İsterse her gün toplar
Başkanlık etmek demek, orada süs gibi oturmak değil, başbakanı ve bakanları bire bir yönlendirmek, bilgi almak, direktif vermek demektir.
Muhalefet buna karşı çıkmaya çalıştı, beceremedi. Muhalif basında koparılan yaygara da havada kaldı.
İktidar çevrelerinde bile "ara sıra toplarsa sorun değil ama her hafta çağırırsa biraz tuhaf olur" diyenler görüldü. Bunlar da muhalefetin bir ara "acaba Tayyip Erdoğan'a rakip çıkarabilir miyiz" diye umutla sarıldığı kişiler.
Tuhaf olmaz. İsterse her gün, her saat başı toplar.
Anayasa, "gerekli gördüğü hallerde" diyor. Aynen böyle diyor. Süre koymuyor, kısıtlamıyor, sınırlamıyor, şarta bağlamıyor.
Muhalefet ağzını açamaz, çünkü bu anayasa, pek sevdiği ve değişmemesi için mücadele verdiği Kenan Paşa Anayasası!...
Eski anayasaya göre de bu böyleydi.
Cemal Gürsel hükümet toplantısına iki kere başkanlık etti. Hem de kendisi başbakanlığa gitmeden, hükümeti ayağına, Çankaya'ya çağırarak...
O zamanlar kimse buna şarlamamıştı...
Başbakan İsmet İnönü bu davete "paşa paşa" icabet etmişti. (Osmanlıca bir deyimdir, okulda öğretiyorlar.)
Cevdet Sunay bu yetkiyi kullanmadı, fakat Fahri Korutürk kullandı. Özellikle Kıbrıs günlerinde.
Başbakan Bülent Ecevit de buna "sivil sivil" boyun eğdi. Birkaç ay sonra Başbakan Sadi Irmak da... (Böyle bir başbakanımız olduğunu gençler hiç duymuşlar mıdır?)
O zamanlar kimse bunlara şarlamamıştı...
Gelelim sonraki anayasa dönemine: Kenan Evren bakanlar kurulunu dört kere topladı. Turgut Özal da yedi kere.
Süleyman Demirel de topladı, iki kere.
Devamı için tıklayın >>>