Kemal Derviş’e de ‘gel bakalım’ denilecek mi?
Devletin vatandaş tarafından kendisine ödenmesi gereken vergi ya da benzeri alacakları konusunda ne kadar hassas, yani klasik tabirle ‘şahin olduğunu’ biliriz. Ancak bir dönem çeşitli yollarla hazinesine uzanan eller hususunda ne kadar ‘güvercin olabildiğini’ de öğreniyoruz şimdilerde.
55. Mesut Yılmaz Hükümeti’nin Ekonomiden Sorumlu Bakanı Güneş Taner, TBMM Darbeleri Araştırma Komisyonu’na Kemal Derviş’ten şöyle bahsetmişti: "Derviş diye birini alıp getirdiler. İMF'den 40 milyar dolar borç aldılar. Bu parayı bankalara dağıttılar. Kime dağıttılar? Kimleri zengin ettiler? Gidin siz ona bakın. Kemal Derviş'in 'eşim' diye yanında getirdiği kadın kim ona bakın."
Sonrasında Ergün Diler’in kendisiyle yaptığı konuşmada konuyu biraz daha açtı Taner: “Ben yıllarca üç kuruş alabilmek için IMF'nin kapısında bekledim. Adam 40 milyar dolar getirdi. Buraya kadar güzel! Ama o paralar ne oldu? Buna bakan yok! Düne kadar üçü beşi hesap eden IMF niye o paraları verdi? (…) O para iki devlet bankasının kasasına konulup piyasayı canlandıracağına batık bankalara dağıtıldı. Batacağı kesin olan bankalara ama 3 ama 5 neyse verildi.
Bunları kim dağıttı? Neden dağıttı? Kriter neydi? Bilen yok! (…) 40 milyar dolar gitti! Hazinede bunların belgesi vardır. Olmalı!..”
Derviş’in bakanlık yaptığı dönemin MHP’li Ulaştırma Bakanı Enis Öksüz’ün konuyla alakalı söyledikleri de ilgi çekici: “Boğaz'a yapılacak tüp geçit için kredi arıyorduk. Dünya Bankası'ndan bize 14.9 faizle kredi buldu. Ben de Japonya'dan kredi buldum. Hem de istedikleri faiz 0.75'ti. 40 yıl geri ödemeli. İlk 10 yıl ödemesizdi. Bu paraya karşı çıktı. (…) Ecevit, Derviş'e "Neden karşı çıkıyorsunuz?" diye sordu. Cevap ilginçti: Dengemizi bozar!
(…) Liderler adamın peşinde koşuyorlardı. Para bulup getirdi. Ama paranın nereye gittiğini takip edemedik. Özel bir görevi vardı. Yerli sermayeyi biçerek yabancılara kapıları sonuna kadar açtı. Bankalar ve sigorta şirketleri el değiştirdi. (…) Merkez Bankası, Başbakanlık ve medya birlikte ülkeyi batırıyordu.” (Takvim, 29.06.2012)
Kemal Derviş olayında bir de, Polonya asıllı Yahudi bir ailenin kızı olduğu ve CIA'nın önemli adamlarını bulundurduğu Kongre Kütüphanesi’nde görev yaptığı söylenen Catherine (Stachniak) Hanım var. Derviş’in eşi olarak bilinse de, konu biraz karışık anlaşıldığı kadarıyla. ‘Alışık olduğumuz kurallar dışında yaşantısı olduğu’ belirtiliyor, ne demekse.
Güneş Taner’in, Enis Öksüz’ün ve başka birçok kişinin söyledikleri, 28 şubat Süreci’nin devamı olan bir günlerde, birilerinin memleketimizi ‘Yağma Hasan’ın Böreği’ gibi gördüklerini ortaya koyuyor. Fırsat bu fırsat diye, götürmekte sınır tanımamışlar…
Taner’in Darbe Komisyonu ve ardından kendisine söylediklerinden sonra, iddiaların muhatabı olan Kemal Derviş’le de konuşmuş Ergün Diler ve:"Her zaman böyle iddialarla karşılaştım. Birçoğunu duymazdan geldim. Bunu da ciddiye almıyorum. Dava açsam, ciddiye aldığım anlamına gelir. " cevabını almış.
Kemal Derviş ciddiye almıyor olsa da, konu oldukça ciddi. Az buz bir paradan bahsedilmiyor, milyarlarca dolar söz konusu!
Hesaplar görülmeye başlandığına göre, artık TBMM Araştırma Komisyonu mu yoksa 28 Şubat soruşturması kapsamında savcılar mı çağırır bilinmez ama, Kemal Derviş’e de ‘gel bakalım’ denilmesi gerektiği açık…
ekremkiziltas@gmail.com
-
METİN AKARSU 13 yıl önce Şikayet Etbir söz vardır.... atı alan üsküdar'ı geçmiş... bizde pisliklerinimi ayıklıyıcaz. o dönemde kim varsa hepsini vatandaşlıktan red edin ülkeye sokmayın bir daha bu topraklara pis ayaklarını basmasınlar bize yeter, yeterde bunu yapacak müslüman nerde bilemiyorum. ben yakın zamanda kıyametin kopacağınada inanıyorum dünya'nın her bir köşesinde müslümanlar inananlar öldürülüyor yok ediliyor. hepimiz ağzımızı açmışız sıranın ne zaman bize geleceğini hesap etmeden bekliyoruz. allah bizlerin yardımcısı olsun. hayırlı cumalar.Beğen Toplam 2 beğeni
-
Mustafa ÇELİK 13 yıl önce Şikayet Etbunun hesabı mutlaka sorulmalı. bazı yorumcular hala bırakın bu belden aşağı vurmayı diye yorum yapıyoralar.inanamıyorum hala bu zihniyetteki insanlar bu ülkede var demekki yazık.Beğen
-
muxtarx 13 yıl önce Şikayet Etecevitin dediği gibi. ecevit zaten bunu itiraf etmişti hatırlarsanız akşam uçak geldi 17 milyar dolarla sabah bir baktıkki kasada gelen paralar uçmuşBeğen Toplam 4 beğeni
-
Meftun 13 yıl önce Şikayet Etbize ne kardeşim adamın karısından. bu bel altı vurmaları bırakalım artıkBeğen Toplam 2 beğeni
-
Abdullah Öz 13 yıl önce Şikayet Etbatık bankaların yönetim kurullarında kimler vardı?. öteden beri bankacı,finanscı olanlar değil, bir de emekliler vardı...iyi maaşlarla görev yapan...ve bunların,, bankacılıkla ilgili kariyerleri de yoktu...onları oralara, kimler niçin getirmişti..bu konu da açıklığa kavuşmalı bence...Beğen Toplam 3 beğeni