Ekrem Kızıltaş
Ekrem Kızıltaş
HABER7 YAZARI
TÜM YAZILARI

Beyazların siyahlara çektirdikleri!..

GİRİŞ 20.08.2012 GÜNCELLEME 20.08.2012 YAZARLAR

Geride bıraktığımız Ramazan Ayı’nın en dikkat çekici özelliklerinden birisini Ali Bulaç bahsedince fark ettim: Geçtiğimiz Ramazan, bundan öncekilere nazaran, oruç tutanların oruç tutmayanlar üzerindeki baskılarından(!) veya oruç tutmayanların gasp edilen haklarından çok az bahsedilen bir Ramazan oldu.

Oruç tuttuğu için dövüldü… Oruç kavgası… Oruç baskısı… gibisinden başlıklar konusunda oldukça fakir bir Ramazan Ayı yaşadık, hamdolsun.

Daha da önemlisi, bundan önceki Ramazanlarda nerdeyse hakim medyanın tamamında yaygın olan ‘nasıl oruç tutmayabilirsiniz’ mealindeki yazı dizilerinden de pek eser yoktu.

Malum, dini kaynaklarda oruç tutamayacak olanlarla ilgili verilen bilgiler, ‘hükümler böyledir, ama yine de siz bilirsiniz; çok şiddetli bir maniniz yoksa tutarsanız daha iyi olur’ şeklinde neticelendirilirken; oruç tutulmaması gerektiğine inananlar cephesinin yayınlarında,  en ufak bir bahanenin bile aç-susuz kalmamak için kullanılması gereği tavsiye edilir ve ‘azıcık bile rahatsızsanız, siz siz olun oruç tutmayı zinhar düşünmeyin’ gibisinden telkinlerde bulunulurdu.

Belki gündemin yoğun olmasından, belki artık netice alamayacaklarını anlayınca bıktıklarından, belki de bu türden yayınlar yapacak zevatın yaz dolayısıyla tatillerini yapıyor oluşundan… Bilinmez, ama net olan şu: Geçtiğimiz Ramazan, oruç tutmayanların haklarını koruma(!) ve oruç tutmayanların sayılarını mümkün olduğu kadar artırma cephesinin yayınlarında ciddi bir düşüş yaşandı.

Ramazan’ın son günlerinde, Nobel ödüllü romancımız Orhan Pamuk’un Almanya’da yayınlanan haftalık ‘Die Zeit’ Gazetesi’ne verdiği bir mülakatta söyledikleri, bu sene az rastlasak da geçmiş yıllarda bu türden yayınlar konusunda teşvikkar tutumları olduğunu düşündüğümüz kesimler hakkında, -tam olarak denilemese bile yine de- ‘içerden’ geldiği varsayılabilecek oldukça dikkat çekici bilgiler verir nitelikteydi.

Ajansların konu ile ilgili olarak geçtikleri haber şöyleydi: “Nobel ödüllü yazar Orhan Pamuk, Almanya'da haftalık yayımlanan Die Zeit Gazetesi'ne verdiği röportajda çok tartışılacak açıklamalarda bulundu. Kendilerini halktan üstün gören ve ülkesinin insanlarından nefret eden 'üst sınıf'a katlanamadığını belirten Pamuk, "Türkiye'deki burjuvazi beni sinirlendiriyor. Hem dar görüşlü hem benciller. Kibirleri ve bu küstah tavırlarından tiksiniyorum." dedi. Türk üst sınıfının askeri darbeler ve Kürt sorunu karşısındaki tepkisizliğini de eleştiren Pamuk, kötü muamelelerin bu insanları rahatsız etmediğini vurguladı. Halkın çoğunluğunu oluşturan başörtülü kadınlara yukarıdan bakıldığına işaret eden ünlü yazar, burjuvazinin bu tavrını, eskiden Güney Afrika'da beyazların siyahlara olan davranışına benzetti.”

Daha önce yaptığı bazı açıklamalar sebebiyle epeyce tartışmalara sebep olan Orhan Pamuk’un bu sözleri, araya Ramazan Bayramı girdiği için belki biraz dikkatlerden kaçacak, ama herhalde içerden sayılabilecek birisinin yaptığı bir açıklama, hatta nerdeyse bir tür itiraf olarak değerini her zaman koruyacaktır.

Kendilerini halktan üstün gören ve ülkesinin insanlarından nefret edenlerle alakalı olarak, ‘dışarıdan’ yapılan değerlendirmeler, subjektif olmakla malul kabul edilebilir. Ancak bahsini ettiği kesimi iyi tanıyan bir isim olan Orhan Pamuk’un söyledikleri, itiraza mahal bırakmayacak derecede açık ve şu ana kadar ciddi bir itiraz da gelmedi.

Konu hakkında görüşlerine başvurulan isimlerin çoğunun yorumları da, Pamuk’un haklılığını doğrular  ve hatta bazı örneklerle destekler nitelikte.

Eğer gündemi ciddi şekilde etkileyecek başka gelişmeler olmazsa, Bayram sonrası günlerde Orhan Pamuk’un söyledikleri üzerine epey konuşulacak demektir…

Not: Mübarek Ramazan Bayramınızı tebrik eder, cümlemiz için hayırlara vesile olmasını niyaz ederim.

Ekrem Kızıltaş - Haber 7
ekremkiziltas@gmail.com

YORUMLAR İLK YORUM YAPAN SEN OL