Ekrem Kızıltaş
Ekrem Kızıltaş
HABER7 YAZARI
TÜM YAZILARI

Yorulmadan ve usanmadan…

GİRİŞ 29.10.2012 GÜNCELLEME 29.10.2012 YAZARLAR

Bu da galiba işin hikmetli taraflarından birisi.

Tıpkı İGMG Sosyal Yardım Derneği Hasene'nin Brezilya ve dünyanın farklı bölgelerindeki  faaliyetleri gibi, birçok kuruluş tarafından yürütülen benzeri çalışmalar, bu seneki Kurban Bayramı'nda da yeni tanışmaların olmasını ve bu arada var olanların da iyice pekiştirilmesini sağladı.

Siz bu satırları okurken, biz de geri dönüş yolunda olacağız inşaallah. Foz Do İguaçu'dan sonra Sao Paolo'ya uğradık ve orada faaliyet gösteren birtakım kuruluşların temsilcileri ile bayramlaştık ve fikir teatisinde bulunduk.

Brezilya'ya İslamiyet'in ilk gelişi ile alakalı farklı görüşler olsa da, 1. Dünya Savaşı sonrasında ve daha sonra da Lübnan'da 70'li yıllarda yaşanan karışıklıklar sırasında epey Arap asıllı Hıristiyan ile beraber bir kısım Müslümanın da buraya gelip yerleştiği biliniyor.

Müslümanların bu ülkedeki tarihleri, epeyce ilgi çekici olaylarla dolu.

1865'te Basra Körfezi'ne gitmek niyetiyle yola çıkan ancak Okyanusta fırtınaya yakalanıp Brezilya kıyılarına sürüklenen Osmanlı gemisinde bulunup, burada bulunan ve dinlerinden bihaber Müslümanlara yardımcı olmak üzere kalan Abdurrahman Efendi'nin hatıraları, yaşananları anlayabilmek açısından önemli bir kaynak. Ülkede uzun bir zaman faaliyet gösteren Abdurrahman Efendi'nin neler yaptığı ve sonunda ‘yorulma ve usanç' sebebiyle İstanbul'a dönüşü, bugün yapılabilecekler ve karşılaşılabilecekler konusunda önemli bilgiler içeriyor. (Brezilya Seyahatnamesi, Bağdatlı Abdurrahman Efendi, Hazırlayan: N. Ahmet Özalp, Kitabevi, İstanbul 1995)

O zaman her ne yaşanmış olursa olsun, Brezilya'daki Müslümanların şimdiki durumu, buralarda bir şeyler yapabilmek adına ümit verici.

IGMG Sosyal Yardım Derneği Hasene'nin kurban faaliyetleri için  bulunduğumuz Foz Do Ugiaçu'da edindiğimiz izlenimler, buradaki Müslümanların sosyalleşme konusunda oldukça hızlı mesafeler aldıkları ve özellikle de çeşitli İslam ülkelerindeki sivil toplum kuruluşları ile temasları arttığı takdirde çok daha hızlı mesafeler alabilecekleri yönünde. Aynı durum Sao Paolo ve sanırım bütün Brezilya için de geçerli.

Brezilya ile ilgili en ciddi zorluk dil meselesi. Latin Amerika'nın tamamında İspanyolca yaygın iken, Brezilya'da Portekizce konuşuluyor ve bu dilde İslam'la alakalı yazılı kaynaklar da oldukça az.

Kuruluşunun ilk dönemlerinde geldikleri ya da daha sonra köle olarak buralara getirilenler hariç olmak üzere, Brezilya'daki Müslümanların büyük bir çoğunluğunu, köken olarak İslam Dünyasından göç edenler ve onların çocukları oluşturuyor.

Bu kesimin Arapçayı biliyor ve çocuklarına da öğretiyor olması bir şans. Ancak Portekizce İslami eserlerin kıtlığı, zaman içerisinde onlar açısından da problem  oluşturabileceği gibi, beraber yaşanan insanlara kendilerini ifade etmeleri açısından da bir fakirlik söz konusu. Brezilya asıllı Müslümanların sayısının nispeten az oluşu, belki de bununla alakalı bir durum.

Türkiye'de son zamanlarda bu ülkeye yönelik ilginin artması, ileriye doğru belki daha güzel adımların atılabileceğinin habercisi. Şimdilik sivil toplum kuruluşlarının Ramazan ve Kurban faaliyetleri ile süren münasebetlerin zamanla daha da yoğunlaşması beklenebilir. Türkiye ve Avrupa'daki Türkiye kökenli sivil toplum kuruluşlarının sahip oldukları bilgi ve tecrübelerin Brezilya'dakilere aktarılması; bu ülke ve çevresinde İslami sahada daha güzel çalışmalar yapılabilmesi demektir. Yorulmadan ve usanmadan çalışmak şartıyla…

Portekizce sadece Brezilya için değil, bu dilin konuşulduğu Mozambik ve Angola ile kurulabilecek temaslar açısından da önemli.

Evet, belirttiğim gibi dönüş yolundayız. Brezilya'da kurduğumuz bağlantılar sebebiyle, zaman zaman Brezilya konusuna değinme ihtiyacı duyacağız anlaşılan. Ancak hemen şunu belirteyim ki; her nasıl yapılması gerekiyorsa,  Portekizce bilen gençlerimizin sayısının artırılabilmesi çok ama çok önemli bir konu…  

Ekrem Kızıltaş - Haber7

ekremkiziltas@gmail.com

YORUMLAR 1
  • E.gül 13 yıl önce Şikayet Et
    güldürme beni ekrem abi ya. fikir varmiki teatisinde bulunuyorsun.. fikir insanin kendine has düsüncedir veya onun ürünü. sizde bu hic olmadi olmayacakta
    Cevapla