Ekrem Kızıltaş
Ekrem Kızıltaş
HABER7 YAZARI
TÜM YAZILARI

BM; Ya göründüğün gibi ol, ya da olduğun gibi görün!

GİRİŞ 19.11.2012 GÜNCELLEME 19.11.2012 YAZARLAR

Hele bu kuruluşun, İsrail söz konusu olduğu zaman takındığı tavırlar, tam bir yüz karası!

Bu durum, yani eşitlerden çok daha eşit olan 6 ülke ve tabii ki Birleşmiş Milletler'in halihazırdaki çalışma şekli hakkında, geriye kalan ülkeler neler düşünüyordur acaba?..

187 ülke arasında, bahsi geçen 6 ülkeden birisinin yedeğinde oldukları için durumdan memnun olanlar vardır elbette.

Mesela, herhangi bir konuda uzun açıklamalar yapmak yerine, ABD'nin yaptığı açıklamaları ‘biz de' diyerek tekrarlayan Kanada, bunlardan birisi.

Diğer ülkeler, adaletsiz yapının bir gün kendilerini de mağdur edeceğini bile bile, birleşmiş Milletler'i ehven-i şer olarak değerlendirmekten başka çare bulamıyor gibiler. Çünkü patronlara karşı çıkıp, düzenin değişmesini istemenin bir bedeli olduğunun farkındalar.

Kuruluşu, çalışma tarzı, bu zamana kadar yaptıkları ve tabii ki özellikle de yapamadıklarına bakıldığında, oldukça gösterişli bir isme ve aynı şekilde gösterişli bir teşkilat yapısına sahip olsa da, Birleşmiş Milletler denilen kuruluş, aslında yok; sadece varmış gibi yapıyor.

Vaktiyle kendisini kuranların, yani 2. Dünya Savaşı'nın galiplerinin işine geldiği gibi çalışmak mecburiyetinde kalan bu kuruluş, kendisi ile işi olmayan ülkeler açısından zaten anlamsız. Usulen bir üyelik ve toplantılarında boy göstermek için heyetlerce gerçekleştirilen ABD ziyaretleri dışında tabii.

BM Güvenlik Konseyi'nin daimi üyelerinden olmasalar da, belli ölçüde iddia sahibi olan bazı ülkeler açısından, ilerde yola getirilebilecek bir kuruluş olarak düşünülüyor muhtemelen. Ve bu sebeple de el üzerinde tutuluyor, ya da en azından öyleymiş gibi yapılıyor.

Güvenlik Konseyi daimi üyeleri dışında kalan ülkelerin çoğu BM'nin yapısının mutlaka değiştirilmesi gerektiğine inanıyor olsalar da, bunun şimdilik mümkün olmadığının farkındalar. Daha doğrusu imkansız hale getiren de bizzat kendileri.

BM'nin yapısının değiştirilmesine yönelik faaliyetler, Güvenlik Konseyi'nin daimi üyeleri tarafından da dikkatle izleniyor. Ve heveskar ülkeler arasında çıkan -daha doğrusu büyük ihtimalle çıkarılan-, kayıkçı kavgaları sebebiyle, bu konuda yapılan çalışmalar bir türlü amacına ulaşma şansına sahip olamıyor.

Yani patronları kızdıracak talepler, daha dile getirilmeden önce bir şekilde bastırılıyor.

Meraklı olanlar dışında dünyadaki bütün insanlar da, Birleşmiş Milletler'in ‘dünya barışını, güvenliğini korumak ve uluslar arasında ekonomik, toplumsal ve kültürel bir iş birliği oluşturmak' için canla başla çalışan bir kuruluş olduğuna inanıyor hala…

Çoğu ülkenin okul kitaplarında, ansiklopedilerde ve değişik bilgi kaynaklarının çoğunda böyle yazılıyor çünkü.

Ancak bu böyle değil!.. Ve bunun böyle olmadığının farkına varan insanların sayısı da gittikçe artıyor.

Gidişatın farkına varanlar sadece mağdur ülkelerin insanları değil… Varlıkları bir mana ifade etmeyen ülkelerin; dahası, patron pozisyonundaki ülkelerin vatandaşları da, dünyanın gözleri önünde oynanan yakışıksız oyunun farkına varmaya başladılar artık.

Birleşmiş Milletler; ya kuruluş bildirgesinde yazıldığı gibi olacağı, ya da yok olmak durumunda kalacağı bir sürece doğru gidiyor.

Böylelikle, ‘göründüğü gibi olamasa' da; en azından ‘olduğu gibi görünür' bari…

Bu da bir şeydir…

Ekrem Kızıltaş - Haber7

ekremkiziltas@gmail.com

YORUMLAR 1
  • nazim manav 13 yıl önce Şikayet Et
    goze perde,kulaga agirlik demek boyle bir sey. bazilarina basit gelen konularin genelde anlanmamasina cok sasiriyorum--mesela birlikten guc dogmasi,onumuzde iki tane birlesmelik var biri ab oburu abd ve bunlar su an en guclu ulkeler,onumuzde kaya gibi duruyorlar,,,biz muslumanlar bir turlu olayi goremedik,bu bm,de ayni olaya,adamlar sirf kendi cikarlarini dusunuyorlar,biz hala daha armut topluyoruz.acaba bu yasadiklarimiz bir ayetin meyalimidir.
    Cevapla