Mali: Hiçbir şey gözüktüğü gibi değil!
Fransızlar, 1959'da kendilerinden ayrılarak bağımsız kalan bu ülkeye, çeşitli gelişmeleri bahane ederek asker gönderdiler.
Fransız askeri müdahalesi, BM Güvenlik Konseyi tarafından alınan bir karara istinat ediyor. Konsey, Mali yönetimi tarafından yapılan çağrıya uyarak toplanmış ve bölge ülkelerinden oluşan bir gücün duruma müdahale etmesine onay vermişti.
Bölge ülkelerinin çoğunun yanında, ABD ve AB ülkelerinin, hatta Rusya ve Çin'in de desteğine sahip gözüken Fransa, asker gönderme konusundaki aceleciliğini, bölgede gerçekten olup bitenlerden çok, olup bittiği oldukça şüpheli başka bazı gelişmelerle izah ediyor.
Fransa'ya destek olan ülkelerce de paylaşılan ve müdahalenin temel sebebi olarak gösterilen iddia, Tuareg isyanı ile başlayan süreç sonrası, terörist bazı grupların bölgeye yerleştikleri ve etki alanlarını gittikçe genişletmeye başladıkları... İlgi çekici olan ise, bu iddianın çoğu bölge uzmanı tarafından ihtiyatla karşılanıyor oluşu.
Gerek Fransa ve gerekse ona destek olan ülkeler, fiili durumu haklı gösterebilmek için bildik bahaneye başvuruyor ve Mali ‘ye müdahalenin, bölgeyi ele geçirme tehlikesi bulunan aşırı İslami tehlikeye karşı yapıldığı yalanı, böylelikle tekrar sahne alıyor.
İddiaların haklı olabileceğine dair emareler olsa da, daha önce adı bile anılmayan bazı grupların, tam da kendilerine ihtiyaç hissedildiğinde ve izahı mümkün olmayan bir şekilde ortaya çıkmış olmaları, kafaları karıştırıyor.
Fransa'nın Mali'ye müdahalesinin, demokrasinin yeniden tesisi ya da Mali'deki istikrarsızlığa bir çözüm getirme amacıyla yapılmadığı; esas amacın ekonomik çıkarlar olduğu, nerdeyse herkes tarafından bilinen bir husus.
Ancak Mali'nin yer altı zenginliklerinin paylaşılması konusunda oluşmuş bir koalisyon var ortada ve bildiklerimizin çoğu da, onların aktarılmasını uygun gördüklerinden ibaret.
Bölgedeki girişimleri ile batılı ülkeleri tahrik ettiği bilinen ve netice olarak çok şey kaybetmesi beklenen Çin'in bile Fransa'yı destekliyor olması, ayrı bir garabet.
Tuaregler, MNLA (Azavad Bağımsızlığı Ulusal Hareketi), Ensar ed-Din, MUJAO (Batı Afrika'da Birlik ve Cihat Hareketi), Mağrib El-Kaidesi (AQIM)… Örgüt isimleri birbiri ardına zikredilir ve hemen ardından da bunların yapıp ettikleri ile ilgili bir sürü iddia ileri sürülürken, Mali ve çevresinde gerçekte neler yaşandığı kalın bir sis perdesinin ardında kalıyor.
Mali'nin yanında Cezayir ve Moritanya'da yakın dönemde yaşandığı söylenen birçok olayın, bugün yaşananları zemin hazırlamak için yazılan senaryolar olduğu, birçok bölge uzmanınca dile getirilen bir husus.
Meselenin arka planında altın, uranyum ve başka değerli madenlerle alakalı uluslar arası stratejik hesapların yanında, Avrupa ülkelerine uyuşturucu sevkiyatı gibi başka hususlar da var…
Netice olarak, Mali'de yüz milyarlarca dolarlık, oldukça karmaşık bir oyun sahneye konuluyor. Bizler de, bütünü görmek imkanına sahip olamadığımız için, sunulan bilgi kırıntılarıyla yetiniyoruz...
Oysa hiçbir şey, aslında gözüktüğü gibi değil…
Ekrem Kızıltaş - Haber7
ekremkiziltas@gmail.com