Futbol çok enteresan bir oyun. Rehavete kapılmak, rakibi küçümsemek, teknik, taktik ve mental olarak iyi hazırlanmamak pahalıya mal olabilir. Milli Takımımız için ne yazık ki tam da böyle bir sonuç oldu. Grup lideri ve namağlup olarak geldiğimiz, 5 maçta sadece 1 golü bulunan Karadağ deplasmanında 3-1 yenildik ve gruptan lider çıkma şansını kaybettik.

Uluslar B Ligi 4. Grup’ta oynadığı 5 maçta sadece 1 gol atabilen Karadağ, 45 dakikada kalemize iki gol birden attı. Tabi saha zemini çok kötüydü, oyun oynamak için çok elverişsizdi ancak aynı durum Karadağlı futbolcular için de geçerliydi. Bu nedenle yenilen gollerin bahanesi tek başına zemin olamaz. Eren Elmalı’nın bulunduğu kanattan sık sık kontra deneyen Karadağ bu taktiğinde başarılı olunca ilk 45 dakikada bizi çok zorladı. Buna kalecimiz Mert Günok’un da gününde olmaması eklenince ne yazık ki ilk yarı kalemizde 2 gol gördük. 

İtalyan teknik direktör Vincenzo Montella, Karadağ karşısında sürpriz bir şekilde Barış Alper Yılmaz’ı yedek soyundurdu. Galler maçının ikinci yarısında sakatlığı nedeniyle oyundan çıkan Hakan Çalhanoğlu, Karadağ maçında da riske edilmedi. Hakan’ın yerine İtalyan teknik adamın tercihi Okay Yokuşlu’ydu. Ancak Okay performansıyla Hakan’ın çok gerisindeydi. Abdülkerim Bardakcı’nın sarı kart cezalı olması nedeniyle onun yerine ise İtalyan teknik adamın tercihi bir başka sürpriz oldu; Emirhan Topçu. Merih Demiral’la birlikte savunmada görev verilen Emirhan ne yazık ki ilk yarının kötü isimlerinden olunca ikinci yarıda yerini Samet Akaydın’a bıraktı. Galler maçında cezası nedeniyle oynayamayan Kenan Yıldız da Karadağ karşısında ilk 11’e dönen isimlerdendi. Montella’nın forvet hattında tercihi bu kez Barış’ın yokluğunda Kerem Aktürkoğlu’ydu. Yunus Akgün ve Kenan Yıldız kanatlarda Arda Güler ise forvet arkası olarak gol arayan isimlerdendi. Ama ilk yarı Kenan Yıldız’ın golü dışında istediğimiz hiçbir şeyi yapamadık.

Montella ikinci yarıya Eren Elmalı’nın yerine Mert Müldür, Emirhan Topçu’nun yerine ise Samet Akaydın’ı alarak başladı. Oyunun ilerleyen bölümlerinde ise bu kez Okay’ı çıkararak yerine İsmail Yüksek’i oyuna sürdü. Önce Yunus Akgün kaleciye karşı karşıya golü kaçırdı ardından İsmail Yüksek’in uzaktan şutu az farkla auta çıktı. Derken Karadağ Krstovic’le üçüncü golü buldu. İkinci yarı ilk kez kalemize gelen Karadağ’da Krstovic attığı 3 golle hat-trick yaparken saha zeminiyle birlikte milli takımımızın oyunu da gittikçe kötüleşiyordu. Neredeyse 11 kişi savunma yapan ve zeminin de ağırlığını fırsat bilerek sert oynayan rakibimiz karşısında hücumda hiçbir varlık gösteremiyorduk.

Peki Montella ne yapıyordu? İtalyan teknik adam ısrarla forvet almamak için 83’üncü dakikaya kadar bekledi. Evet en kötü senaryo gerçekleşmiş, grupta son sırada olan 5 maçta sadece 1 gol atabilen Karadağ’a yeniliyorduk üstelik gruptaki rakibimiz Galler de İzlanda karşısında galipti. Ama Montella oyuncu değiştirme hakkı olmasına rağmen ısrarla kenarda bekleyen ne Enes’i ne de Semih’i oyuna alıyordu. Kerem, Arda, Yunus ve Kenan kalabalık Karadağ savunmasının içinde kaybolurken ceza sahası çevresinde de kötü zeminin gazabına uğruyorlardı.

Sözün özü çok yazık oldu. Çok iyi mücadele ettiğimiz ve namağlup grup lideri olarak geldiğimiz Uluslar Ligi’ndeki son maçımızda gruptan lider çıkamadık. Futbol her zaman sahada oynanan ve kazanılan bir spordur. Kağıt üstünde favori olmak 3 puanın garanti olduğu anlamına gelmiyor. Bunu bir kez daha hem de çok acı bir şekilde tecrübe etmiş olduk.

Şimdi Milli Takımımız A Ligi’ne yükselebilmek için play-off oynamak zorunda kalacak. İnşallah gerekli dersleri çıkarırız yoksa önümüzdeki Dünya Kupası Elemeleri bizim için bir başka hayal kırıklığı olabilir.