile inciten bu tünden yasaklara bir an evvel son vermekte fayda var.
-
aytek yıldızben 13 yıl önce Şikayet Etne gereği var ki. almadıkları belli. ne gereği var orduevinde düğüne. gidersin halk içinde düğün salonunda yaparsın düğününü. ananda baban da düğününe gelir. zaten ana baba düğünde olmadıktan sonra o düğüne ne gerek var. hem orduevi ne demek. subayevi. hakimevi. öğretmenevi. polisevi. bıktık bu evlerden. milletin parasıyla meslek guruplarına yapılan bu ev anlayışı kominist rejimin sosyal tesisleri gibi. kapansın kardeşim. benim paramla buralar işletilmesin. yapın referandumu görelim. zaten kalkarsa yönetmeliğe de ihtiyaç yok.Beğen Toplam 5 beğeni
-
Sabit Kal 13 yıl önce Şikayet Etfransizlar bu memlekete hakim olsalardi bile böyle bir muameleye cesaret edemezlerdi:. annesi basörtülü, babasi sakalli oldugu icin ogullarinin dügününü karsi kaldirimdan seyrettirmeye hangi isgal gücleri cesaret edebilirdi? ama bu asker, isgal güclerinden daha zalim ve daha din düsmani "bazilarinin" eline düsmüstü bir zamanlar.Beğen Toplam 9 beğeni