İkinci cephe de açıldı: Netanyahu'nun sonu mu geliyor?
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, artık iki savaşı bir arada yürütmek zorunda. Birincisi, Hamas'la girdiği savaş; ikincisi ise yolsuzluk iddialarına karıştığı yargılama süreci.
NETANYAHU'YA YÖNELTİLEN SUÇLAMALAR
7 Ekim'in ardından İsrail'de acil davalar dışında yargı süreci yavaşlatılmıştı. Ancak geçen cumadan (1 Aralık 2023) sonra bu durum kalktı ve Netanyahu'nun davasının duruşması bugün (4 Aralık 2023) gerçekleşti. İsrail Başbakanı duruşmaya katılmadı ama ilkbaharda yapılacak duruşmada savunması alınmak üzere çağrılacak.
Netanyahu, 2019'un sonlarında rüşvet, dolandırıcılık ve güveni kötüye kullanmakla suçlanarak, görevdeyken hakkında dava açılan ilk İsrail Başbakanı oldu. Netanyahu tüm iddiaları reddederek, bu gelişmeyi "cadı avı" olarak nitelendirmişti.
YENİDEN ZAFERLE YARGIYA MÜDAHALE ETMEK İSTEDİ
Son genel seçimi kazandıktan sonra, geleceğini garanti altına alma arayışı içine giren Netanyahu, yargı reformu yapmak istemiş, bu muhalif İsrailliler tarafından 7 Ekim'e kadar süren çok büyük protesto gösterilerine sebep olmuştu.
7 EKİM SALDIRISI PLANLARINI SUYA DÜŞÜRDÜ
Hamas'ın 7 Ekim saldırısı sonrası İsrail halkı ve Netanyahu arasındaki "bağ" da farklı bir konuma evrildi. Hamas'ın saldırıları karşısında öfkelenen ve adeta travma geçirmiş olan bazı İsrailliler sert adımlar atılmasını isterken, bazı İsrailliler de yaşanan güvenlik açığı sebebiyle Netanyahu'yu suçladı. Netanyahu hükümetiyle rehinelerin aileleri arasındaki görünür sürtüşme de İsrail toplumunu harekete geçirdi.
Son günlerde protestocular, Netanyahu'nun evinin önünde toplandı ve istifa etmesini istedi. Anketler de İsraillilerin büyük çoğunluğunun Netanyahu'nun ya derhal ya da çatışmalar durur durmaz gitmesini istediğini gösteriyor. Muhalefet lideri Yair Lapid, sosyal medyadan, "Başarısız olan devam edemez. Adı felaketle anılan, ordunun güvenini ve halkın itimadını yitiren kişi, doğru olanı yapmalı ve gitmelidir." dedi.
NETANYAHU'NUN SİYASİ GELECEĞİ KARANLIK
Şu anda, sarsıcı bir krizin ortasında kendini bulan Netanyahu, bir yandan siyasi kariyeri için savaş verirken bir yandan da Hamas'ı tatmin edici bir şekilde yenerek kendini ispatlamaya çalışıyor. Her iki cephede de oyunun sonu Netanyahu için endişe verici görünüyor. Uzmanlar, Netanyahu'nun savaştan sonra görevde nasıl kalabileceğini öngörmekte zorlanıyor. İsrailli tarihçi-yazar Adam Raz da "Bence Netanyahu'nun siyasi kariyerinin sonuna yaklaştığını varsayabiliriz." diyor.
Ayrıca İsrail'in, Netanyahu'nun aşırı sağcı müttefiklerinin istediği türden maksimalist bir zafer kazanması da zor gibi. Zira İsrail sağı, Gazze'de sadece zafer değil, aynı zamanda buranın topraklarına ilhak edilmesini de istiyor.
BATI'DA HOMURDANMALAR BAŞLADI
İsrail'in Gazze'deki katliamlarına ilk gün destek veren Batılı ülkeler de toplumlarında artan baskıdan dolayı yavaş yavaş Tel Aviv'i uyarmaya başladı. Son olarak Fransa Cumhurbaşkanı Macron, "Hamas'ın tamamen yok edilmesinin mümkün" olup olmadığını sorgulayarak, böyle bir girişimin on yıl boyunca savaş gerektireceğini söyledi.
Amerika da bir nebze olsun İsrail'i ve Netanyahu'yu dizginlemek istiyor. Netanyahu ve hükümeti, Filistin Yönetimi'nin Gazze'yi yönetmesini isteyen Biden yönetimiyle anlaşmazlığa düşmüş durumda.
Çatışmalar sürerken, İsrail'in ortalık bir şekilde yatıştığında gerçekte ne istediği konusunda da net bir tablo yok aslında. İsrailliler, Gazze'yi işgal etmek istemediklerini söylüyor ancak İsrail sınırı boyunca bir tampon bölge ve Gazzelilerin özgürlüğünü sınırlandıracak bazı talepleri var. Biden yönetimi ise, Gazzelilerin topraklarını nasıl kullanacaklarına dair herhangi bir kısıtlamaya şiddetle karşı çıkıyor ve İsrail güçlerinin, bölgenin güvenliğine ilişkin sorumluluğu, daha çok Arap ülkeleri tarafından taahhüt edilecek uluslararası güçlere devretmesini istiyor. Bunu da İsrail istemiyor.
KENDİ AYAĞINA SIKAN NETANYAHU
Aslında Netanyahu, genel çerçeveden bakarsak olaylara, yıllarca yürüttüğü ikircikli politikanın zorluğunu yaşıyor. Batı Şeria'daki Filistin Yönetimi'ni zor durumda bırakıp iki devletli çözümün uluslararası arenada konuşulmasını sonlandırmak ve Filistin devletinin gücünü kırmak için Hamas'ı kullanmak istedi. Amacı, Filistin içinde iki güç merkezi oluşturarak olası birleşmeyi ortadan kaldırmaktı. Güçlenen Hamas'ın bir gün kendisine döneceğini akıl edemedi. Hamas da bu durumu lehine kullanarak güç biriktirdi; bugün geldiğimiz noktada Batı Şeria'daki yönetimden ziyade Filistin davasının üstlenicisi Hamas olmuş durumda.