Ekrem Kızıltaş
Ekrem Kızıltaş
HABER7 YAZARI
TÜM YAZILARI

28 Şubat: Parayı takip et, suçluyu bul!

GİRİŞ 29.06.2012 GÜNCELLEME 29.06.2012 YAZARLAR

Ne dönemdi ama!.. Yaşaması zordu, soruşturma ve araştırması da aynı şekilde, zor.

Ağırlıklı olarak ideolojik kılıf giydirilmiş operasyonların yürütüldüğü bir dönemdi 28 Şubat. İdeolojiler arkasına sığınan ve kendilerinden başka herkese tepeden bakan birileri, ülkenin milyarlarca dolarını ustalıkla yağmalamışlardı.  2001’de patlayan ekonomik kriz bazı gözleri açmış olsa da, ‘atı alan Üsküdar’ı geçmişti’.

Dönemin sorumlularından bazıları tutuklu durumda, gözaltı ve  tutuklamalar bundan sonra da süreceğe benziyor.  TBMM Darbeleri ve muhtıraları Araştırma Komisyonu’nca oluşturulan 28 Şubat Alt Komisyon’u da,  dönemle ilgili şahitlikleri olanları dinlemeyi sürdürüyor.

Yeni başlayan soruşturma ve araştırma sürecinin neticesinin ne olacağını tahmin etmek zor. Çünkü başlamasının üzerinden 15 sene geçmiş olan bir süreçten bahsediyoruz. Yani  mürur-u zaman olgusu devreye girebilir.

Bir başka ve belki de esas mesele de, sürecin esas sorumlu ya da sorumlularına uzanılıp uzanılamayacağı…

Görünüşte laik, Atatürkçü, çağdaş, ilerici… gibi birtakım kisvelere bürünerek ülkeyi yaşanmaz hale getirenlerin çoğunun aslında ‘figüran’ olduklarını söylemek mümkün. Esas oğlanlar muhtemelen daha derinlerde.

Esas oğlanların yönlendirmesi ile ortalığı karıştıran ve bize post-modern darbe sürecini yaşatanlara ulaşılsa bile, bütün bunların neden olup bittiği ve netice olarak kimin/kimlerin kazançlı çıktığı şeklindeki sorunun cevabının bulunması sağlanmış olmayacak herhalde.

Polisiye romanlarda sıkça geçen ve belki gerçekte de polisler tarafından kullanılan ‘parayı takip et, suçluyu bulursun!’  şeklindeki tabir, bu meselenin derinlerine ulaşabilmekte belki de en kestirme yol olabilir.

28 Şubat Alt Komisyonu’na bilgi veren ANASOL-D Hükümeti'nin Ekonomiden Sorumlu Devlet Bakanı Güneş Taner’in, Türkiye'de darbelerin nasıl gerçekleştirildiğine yönelik ilgi çekici bir analizi yer aldı gazetelerde.

Askerleri harekete geçiren unsurun 'ekonomik standartlarının bozulması' olduğunu belirten Taner: "Ekonomik durumları bozulunca kıpırdanmaya başlarlar. Önce basını kullanırlar, ardından siyasetçilerin kusurlarını fısıldamaya başlarlar. Ahengin bozulduğunu yayarlar. Son olarak Dışişleri bürokratlarını devreye sokarak dış bağlantılarını sağlayıp darbe için teşebbüse geçerler" diyor.

Haberlerde Taner’in söyledikleri tam olarak yansıtıldı mı, bilmiyoruz. Çünkü güzel olsa da eksik bir analiz bu.

Darbelerin iç ve dış çeşitli etkenleri olduğu es geçilemeyecek bir husustur. Özellikle rant çevrelerinin problemi olan ‘ekonomik standartların bozulması’ durumunun, 28 Şubat sürecinin önemli sebeplerinden birisi olduğu da, malum.

Taner’in 2001 krizi ve sonrasında olup bitenler için söyledikleri, belki de bambaşka bir araştırma konusu: "Derviş diye birini aldı getirdiler. İMF'den 40 milyar dolar borç aldılar. Bu parayı bankalara dağıttılar. Kime dağıttılar? Kimleri zengin ettiler? Gidin siz ona bakın. Kemal Derviş'in 'eşim' diye yanında getirdiği kadın kim ona bakın."

Evet, ne diyor Güneş Taner: ‘Parayı takip edin, suçluyu bulursunuz!’

28 Şubat Alt Komisyonu’nun Taner’e sorduğu sorular arasında, bakanlığı döneminde ‘Kamu Ortak Hesabı’ ya da diğer adıyla ‘Havuz’un neden kaldırıldığı var mıydı, bilmiyoruz.

28 şubat’ı araştırırken, Kamu Ortak Hesabı’nın kimlerin ekonomik standartlarını bozduğunu  ve bu standartlara tekrar kavuşmak isteyenlerin ne gibi yollara başvurduklarını da araştırmak, faydalı olabilir.

Konuyu şöyle  bir soruyla daha açık ifade edebiliriz: Devletten düşük faizlerle aldıkları parayı, yüksek faizlerle  yine devlete borç vererek, güya sanayi ve ticaret yapan ve bu kapı yüzlerine kapanınca 28 Şubat’ın düğmesine basıp, sonrasında kurulan hükümete ilk iş olarak Kamu Ortak Hesabı uygulamasına son verdirenler kimlerdi?..

28 Şubat sürecinde 300 milyar dolar civarında bir kayıp söz konusu.

Ne diyorduk? Parayı takip et, suçluyu bulursun!..

Ekrem Kızıltaş / Haber 7
ekremkiziltas@gmail.com

YORUMLAR 3
  • üsküdarlı ARİF 13 yıl önce Şikayet Et
    doğru söze ne denirki.. vah vah deyip ağlayanlarmı dersin.bu millete tenekeleri otomobil diye yuturanlarımı söylersin. yunanistanda hükümeti yıkmak için toplananımı sorarsın.gazla çalışan o zamanki bir kısım medyayımı dersin yoksa susrluk için ışık södürürken birden hükümetin düşmesi için bazı 5 li çetelerin dolmuşuna binenlerimi dersiniz.kızıltaşın görüşüne katılıyorum kalemine sağlık.
    Cevapla
  • levent 13 yıl önce Şikayet Et
    ıktıdarda kım vardı ne yaptılar. ıktıdarda ecevıt bahcelı yılmaz - ecevıt ın ekonomıden sorumlu bakanı bu hırsızlıga dayanamadı ıntıhar ettı - yılmaz zaten uzan cavıt caglar ve hortumcuların tarafında ıdı - pekı bahcelı ne yaptı - hıc bır sey - ortalıkda donen mılyarlarca dolarlık 300 mılyar cıvarında hırsızlıgın farkına bıle varamadan bon bon seyrettı - kafa yok beyın yok akıl yok goz yok hıc bır seyı olmayan bır zavallı nasıl gorsun mılletın soyuldugunu
    Cevapla
  • Muhammed Ali 13 yıl önce Şikayet Et
    savcılar göreve !. parayı takip edip suçlular kolayca bulunabilir ! kimler iflas etmiş ya da ettirilmiş ! kimler zenginler kulübüne girmiş ? hangi zenginler sermayesini katlamış? şimdi hesap zamanı...
    Cevapla