Ekrem Kızıltaş
Ekrem Kızıltaş
HABER7 YAZARI
TÜM YAZILARI

‘7 çok geç’ten, ‘6 çok erken’e…

GİRİŞ 12.09.2012 GÜNCELLEME 12.09.2012 YAZARLAR

İnsanlar tarafından yapılan hiçbir şeyin mükemmel olmadığını ve olamayacağını da biliriz. Ancak bazı şeyler başka bazı şeylerden daha iyi olabilir. Ama en mükemmel zannedilen şeyde bile daima bir eksiklik vardır. İnsanlık işte…

Yeni eğitim-öğretim sistemi olarak uygulanmaya başlanacak olan 4+4+4’le alakalı olarak da benzer bir şey söylenebilir; tabii ki mükemmel değildir, ancak her halü karda kendisinden önceki sisteme nazaran çok daha iyi olduğuna da şüphe yoktur.

Zamanla düzeleceğini umduğumuz bazı sıkıntıları olsa da, mecburi eğitim süresinin kesintili hale gelmiş olması ve gereklerini yerine getirmek kaydıyla öğrencilerin her aşamada tercihlerini değiştirebilecek olmaları bile daha iyi dememiz için yeterli.

Malum, ‘kesintisiz 8 yıl’, bir eğitim öğretim projesi olarak değil, insanımızın geleceği konusunda değişik niyetleri olan birilerinin dayatması olarak karşımıza çıkmıştı. Yıllarca maruz kaldığımız bu dayatmanın manevi hayatımızda açtığı yaraların tespiti mümkün değil belki, ama meslek eğitime vurduğu darbe üzerinden bir hesap yapılacak olursa, ülkemizin kaybının on milyarlarla ifade edilmesi gerekebilir.

8 yıl kesintisiz’e, eğitim-öğretim açısından ihtiyaç olduğunu düşündüklerinden değil, güya ideolojileri adına taraftar olanlar, yeni uygulanacak sistemle ilgili rahatsızlıklarını çeşitli şekillerde ifade etmeyi sürdürüyorlar.

Konu gündeme geldi geleli dile getirilen argümanların ısrarla tekrarlanmasından ibaret olan bu karşıtlıklarının herhangi ciddi bir temeli olmadığının kendileri de farkındalar. Ancak çok fazla dile getirirsek,  belki sistemde bir gedik açarız ümidi ile olsa gerek, ha bire konuşup duruyorlar.

Okula başlama yaşının birkaç ay öne çekilmesini, çocuklarımıza yapılan zulüm gibi anlatıyorlar. Dahası, itirazları en gür seslendirenler, vaktiyle ‘7 çok geç’ diye haykıranlarla aynı…

 ‘7 çok geç’ diye bağıranlar, şimdi ‘6 çok erken’ sloganına sarılmış durumdalar.  Oysa mevzuat açık, çocuğu için bulunduğu yaşın erken olduğunu düşünenlerin alabileceği basit bir rapor, meseleyi halledecek.

Konunun medyada işlenmesi sırasında en çok dile getirilen konulardan birisi ‘çocuk gelinler’, ve bir diğeri de ‘çocuk işçiler’ meselesi.

4+4+4 matematik bir işlem olarak 12’ye karşılık geliyor ve eğer yanlış okumuyorsak, sistem 12 yıl mecburi eğitimi öngörüyor. Yani bu memleketin çocuklarından her birisi mecburi olarak 12 yıl öğretim görecek…

‘4+4+4 sistemi bize göre yanlıştır ve bunun böyle olduğu göstermek için bulabildiğimiz her sebebe sarılmalıyız’ gayretinin, insanlara basit bir toplama işlemini bile yanlış yaptırabiliyor olması, en azından şaşırtıcı.

8 yıl kesintisizde söz konusu olmayan çocuk gelinler ve çocuk işçiler meselesinin, nasıl olup da 4+4+4’te gündeme gelebileceği ciddi bir soru işareti.

Milli Eğitim Bakanlığı, her bir çocuğun 12 yıl temel eğitim alıp almadığı ile ilgili. Görevi de, bunu mevzuatın gösterdiği doğrultuda temin etmek. Bakanlık şimdiye kadar 8 yıllık sürenin doldurulup doldurulmadığı ile nasıl ilgileniyor idiyse, aynı şeyi bundan sonra 12 yıllık süre için yapacaktır herhalde.

Çocuk gelinler ve çocuk işçiler meselesi, aslında çok daha başka bir konu ve muhatabının da Milli Eğitim Bakanlığı’ndan başka kurumlar olması gerek. Türkiye’nin geneline bakıldığında istisnai bir durum olduğunu söyleyebileceğimiz çocuk gelinler ve çocuk işçiler konusu, hukuki açıdan bir suç teşkil ediyorsa eğer, -ki bildiğimiz kadarıyla öyle- bu konu, MEB’den daha çok kolluk kuvvetlerinin ilgi sahasına girer.

4+4+4 sisteminin çocuklarımızın ve dolayısıyla ülkemizin geleceği açısından daha verimli bir hale getirilebilmesi için katkı sağlayabilecek eleştiriler yerine, basmakalıp laflarla vakit geçirenler; sistemin uygulanması sürecinde daha ciddi bir şekilde konuya eğilebilirler belki… Ümit işte…

Ekrem Kızıltaş - Haber 7

ekremkiziltas@gmail.com

YORUMLAR İLK YORUM YAPAN SEN OL