Ekrem Kızıltaş
Ekrem Kızıltaş
HABER7 YAZARI
TÜM YAZILARI

Sivas, Başbağlar; sorular ne zaman cevap bulacak?..

GİRİŞ 04.07.2012 GÜNCELLEME 04.07.2012 YAZARLAR

2 Temmuz 1993’te Sivas’ta yaşanan Madımak Oteli faciası ile ilgili olarak, belirli bir kesimin kendi faraziyeleri üzerine oluşturduğu kanaat, sanki bir kaziye-i muhkeme (tam, sağlam hüküm) imiş  gibi, tekrarlanıp duruyor yıllardan beridir: Sivas’ta yobazlar bir araya geldiler ve Madımak Oteli’ne sığınmış olan 33 aydını diri diri yaktılar!..

Bazıları bilmeden 37 rakamını telaffuz ediyor olsa da, konunun hassasiyetini bilenler 33 rakamı konusunda ısrarcıdırlar. Bu arada hayatını kaybeden diğer 4 kişi de, -o gece Sivas’ta, aslında çok daha fazla insanın öldürüldüğü de rivayet edilmektedir- aydınlatılmayı bekleyen sırlar arasında.

O günleri şöyle bir hatırlayalım: İktidarda DYP-SHP Hükümeti var. SHP’nin ileri gelen isimleri Erdal İnönü, Murat Karayalçın ve Hikmet Çetin Başbakan Yardımcıları.

Sivas, davul sesleri arasında kılınmak zorunda kalınan cuma namazının hemen ardından hareketlenmeye başlamış ve durumun iyiye doğru gitmediğini hissedenler tedbir arayışında. Ancak gittikçe yükselen hararete rağmen; gerek dönemin Sivas Valisi ve gerekse bir şekilde kendilerine ulaşılan Ankara’daki yetkililere göre her şey yolunda, problem yok.

Kalabalık, protesto edilenlerin sığındığı Madımak Oteli’nin önünde toplandığında dahi, gerek şehirdeki ve gerekse Ankara’daki yetkililerle yapılan görüşmelerde aynı mesaj tekrarlanıyor: Merak etmeyin, her şey kontrol altında

Kim bilir, belki otel yanmaya başladığında dahi görüşülen yetkililerden aynı cevap gelmiştir: Her şey kontrol altında!

19 yıl sonra sormak gerek: Kontrol altında olan ne idi acaba? Zaten olması beklenilen şeyler olduğu için mi rahattı Ankara’dakiler?

Sivas ve Madımak konusunu 19 senedir temcit pilavı gibi kullanan ve olayla zerre kadar alakası olmayanları suçlama vesilesi olarak kullanmayı alışkanlık halene getiren kolaycılara, ‘insaf yahu!’dan başka söylenebilecek bir şey yok.

Ancak yüreği gerçekleri öğrenmek için çarpanlar, çok önemli bazı soruların cevabının bulunması için gayret etmek borcundadır. Sivas’ı tezgahlayan ve bu olayın sürekli olarak çatışma vesilesi olarak kullanılmasını hedefleyenlerin oyununa yeteri kadar gelindi çünkü.

Daha önce Sivas’ın bir ilçesinde yapılan Pir Sultan Abdal Şenlikleri’nin neden o yıl Sivas’a alındığı…

Sadece Sünni kesim tarafından değil Aleviler tarafından da tepkiyle karşılandığı bilinen Aziz Nesin’in, özellikle de Salman Rüşti’nin İslam’a hakaretlerle dolu kitabını yayınladığı günlerde, şenliklere niçin davet edildiği…

Cuma namazı kılındığı sırada davul çalarak halkı etkinliklere davet etmenin hangi akla hizmet olduğu…

Saatler boyunca Madımak Oteli önünde devam eden gösterilere, polis ya da asker marifetiyle neden müdahale edilmediği…

Otel yanmaya başladıktan sonra yangın için gelen itfaiyenin kimler tarafından engellendiği…

Olayların ardından o gün şehirde olmayan insanların da aralarında bulunmadığı kişileri ihbar mekanizmasını kimlerin oluşturduğu…

Başlangıçta ölüme sebebiyet olarak görülmeye başlanan davanın, sonradan nasıl “anayasal düzeni değiştirmeye teşebbüs”e dönüştürüldüğü…

Sorular çok yerimiz az. Bu ve benzeri soruların cevaplarını, 1993 yılında bundan önce ve sonra yaşanan başka birtakım olaylarla bağlantılı bir şekilde aramak gerek belki de. 5 Temmuz 1993 akşamı Erzincan Başbağlar’da katledilen 33 kişiyi de, kesinlikle unutmadan tabii.

Hazır konu açılmışken şunu sorabiliriz: 19 Yıldır Sivas Olayları’nı ısrarlı bir şekilde takip edenler, bu arada bu olaydan üç gün sonra ve bağlantısı varmış gibi gerçekleşen Başbağlar’daki katliam konusuna neden hiç eğilmezler acaba?

Hani, konu gerçekten adaletin tecellisi olsaydı, bu iki meselenin birlikte gündeme getirilmesi çok daha iyi olabilirdi de…

ekremkiziltas@gmail.com

YORUMLAR 2
  • darbeleredurde 13 yıl önce Şikayet Et
    insanların. inançlarını alaya alan,hakaret edenler olayın birinci dereceden suçlusudur ! başbağlarda kendi halinde olan ve madımakla uzaktan yakından ilgisi olmayan gariplerle ilgili kimselerin sesi çıkmıyor.zaten müslümanlar ateistler in % 1 kadar davalarına sahip çıksaydı bu hallerde olmazdık.kıytırıktan haberlere yüzlerce yorum yazan bizler bu konularda varlık gösteremedikçe sizden -bizden bir halt olmaz ! ses ver türkiye ! meeee..
    Cevapla
  • ekrem kehribar 13 yıl önce Şikayet Et
    herhalde . gelmez sayın yazar tayip erdoğan muhtar bile olamıyordu.
    Cevapla