Danıştay: Başörtüsü yasağı kanuna aykırı!
Daha önce de bazı sıkıntılar olsa da, hanım avukatların başörtülü olarak görev yapmalarının engellenmesi, yoğun olarak 28 Şubat dönemi ile birlikte başlamıştı.
Engelleme, mahkeme başkanları tarafından yapılıyor gibiydi. Ancak başörtüsü kullanan avukatların sadece mahkemelerde değil, meslekleri gereği girip çıktıkları mahkeme ya da icra kalemi gibi mekanlarda da engellenmeleri, gelişmenin ardında başka hususlar olduğunu ortaya koydu.
Yasak, normal şartlar altında avukatların özgürlüklerinin savunucusu olması gereken barolar tarafından uygulanıyordu. Üyelerini nerdeyse sokakta bile takip ederek, başörtü kullanmalarını önlemeye çalışan barolar, yeni avukat olacak adayların stajlarına engel oldukları gibi, kimlik kartı bile vermiyorlardı.
Türkiye Barolar Birliği meslek kurallarının 20. Maddesi'nde yer alan ''Avukat ve avukat stajyerleri mesleğe yaraşır bir kılık ve kıyafetle başları açık olarak mahkemelerde görev yaparlar'' şeklindeki düzenlemeye istinat edilerek sürdürülen bu uygulama, artık tarih oluyor.
Danıştay, kendisine kimlik kartı verilmeyen bir avukatın açtığı dava üzerine, düzenlemedeki ‘başları açık olarak' ibaresinin yürütmesini durdurdu.
Baroların, meslek kuralları arasına sıkıştırılan ‘başları açık olarak mahkemelerde görev yaparlar' şeklindeki kuralı, kimlik verme konusunda da uyguluyor olmaları; kimlik vermedikleri bir avukatın başvurusuyla sona ererken; böylelikle başörtülü avukatlara mahkemelerde görev yapabilme imkanı da sağlanmış oldu.
Yıllardan beridir sürdürülen utanç verici bir yasağın sona erecek olması, genelde memnuniyetle karşılandı. Ancak, bu adımın kamuda başörtüsü serbestisinin kapısını da açacağını düşünen bazı çevreler, panik halinde.
Bu çevrelerin kapıldıkları panik durumunun haklı olup olmadıklarını önümüzdeki günlerde göreceğiz. Ama korkularında(!) haksız olmadıklarını söylemek gerek.
Danıştay'ın konu ile ilgili kararı, Türkiye'de son yıllarda oynanan büyük bir oyunun artık sonuna doğru gelindiğinin ve taşların artık yerlerine oturmaya başladığının da bir göstergesi.
Karar, Anayasa ve kanunlar cevaz vermiyor olsa da, yönetmelikler ve meslek kuralları gibi birtakım metinlere istinaden uygulanmaya çalışılan yasakların hukuk-dışı olduğunu net bir şekilde ortaya koyan hususlar içeriyor çünkü.
Bir yönüyle kamu görevi olsa da, avukatlığın esas olarak serbest bir meslek olduğu hatırlatılarak, Anayasa hükmü olan ‘temel hak ve özgürlüklerin ancak kanunla kısıtlanabileceği' hususuna atıf yapılan Danıştay'ın gerekçeli kararında altı çizilen hususlar şunlar:
“…Dava konusu edilen maddede dayanağı kanunda yer almayan bu ibareye (başı açık olarak) yer verilmek suretiyle kanunun amacını aşan nitelikte bir düzenleme yapılmıştır. Böylece dava konusu kural, dayanağı kanuna aykırı bir niteliğe dönüşmüştür.
Nitekim, dayanağı üst hukuk normunda bu konuda herhangi bir kısıtlama ya da engelleme bulunmadığı halde söz konusu maddede yer alan bu belirlemenin, Anayasa ve tarafı olduğumuz uluslararası sözleşmelerle güvence altına alınmış olan çalışma hak ve özgürlüğünün ve yine bu düzenlemelerle güvence altına alınmış olan din ve vicdan özgürlüğüne bağlantılı olarak ihlal edilmesi sonucunu doğuracağı da açıktır.''
Hemen hatırlatalım; kamu görevi yapmakta olan hanımlarla ilgili olarak uygulanmakta olan başörtüsü yasağı da, bir yönetmeliğe dayanılarak uygulanmaktadır. Yani, memurların kılık kıyafetlerini düzenleyen yönetmelikte yer alan ‘başı açık' ibaresi de, üst hukuk normlarında (Anayasa, kanunlar) yer almadığı için, kanunlara aykırıdır!..
Nasıl olacağını bilmiyorum… Ama olması gereken açık…
Ekrem Kızıltaş - Haber7
ekremkiziltas@gmail.com
-
Sabit Kal 12 yıl önce Şikayet Ethadi ordan ya..... ne demek hak ve hukuklar, sadece kanunlarla yasaklanabilirmis. hayir efendim, hic bir kanun temel hak ve özgürlükleri engelleyemez. bizi bir cukurdan cikarip, digerinemi atmak istiyorsunuz! yarin bir hükümet gelip, kanun yaparsa, sil bastan yenidenmi yasaklarla ugrasacagiz? olamaz böyle bir sacmalik.Beğen Toplam 2 beğeni
-
abidin yıldız 12 yıl önce Şikayet Etbitsin artık bu zulüm. ekmek gibi su gibi en temel insani ihtiyaç olan; inanç özgürlüğüne ulaşmak ne de zormuş ülkemizde!!Beğen Toplam 1 beğeni
-
kamil hisarlı 12 yıl önce Şikayet Etbu kadar basit bir gerçeği yıllarca duyuramadık. insan hakları ancak kanunla sınırlanabilir; yönetmelik, yönerge vs ile değil. anadolunun masum insanı bunca zamandır öyle zayıfmış ki, bu kadar basit bir gerçeği yıllarca duyuramadı. ortalığı gürültüye boğan bazı despotlar bu sesin duyulmasını yıllarca engelledi. çok şükür o günler geride kaldı...Beğen Toplam 5 beğeni