Ekrem Kızıltaş
Ekrem Kızıltaş
HABER7 YAZARI
TÜM YAZILARI

Biz bu filmi daha önce görmemiş miydik?

GİRİŞ 31.12.2012 GÜNCELLEME 31.12.2012 YAZARLAR

Başbakan ve Genelkurmay Başkanı'nın katılımıyla, üniversitenin de katkılarıyla yapılmış bir uydunun fırlatılma töreni sırasında yaşananlar, çoğu kişiyi biz bu filmi daha önce görmüştük şeklinde düşündürdü.

Olayların sebebi protesto gösterileri olsa da, ODTÜ öğrencilerinin neyi ve niçin protesto ettikleri belli değil… Orta Doğu Teknik Üniversitesi söz konusu olunca, öğrencilerin uydunun donanım kısmının neden yüzde 100'ünün değil de, sadece yüzde 80'inin Türkiye'de yapıldığını sorguladıkları akla gelse de, değil.

Uyduyu neden biz fırlatmıyoruz da, bu işi Çin'e yaptırıyoruz şeklinde bir yaklaşım da yok.

Protestolara sebep olarak gösterilen, ‘Başbakan'ın üniversitemizde istemiyoruz' gibisinden bir izah da, pek akıl karı değil…

Konuyu yorumlayanların sebebe pek ihtiyaçları da yok zaten.

Öğrencilerin molotoflu, lastik yakmalı, taşlı, sopalı eylemlerine polisin biber gazı ve tazyikli su kullanarak, ‘sertçe' müdahale ettiği, tartışanların üzerinde ittifak ettikleri hususlardan birisi.

Ancak polisin üniversiteye yoldan geçerken uğramadığı ve orada olmasını gerektiren sebepler olduğu, pek dikkate alınmamış.

25 binin üzerinde öğrencisi olan bir üniversitede, çoğu başka yerlerden geldikleri ifade edilen hepi topu üç-beş yüz öğrenci tarafından gerçekleştirilen molotoflu, taşlı, sopalı ve lastik yakmalı protestonun demokratik bir hak olduğu konusunda şüphesi olanların sayısı oldukça az.

Başbakan ve Genelkurmay Başkanı'nın katılacağı bir programda öğrencilerin aşırıya kaçabilecek şekilde protesto eylemleri yapacakları haber alındığı için, çok sayıda polisin üniversiteye gelmesi ve eylemlere müdahale etmesini yanlış bulanların sayısı da oldukça fazla, tabii olarak.

Pek akla yakın olmasa da; bu kesim, Başbakan'ın ODTÜ'deki törene katılmadan geri dönmesi ya da polislerin öğrencilerin taşkınlıklarına göz yummasını bekliyordu anlaşılan.

Orası ODTÜ olduğu için bazı konularda öğrencilerin aşırıya kaçmasına bile hoşgörüyle bakmak gerekirmiş gibi bir hava oluşturulmuş durumda. ODTÜ'lüdürler, ne yapsalar yeridir gibisinden bir tavır yani.

Buradan hareketle, Başbakan ve Genelkurmay Başkanı'nın nereye gidip gidemeyecekleri ve bu arada mesela ODTÜ'ye girip giremeyecekleri konusunu, protestoculara sormaları gerekir gibi bir mantıkla karşı karşıyayız.

ODTÜ'lü öğrenciler, protesto gösterilerini daha makul bir şekilde -molotofsuz, taşsız, sopasız ve lastik yakmadan-,  yapabilirler  ve polisin sert müdahalesi ile karşılaşmayabilirlerdi.

Ama öyle olmadı. Gençler, hem de üzerine basa basa yaptıkları açıklamalarla ‘Başbakanı üniversitelerine sokmayacaklarını' vurgulayıp, bunu sağlamaya da çalıştılar.

Bundan sonrası ise kaos… Olup bitenler, ardından yapılan açıklamalar ve konuyla ilgili çoğu akla ziyan yorumlar…

Üniversiteler; rektörün, dekanların, öğretim üyesi ya da görevlilerinin değildir… Tamam, ama sadece öğrencilerin de değildir, bildiğimiz kadarıyla.

Yeni nesilden olanların, öğrencilerin protesto hakkı ve bunun nasıl gerçekleştirilebileceği hakkında sıradışı fikirlere sahip olmaları belki normal. Ancak 12 Eylül öncesi yaşananlarla alakalı olarak dağarcıkları dolu olanların da -muhtemelen iktidar karşıtlığı sebebiyle- aynı paralelde bulunmaları, anlaşılması güç bir husus.

Oysa, daha önce hep beraber seyretmiştik bu filmin benzerlerini… Ve hepimiz biliyoruz ki o dönemin sonunda, beş bin memleket gencini toprağa gömdüğümüzün farkına varmıştık…

Ekrem Kızıltaş - Haber7

ekremkiziltas@gmail.com

YORUMLAR 1
  • yaşar Gürakan 12 yıl önce Şikayet Et
    aklınız neredeydi. bu filmi daha önce gördünüzde aklınız neredeydi...pkk lılar ünüversitelerde çete kurarken aklınız neredeydi saldırı başbakana oluncamı aklınız başınıza geldi!
    Cevapla