Ekrem Kızıltaş
Ekrem Kızıltaş
HABER7 YAZARI
TÜM YAZILARI

BM; 192 önemsiz oya karşılık, 1 önemli oyla…

GİRİŞ 12.11.2012 GÜNCELLEME 12.11.2012 YAZARLAR

BM'nin işleyişinin değiştirilmesi ve bu kuruluşun hakikaten ‘Adalet ve güvenliği, ekonomik kalkınma ve sosyal eşitliği uluslararasında tüm ülkelere sağlayacak' şekilde çalışmasını sağlayabilmek kolay bir şey değil, tabii olarak.

Ancak olması gereken bu ve bir yerlerden de başlanması gerek.

193 üyesi olan ve görünürde her bir üyenin eşit oy hakkına sahip olduğu Birleşmiş Milletler'in işleyişinden memnun olmayanlar, memnun olanlardan kat be kat fazladır herhalde.

Kuruluşun icra organı mesabesinde olan BM Güvenlik Konseyi'nin yapısı, şikayetlerin başlıca sebebi olup; bu konuda bir şeyler yapılması gerektiği, aklı selim sahibi hemen herkesin üzerinde ittifak ettiği bir husus.

193 ülkenin üye olduğu Birleşmiş Milletler'in kuruluş sebebi, dünya barışını, güvenliğini korumak ve uluslar arasında ekonomik, toplumsal ve kültürel bir iş birliği oluşturmak' olarak deklare edilmiştir.

Kurulduğu 1945'ten beri,  kuruluş sebebi olarak açıklanan hususa yönelik gayretleri olmuş olsa da, BM'nin daha çok, kurulduğu dönemin galipleri olarak tanınan ülkelerin menfaatlerine hizmet eder tarzda çalıştığı, öteden beri dile getirilen bir husustur.

‘Adalet ve güvenliği, ekonomik kalkınma ve sosyal eşitliği uluslararasında tüm ülkelere sağlamayı amaç edinmiş küresel bir kuruluş' olarak lanse edilen BM'de, 193 üye ülkenin her birine Genel Kurul'da eşit oy hakkı tanınmaktadır.

Ancak, kuruluşun icra organı olarak bilinen ve önemli bütün kararların çıkış merci olan Güvenlik Konseyi'nin statüsü, bu konseyin daimi üyesi olan beş ülke dışındaki bütün ülkeleri ciddi şekilde rahatsız etmektedir.

ABD, Rusya, Çin, İngiltere (Birleşik Krallık) ve Fransa'dan oluşan 5 daimi üyenin yanında, ikişer yıllığına seçilen 10 geçici üyeden oluşan BM Güvenlik Konseyi, kararlarını 9/15 esasına göre almakla beraber, daimi üyelerden her birisi veto yetkisine sahiptir ve bunlardan birisinin vetosu ya da çekimserliği bile konseyin karar almasını engellemektedir.

Özetleyelim: BM'ye üye olan 193 ülke vardır ve çok önemli olmayan kararların alındığı Genel Kurul toplantılarında her üye eşit oy hakkına sahiptir. Ancak önemli kararlar daima Güvenlik Konseyi'nde alınır ve burada 9/15 oranı geçerli olsa da; 5 daimi üyeden birisinin vetosu ya da çekimserliği söz konusu ise, karar alınmamış olur.

Yani bazen kararlar ‘14 önemsiz oya karşılık, 1 önemli oyla' reddedilebilir. Bu durumu, ‘192 önemsiz oya karşılık, 1 önemli oy' şeklinde izah edebilmek de mümkündür.

BM Güvenlik Konseyi'nin fena halde eşitsizlik kokan bu yapısı, bazı hallerde daha da vahim hale gelebilmektedir. Konsey'den çıkan kararların mutlaka uygulanması konusunda çok hassas olunsa da, mesela İsrail söz konusu olduğunda, bu hassasiyetler her nedense kaybolmaktadır.

Kuruluşu BM tarafından sağlanan bir ülke olan İsrail, 22 Kasım 1967'de BM Güvenlik Konseyi'nde her nasılsa çıkan meşhur 242 Sayılı Karar'ı uygulamamakta, daha doğrusu kaale bile almamakta ısrar ederken; bu tarihten sonra alınmış birtakım kararlara istinaden, 1991'de Irak'a milyonlarca bomba yağdırılmış ve 2003'te de Afganistan işgal edilmiştir… 

Vaktiyle kendisini oluşturanların menfaatlerine hizmet edecek şekilde çalışan Birleşmiş Milletler'in yapısı ve çalışma tarzı ile alakalı bir şeyler yapılması gereken zaman, çoktan gelmiştir ve geçmektedir.

Ekrem Kızıltaş - Haber7

ekremkiziltas@gmail.com

YORUMLAR İLK YORUM YAPAN SEN OL