Time'ın o sayısı; sahiden var mıydı?
Söylenti sonraları revize edildi ve bahsi geçen dergide ve aynı grubun bir başka dergisi olan Life'da, Şahinkaya'nın ‘dünyanın en zengin 50 generalinden birisi ' olarak gösterildiği şekline dönüştü. 20 milyon doların üzerinde olduğu iddia edilen servetinin kaynağı olarak da, 1980 sonrası F-16 uçaklarının alımı sırasında dönen rüşvet gösteriliyordu, rivayetlere göre.
12 Eylül öncesinin Hava Kuvvetleri Komutanı olan E. Org. Tahsin Şahinkaya, konu ile ilgili olarak uzun yıllar sustuktan sonra, 2010'da yapılan anayasa değişikliği sonrası, bir gazeteye yaptığı açıklamada, söylenenlerin kesinlikle doğru olmadığını ve adı geçen dergileri kimsenin kendisine gösteremediğini belirtme ihtiyacı duymuştu.
Time'ın ya da Life'ın böyle bir sayısı var mıydı, halen meçhul.
Belki vardı ve dergilerin Türkiye'ye gelen az sayıda nüshasına, durumun farkında olan birileri tarafından el konuldu. Belki de dergiler, böyle bir haberle çıkmanın yanlış olduğu kanaatine vararak dağıttıklarının önemli bir kısmını geri topladı… Ya da başka bir şey. Ama böyle bir şeyden bahsetmenin bile oldukça tehlikeli olduğu o günlerde, dilden dile dolaşan böyle bir konu vardı.
1997'nin Aralık Ayı'nda Amsterdam'dan Hamburg'a gitmek üzere bindiğim trende tanıştığım bir kişiden dinlediklerim, rivayetlerin ‘doğru olduğu' yönünde kanaatimi pekiştirdi.
Trende tanıştığım kişi, sol kesimdendi ve 12 Eylül sonrası günlerde bahsi geçen derginin kapak fotokopisini değişik adreslere postalarken yakalanıp gözaltına alındığını, sonrasında da Türkiye'yi terk etmek zorunda kaldığını anlatmıştı. ‘Babam sizdendi' demesi ve ‘uzun yıllar sonra Hollanda vatandaşı olarak ziyarete geldiğinde, gözaltına alınıp bir de işkence gördüğünü' söylediği Türkiye'den bahsederken, gözlerinin -vatan hasreti sebebiyle- yaşla dolması, ayrı bir konu…
O arkadaşla sonraları Amsterdam'da tekrar karşılaştık. Sohbet esnasında Time'ın bahsi geçen sayısının kapağıyla ilgili herhangi bir şey bulunabilir mi diye sorduğumda, bunun mümkün olmadığı cevabını verdi.
12 Eylül generallerinden halen hayatta olan iki tanesinin mal varlıkları tekrar gündemde. Sürmekte olan 12 Eylül Davası için istenen kayıtlardaki rakamlar, görenlerin deyimiyle dudak uçuklatacak seviyede imiş.
Her iki şahsın da, onlarca farklı banka hesabında bulunan milyonlarca liralarından bahsediliyor. Büyük holdinglere ait hisse senetlerinden, gayrimenkullerinden ve sahibi oldukları başka varlıklardan da tabii.
MASAK tarafından yapılan araştırmanın sonuçları, 2001'den sonraki yılları kapsıyor; bankalar eski kayıtları sildikleri için 2001 öncesi için farklı yollarla araştırma sürdürülüyormuş.
Belgeleri sadece ilgili avukatlar görebildiği ve kopyalanması da yasak olduğu için rivayetlerle idare etmek durumundayız. Bahsi geçen kişilerin mal varlıklarının hatırı sayılır bir seviyede olduğu ve özellikle de son zamanlardaki para hareketlerinin ‘olağandışı' olarak değerlendirildiği, rivayetlerin en önemli tarafı.
ABD'li firmalar, 1980 sonrasında aralarında Türkiye'nin de bulunduğu ülkelerde, uçak satışı için rüşvet dağıttıklarını açıklamışlardı. Türkiye'de verilen rüşvet 23 milyon dolardı, ancak kime ya da kimlerle verildiği açıklanmamıştı. Açıklamada adı geçen ülkelerin çoğunda hükümetler sarsılırken, Türkiye'de bir süre gündemde kalan konu; tam tabiriyle, geçiştirilmişti.
Gelişmelerin bundan sonraki seyrini kestirebilmek mümkün olmasa da, yakın tarihin en önemli konularından olan 23 milyon dolar rüşvet meselesi aydınlatılabilirse eğer, iyi olur. Hele bir de, mahkemenin gündeminde olmadığı söylense de, Time Dergisi'nin o meşhur nüshasının gerçek olup olmadığı da netlik kazanırsa, çok daha iyi…
Ekrem Kızıltaş - Haber 7
-
mikail 13 yıl önce Şikayet Etfevzi bey. o dergi her ülkede farklı sayı ve konu kapak yapar.Beğen
-
surdag 13 yıl önce Şikayet Etkitabına uydurulur. isbat edilse ne olaçak, şike yapan sahaya yansımamış uydurmasıyla cezalandırılmayan bir ülkede , rüşvet içnde çebine girmemiş hesabına yatmıştır diye karar çıkartılır olur biterBeğen Toplam 5 beğeni
-
bahadır yıldız 13 yıl önce Şikayet Etdiyelim dergi bulundu,rüşvet ispatlandı.ne olacak ki.. her ikiside uzatmaları oynuyorlar. yaşlarından dolayı hapse giremezler.bu yüzden herşey tiyatro gibi olacak.bizde darbecileri yargıladık diye tatmin olacağız.adalet sistemi haksız kazançları şehitlere,yetimlere,kimsesizlere iade edebilirse yapılanların manası olabilir.28 şubatın baş mimarlarından demirel orada duruyor.milletten çalınan paraların bir kısmı murat demirel üzerinden demirelin kardeşine aktarılması var.kuruşu geri döndürülebildimi.olay sadece para değil ki.12 eylülde ölenler işkence görenler, asılanlar.çok mu adilane yapıldı.cumhuriyet tarihi boyunca bu türden maskaralıklar bolca yapıulomıştır.mesela istiklal mahkemeleri,dersim.devrim kanunları ile asılanlar.say say bitmez.bütün bunları tek bir cümleyle örtmeye çalışmışlar.mahkemelere adalet mülkün temeli yazmışlar.oysa adalet adaletsizlerin koynunda inliyordu.Beğen Toplam 3 beğeni
-
yuu ksel 13 yıl önce Şikayet Etmanşet. kapak olsa nolur olmasa nolur, kıytırık iki gazetenin reklamı oluyo aradaBeğen Toplam 1 beğeni
-
Fevzi Demirci 13 yıl önce Şikayet Ethatırlatayım dedim artık internet diye bir şey var. www.time.com sitesine girip 1950`den bu güne tüm yazıları saniyeler içinde tarıyorsun. özellikle `tahsin` kelimesini 1980 ile 90 arası rafine ettiğinde: ta taaa kayıt yok!Beğen Toplam 8 beğeni