Biz sizden razıyız Bizim Çocuklar!
Milli takımımız Euro2024 çeyrek finalinde üstelik öne geçtiğimiz maçta maalesef Hollanda’ya 2-1 yenilerek organizasyona veda etti. Maç sonrası futbolcularımızın gözyaşları, üzüntüleri aslında onları destekleyen, onlara dua eden milyonların duygularının bir yansımasıydı.
Özellikle maçın ilk yarısında Hollanda’ya kalemizde pozisyon dahi vermeyerek güzel bir oyunla ikinci yarıya zafer parolasıyla çıkmıştık. Ancak Hollanda’nın baskılı oyunu ve 6 dakika içerisinde biri kendi kalemize olmak üzere bulduğu gollerle yenik duruma düştük. Maçın son bölümlerinde yakaladığımız fırsatları değerlendiremeyince bizim için Avrupa Futbol Şampiyonası çeyrek finale yükseldiğimiz ve birçok hikâyeyi ardımızda bıraktığımız bir turnuva oldu.
Gösterdiğimiz performans, genç futbolcularımızın ortaya koyduğu karakter ve taraftarlarımızla tartışmasız organizasyonun adından en çok söz ettiren ülkesi olduğumuzu net bir şekilde söylemeliyim.
Dortmund, Hamburg, Leipzig ve Berlin güzergahında toplam 5 karşılaşma oynayan millilerimiz 3 galibiyet, 2 mağlubiyetle turnuvayı tamamladı. Grup maçlarında oynadığımız ve 3-0 kaybettiğimiz Portekiz karşılaşmasını ayrı tutarsak Bizim Çocuklar, 4 karşılaşmada da sahaya ciddi bir karakter koyarak milletimizi sevince boğdu. Portekiz maçında teknik direktör Montella’nın yanlış kadro tercihi, oyuncu değişiklikleri ve sistemsizliğine önceki yazılarımda değinmiştim. Ancak elindeki mevcut kadroyla İtalyan teknik adamın millerimize çeyrek final oynatması, çok eleştirdiğimiz forvetsiz oyun sistemimizde, 5 maçtaki 8 gole 7 farklı oyucumuzun imza atması ve en zayıf gösterilen savunma hattımıza rağmen savunmacı kimliğimizle ön plana çıkmamız Montella adına söylenebilecek olumlu işlerdir.
Ay-yıldızlılar, 25,8 yaş ortalamasıyla EURO 2024'te mücadele edecek 24 ekip arasında Çekya’nın ardından en genç ikinci takım olarak boy gösterdi. Bunun dezavantajlarını birçok maçta gördüğümüz gibi avantajlarına da şahit olduk. Arda Güler, Kenan Yıldız, Barış Alper Yılmaz, Merih Demiral, Ferdi Kadıoğlu gibi genç yıldızlarımızın oynadıkları futbol ve mücadeleleri Milli Takımımızın önümüzdeki turnuvalar adına en büyük kazanımı olmuştur. Ben açıkçası 2026 Dünya Kupası ve 2028 Avrupa Şampiyonası Finalleri’ne katılarak daha büyük başarılara imza atacağımıza yürekten inanıyorum. Yeter ki gençlerimize güvenelim ve kadro planlamasını daha dengeli ve bir sistem dahilinde yapalım.
Bizim Çocukların başarısı kadar üzerinde durulması gereken bir başka konuda Almanya’yı bize “ev sahibi"ne çeviren yüzbinlerce vatandaşımız olmalı. Milli takımımızın maçlarını oynadığı her şehirde gerek Almanya’nın çeşitli kentlerinden gerekse Avrupa’nın farklı noktalarından gelerek müthiş görüntülere imza atan ve Avrupa medyasına “Türk yürüyüşü” olarak geçen organizasyonlar hakikaten olağanüstüydü. Dortmund’un meşhur sarı duvarını kırmızıya çeviren, kilometrelerce kortej oluşturarak şarkılarla, türkülerle marşlarla kırmızı-beyaz insan seli oluşturan, kalbi ay-yıldız için atan herkesin emeğine yüreğine ve ayağına sağlık.
UEFA’nın utancı
Bu turnuvanın bizim açımızdan hatırlayacağımız en olumsuz tarafı ise Avrupa futbolunun patronu UEFA’nın Bozkurt işareti yaptığı için milli futbolcumuz Merih Demiral’a verdiği 2 maçlık skandal ceza olmuştur. Hiçbir hukuki dayanağı olmayan, daha önceki örneklerine ceza bile verilmeyen bu karar öncesinde Alman basınına da sızdırılınca işin renginin ne olduğu ortaya çıktı. UEFA tamamıyla siyasi bir karar alarak aklı sıra Türkiye’yi Türk taraftarları cezalandırıyordu. Tabi bunda milli takımımızın Avusturya’yı elemesi ve Almanların buna Avusturyalılardan daha çok üzülmesinin de etkisi muhakkak olmuştur. Daha önceki yazımda da bahsettiğim gibi İsrail’in Berlin büyükelçisinin bile Avusturya’yı desteklemek için maçımıza gelmesi, başta Alman siyasiler olmak üzere Avrupa’nın yükselen aşırı sağının Türkiye’yi ve milli takımımızı hedef alan açıklamaları, üstüne bunlara alet olan FETÖ firarilerinin ve içimizdeki hainlerin manipülasyonları bu kararın alt yapısını özetleyen önemli göstergeler olmuştur.
Ancak gerek Hollanda maçında stadyumu dolduran seyirciler gerekse Berlin’deki yüzbinler UEFA’nın skandal kararına öyle bir cevap verdik ki, tokat gibi suratlarına patlamıştır. Cumhurbaşkanımızın eşi Emine Erdoğan Hanımefendi ile birlikte Berlin’e gidip statta milli takımımızı desteklemesi, sonrasında soyunma odasına inerek teknik heyet ve futbolcularımızı tebrik etmesi de en güzel cevaplardan biri olmuştur.
Son tahlilde bizlere yaşattığım tüm heyecanlar, gurur ve sevinçler için teşekkürler Bizim Çocuklar. Biz sizden razıyız….
Ersin Şiyhan - Haber7
-
tarftar63 4 ay önce Şikayet Etturnuva boyunca çok kesimin takdirini kazanan turnuvanın en iyi sol beki olarak gösterilen ferdi kadıoğlu iken durmada sıfır katkı ile oynayan barış alperi ön plana çıkarmanızı hayretle izliyoruzBeğen Toplam 2 beğeni
-
Kamu Mühendisleri 4 ay önce Şikayet Et657 ye tabi Devlet Kamu Mühendisleri ne olacak. %50 zam gören verilmiş 5 tane kanun teklifinden 1 i onaylanması gerekmektedir. Mühendislik Meslek Kanunu yasalaşsınBeğen