Engin Ardıç
Engin Ardıç
ALINTI YAZAR
TÜM YAZILARI

Tavuğun orası

GİRİŞ 10.07.2011 GÜNCELLEME 10.07.2011 YAZARLAR

Bu arkadaş bir zamanlar açlık grevi de yapmıştı.

Sebebi neydi, neyi protesto ediyordu vallahi hatırlamıyorum, bir sabah açlık grevine başladı. Elbette bütün televizyon muhabirleri sazan gibi izlemeye geldiler, kameralar kuruldu, ayarlandı, uydu çanakları gökyüzüne dikildi...

Fakat hevesleri çabucak kursaklarında kaldı: Arkadaş akşama doğru acıkmış, açlık grevine "bir buçuk İskender'i" gövdeye indirerek son vermişti!

Bu kişilik yapısıyla Atatürk'ün yüzüne elbette bakamaz.

Fakat bir başka açlık grevinde televizyonculara daha fazla iş çıkmıştı.

Bu sefer açlık grevini yapanlar da televizyoncuların kendileri, ayrıca şirketin muhasebecisi, personel müdürü falandı. (Pardon, bunun kibarcası "insan kaynakları departmanı başkanı" mı oluyor?)

Bunlar bir başladılar, Ramiz Paşa'dan Doğu Perinçek'e kadar bütün "hamiyyetli vatan evlatları" destek vermeye koştular... Hükümete uyuzluk etme vesilesi çıkmıştı.

Bendeniz de o arada, şaklabanlık sevmediğim için, yemek yemeyi ve yazı yazmayı sürdürüyordum.

Fakat bir de baktım, ila maşallah arkadaşlar da sürdürüyorlar!

Kameralar çekim yaptığı sürece soluk benizleri ve uzamış sakallarıyla cılız cılız bakıyorlar, kameralar gidince tavuk suyuna domatesli şehriye çorbası, ayrıca kolalı içecekler, meyva... Aç kalmasın çocuklar!

"Bu ne rezilliktir yahu?" dedim arkadaşlardan birine.

Meğerse "açlık grevi" başka şeymiş, "ölüm orucu" başka şeymiş!

O benim dediğim ölüm orucuymuş. Ölüm orucunda hiçbir şey yenmezmiş. Oysa açlık grevinde hafif gıdalar alınabilirmiş, çorba, meyva suyu, bisküvit (pardon, püskevit) falan.

Pilates topu da getirt, hem hükümeti protesto et, hem kilo ver, hem spor yap, sağlığını kazan.

Yeter ki şalgam suyuyla "acılı Adana" getirtip üstüne de şöbiyet çekme, işin suyu çıkmasın.

Yazının devamını okumak için bu linki kullanabilirsiniz

Engin Ardıç - Sabah

YORUMLAR İLK YORUM YAPAN SEN OL