Ekrem Kızıltaş
Ekrem Kızıltaş
HABER7 YAZARI
TÜM YAZILARI

Boğaz köprülerine kat atamayız, ama…

GİRİŞ 10.08.2012 GÜNCELLEME 10.08.2012 YAZARLAR

Köprülerin bakımlarının yapılması gerekiyor ve bakımın kış aylarında yapılması demek, kaos... O zaman bu işin nispeten rahat olan yaz aylarında yapılması gerekli, öyle de yapılıyor.

Medyanın kolayına geldiği için, Fatih Sultan Mehmet ve Haliç köprülerinin bakımları üzerine epeyce haberler izledik, bitene kadar izleyeceğiz de.  İşin güzel tarafı, gelecek yıl yapılacağı söylenen Boğaziçi Köprüsü’nün bakımı sebebiyle de şimdiden korkutuluyoruz. Bakım yapılacağı sırada yayınlanacak haberlere hazırlık olsun niyetiyle herhalde.

Evet üçüncüsü yapılana kadar Boğaz’da iki köprümüz var; sabah ve akşam saatlerinde kalabalık olmalarına alıştığımız gibi, bakım dönemlerinde çekilecek sıkıntılara da razı olmak durumundayız.

Tamam, muhtemelen sizlerden bazılarının da aklına geldiği gibi, köprülere kat atamayız. Ama ilave şerit yapma imkanı da mı yok?..

Prof. Dr. Ekrem Pakdemirli’nin, 15 Temmuz tarihli Star Gazetesi’ndeki yazısı, bu sıkıntıya çözüm sadedinde bir yazıydı. Ancak her nedense, köprü(ler)de yaşanan sıkıntılar üzerine haberler yapanlar da dahil olmak üzere, kimsenin pek dikkatini çekmedi.

Prof. Pakdemirli, ‘Bir öneri’ başlıklı yazısında, İkinci köprünün tasarım safhasında, bu köprü ve yaklaşma, uzaklaşma yol ayaklarının beşer şeritli olmasını niye diretemedik diye hayıflanırım.”  dedikten sonra şunları söylüyor:

“Bu köprülerde (Fatih sultan Mehmet ve Bogaziçi) önemli yatırım yapmadan ikişer şerit ilave etmenin mümkün olduğunu düşünüyorum. Bu şeritlerden otomobillerin geçişine müsaade edilir. Şu anda birinci köprünün bacakları bir engel gibi görünmesi bizi farklı düşünmekten alıkoymamalı. Hafif kompozit malzemelerden 125 cm’lik konsol kirişlerin şimdiki yaya yol bakımın yan duvarlarına monte edilmesi mümkün görünüyor. Düşündüğüm konsol kirişlerin aralığı 80 cm olduğu takdirde, bu ilaveler köprüye azami 360 ton (sadece 7 TIR yükü) fazladan bir yük getirir. Böyle bir yük (o bölgenin deprem emniyet katsayısını bilmiyorum) tasarım kriterlerinde bir değişiklik getirmeyecektir. Deprem riski ile ilgili tasarım katsayıları değiştirildi ise, köprünün ilk ağır bakımında düşey kablolarının değiştirilmesi gereği zaten var. Dolayısı ile ilave konsol kirişlerden dolayı köprünün güçlendirilmesi gereği yok.

Yok biz risk almamalıyız diye bir söylem gelişirse, trafiğin yoğun olduğu saatlerde, ağır kamyonların geçişi iki saat kadar ertelenir, ek şeritler açılır, trafik yoğunluğu geçtikten sonra ağır vasıtalar geçerken ek şeritler kapatılır. Konsol kirişlerde artabilecek maksimum yük 600 ton olup, ağır kamyonların geçişinin durdurulması halinde köprünün toplam tasarım yükü artmayacak aksine azalacaktır.

Tabiatıyla, bu köprüye yaklaşma ve uzaklaşma yolları üçer şerit olduğundan bunların da dörder şerite çıkarılması gerekecektir. Birinci köprünün kapasitesini  %33 artırmak için yapılacak toplam harcama yirmi milyon doları geçmeyecektir. Böyle bir çözüm ikinci köprüye uygulandığında, köprünün araç geçirme kapasitesi %25 artmış olacaktır. Bu değişiklik en çok yirmi milyon dolar maliyetine çıkar. Bu kapasite artışı için yapılacak masraf, bir aylık ilave taşıt geçiş gelirleri ile amorti edilecektir. İnşaat ve makine mühendisi olmuş öğrencilerimin konunun üzerine eğilmeleri dileğimle.”

Nasıl, makul değil mi?

Başta köprü üzerindeki bakım çalışmalarının insanları ne kadar zor duruma düşürdüğü ile ilgili haberler yapan medya organları, ama özellikle de yetkililer Prof. Dr. Ekrem Pakdemirli’nin teklifi üzerinde ciddi ciddi düşünmeliler…

Ekrem Kızıltaş - Haber 7

ekremkiziltas@gmail.com

YORUMLAR İLK YORUM YAPAN SEN OL