Alçaklıkta sınır yok!
Bu durumun, bazı İslam ülkelerinde hafta tatilinin Cuma günleri olmasıyla bir ilgisi yok, olay bir ya da birkaç Fransız'ın yaptığı bir alçaklık sebebiyle isimleri açıklanmayan bu ülkelerde yaşanması muhtemel olaylarla alakalı.
Fransa'da bir mizah dergisi, ihtimal Müslümanların Masumiyeti isimli film ya da tanıtımının dünya üzerinde kopardığı gürültüden ilham alarak, son çıkan sayısında Peygamber Efendimiz'le (sav) ilgili karikatürler yayınlamış.
Fransa hükümeti, ABD'de çekilen bir filmin tanıtımının internette yayınlanması üzerine kopan fırtınayı bildiği için olacak, ne olur ne olmaz diye bazı ülkelerde böylesi bir tedbir almayı uygun görmüş.
Tedbirler bununla sınırlı değil, elçiliklerin ve işyerlerinin kapalı olmayacağı yerler için de ek güvenlik tedbirleri alınması söz konusu.
Haftalık kıytırık bir mizah dergisinin, mizahla uzaktan yakından alakası olmayan bir eylemi sebebiyle, dünya çapında tedbir almak zorunda kalan bir hükümetin, derginin önceden açıklayarak yaptığı bu yayına neden mani olmadığı ya da olamadığı, ayrı bir mesele.
Fransa Başbakanı Jean-Marc Ayrault'un, yazılı bir açıklama yaparak, 'Her türlü aşırılığa karşı çıktığının' altını çizip, ‘herkesi sorumlu davranmaya davet' etmesi, anlamlı olmakla beraber işe yaramadı.
Derginin yöneticilerine göre yaptıkları iş ‘basın özgürlüğü' kapsamına giriyormuş. Malum, basın özgürlüğü denince da akan sular duruyor.
Fransa, 65 milyonluk nüfusunun yüzde 10'u Müslümanlardan oluşan bir ülke. Bahsi geçen dergi, geçtiğimiz Kasım ayında da Müslümanları kızdıran türde yayın yapınca, Paris'teki bürosuna molotof kokteylli bir saldırı yapılmıştı. Aynı derginin, 2008 yılında yayınladığı Papa Özel Sayısı sebebiyle Vatikan'la da başının derde girdiği biliniyor.
ABD'de çekildiği söylenen Müslümanların Masumiyeti filminin tanıtımının internette yayınlanması ile başlayan ve şu ana kadar 20 ülkede 30 kişinin hayatını kaybettiği olaylar daha bitmiş değil.
Fransa'daki mizah dergisi tarafından yapılan bu alçaklıktan sonra, gösteriler belki daha da yoğunlaşacak ve yayılacak.
Karikatürler, filmler ve yine karikatürler… Daha öncekiler bir tarafa, Danimarka'da Jyllands-Posten adlı bir gazetede 30 Eylül 2005'te yayınlanan ve sonrasında bir Norveç gazetesi tarafından iktibas edilen karikatürlerin başlattığı kriz epey bir müddet devam etmiş ve dünyanın çeşitli ülkelerinde yapılan protestolar sırasında meydana gelen olaylarda, yüzden fazla kişi hayatını kaybetmişti.
Her ne sebeptense Müslümanları incitmek için özel bir gayret gösteriyor birileri. Yaptıklarının dünyanın geri kalanı tarafından hiç de arzu edilmeyen sonuçlar doğurduğunu gördükleri halde, inatlarını sürdürüyorlar.
Hükümetler, yapılanların yanlış olduğunu bilseler ve bazen büyük bedeller ödemek zorunda kalsalar da, birkaç alçak tarafından irtikap edilen alçaklıklara seyirci kalmaktan öteye gidemiyorlar her nedense.
Kapsamı ve sınırları net olarak belli olmayan ve galiba hiçbir zaman da belirlenemeyecek olan ‘basın özgürlüğü' ya da ‘ifade özgürlüğü' bahanesi ardına sığınılarak yapılan alçaklıkların da sınırı olmuyor böylelikle.
Alçaklıklara karşı tepki göstermek mutlaka gerekli. Ama bunların, büyük ihtimalle araya karışan provokatörler tarafından can ve mal kaybına sebebiyet veren olaylara dönüştürülmesi, maksadın tam tersi neticeler doğuruyor.
İslam söz konusu olduğu zaman kullanılan ‘basın özgürlüğü' ve ‘ifade özgürlüğü' şeklindeki klişelerin, Antisemitizm söz konusu olduğu zaman kullanışsız hale geldiğini, biliyoruz.
O halde soru şu: Antisemit yayınlar söz konusu olduğu zaman paçaları tutuşan, basın ve ifade özgürlüğünü hemencecik unutan ‘özgürlükçü' batılı ülkelerin, İslam söz konusu olduğunda da benzer bir tavır takınmalarını nasıl sağlayabiliriz?..
ekremkiziltas@gmail.com
-
Sabit Kal 13 yıl önce Şikayet Etbatı devletlerin ve hükümetlerinin ''fikir, basın özgürlüğüdür, birşey yapamıyoruz'' iddiaları. sadece danışıklı dövüşün bir parçasıdır. onlar, isterlerse çok şey yapabilirler ve isterlerse bir tane dahi ne karikatür, nede film yayınlatırlar. ama onlar adeta danışıklı dövüş içinde, bir taraftan bu yayınları teşvik, tahrik ve teşviş ediyorlar, bir yandanda müslümanların karşı hareketlerini, güçlürini, stratejilerini çok hassas bir şekilde takip ediyorlar, tartıyorlar, ölçüp biçiyorlar ve çok daha büyük, çok daha sansasyonel, çok daha muhrik/karıştırı olaylarda müslümanlardan gelebilecek tepkileri tartmaya çalışıyorlar. onlar aslında bu karikatürlerle, bu filmlerle büyük bir saldırıya, savaşa hazırlanıyorlar ve bizim reaksiyonumuzu ölçüyorlar. eğer bizim reaksiyon onlara ekonomik olarak ölümcül bir darbe vurabilecek nitetelikte olabilirse, bir müddet daha bekleyecekler, yok eğer gösterdiğimiz tepki, onları korkutacak derecede değilse, o zaman bu tahrikleri dahada artıracaklardır.Beğen Toplam 1 beğeni
-
dosta dost 13 yıl önce Şikayet Etmüslümanları sınıyorlar. bu emperyalist güçler aslında müslümanları sınıyorla yavaş yavaş müslümanların dini değerleriyle oynuyorlar ve alıştırmaya çalışıyorlar allah korusun bir gün mescid-ê aksayı sonrada kabeye dokunmak isteseler hiç şaşmam.Beğen Toplam 2 beğeni