Faruk Aksoy
Faruk Aksoy
HABER7 YAZARI
TÜM YAZILARI

Sayın başkan adayı sana bir şey diyeyim mi?..

GİRİŞ 03.01.2019 GÜNCELLEME 03.01.2019 YAZARLAR

Kimseye vaatte bulunma…

 

 

Hele hele yeniysen, ilk kez belediye başkanlığına adaysan işin başında teslim olma.

İmkanlarının kısıtlı, elinin zayıf olduğunu bil.

 

 

Nihayetinde belediyesin, üreten değil, tüketen bir kurumsun, merkezi hükümet ne verirse, ya da kazandığının şu kadarı senindir, derse o kadarıyla yetineceksin. 

Onun için vaatte bulunma, önce dereyi gör, sonra paçayı sıva.

Laf olsun torba dolsun işlerini proje olarak gösterme…

Kartondan kutu yapılan odanın kapısına “proje ve teknoloji odası” yazan okul müdürleri gibi komik duruma düşme.

Sokak hayvanlarını yemlemek, sulamak proje değildir.

İnsan kahvaltı yapmak için proje yapmaz, acıkır ve kahvaltı yapar, bu iş bu kadar basittir.

Her gün, herkesin yapıp ettiği şeyleri yeni bir şeymiş gibi billboardlarda sergileme.

Kıymetli bir fikrin varsa önce buna ciddiyetle çalış, sonuçlarını gör, sonra halkınla paylaş.

Böylesi hem daha az masraflı, hem daha çok verimli olur.

Yaptığın ve yapacağın sosyal yardımları söyleme…

Sosyal yardım hayır işi değildir.

Devlet vatandaşına Allah rızası için yardım etmez, gerekli ve lazım olduğunu gördüğü için yardım eder.

Bu yardımlar belediyenin, yani devletin kesesinden yapılan yardımlardır.

Aynı şekilde kaymakamlıkların, valiliklerin de buna benzer fonları vardır, onlar da sosyal yardım yaparlar.

Fakat hiçbir kaymakam, hiçbir vali vatandaşa şu kadar yardım yaptım diye övünmez, övünemez.

Aynı şey senin için de geçerlidir, lütfen bunu unutma.

Belediyenin yaptığı sosyal yardımları hizmetten sayma, sosyal devlet sorumluluğunun yerine getirilmesi olarak kabul et.

Halka dokunma, halkın içinde olma, işinin başında ol…

Zaten dokunamazsın, yüzbinlerce insana dokunman mümkün değil.

İşini yap, sadece işini yap, herkese eşit mesafede dur ve işini yap.

Halkın içinde olmak, halka dokunmak, gülümsemeye çalışmak yolunda gitmeyen bazı şeyleri telafi etmek için yapılır.

Daha kötüsü bu davranış zamanla alışkanlığa dönüşür.

Buna gerek yok, sen kendi kendinin içinde ol, kendi içinden çıkıp başka içlere, başka dışlara bürünme yeter.

Makam odasında kapını kapat…

İnsanlar sana güvenmişler ki, seni başkan seçmişler, ya da seçecekler.

Görevini hakkıyla yapan birinin kapısı açık olsa ne olur, kapalı olsa ne olur, hiç fark etmez.

Ne kadar az insanla görüşürsen, anla ki işler o kadar yolunda gidiyordur.

Makam odasının kapısını açık tutmaktansa, belediyenin hesaplarını, kitaplarını açık tut, halka aylık olarak ilan et.

Ne olup bittiğini yazılı olarak ilan et ki, konuşarak anlatmak için yorulmayasın.

Bana sorarsan kapını kapat, otur, omuzlarındaki yükün ağırlığını hisset ve düşün.

Ne olabilir, neler yapılabilir, nasıl faydalı olunur, diye düşün.

Odanın kapısını açık tutarsan, bir müddet sonra hep aynı insanların gelip gittiğini göreceksin.

Anlatabiliyor muyum?..

Geldiğin gibi gitmesini de bil…

Sayılı gün çabuk geçer, yarın makamdasın, ertesi gün toprakta, bunu unutma.

Daha önemlisi minnet etme, kimseye minnet etme.

Hizmet ettiysen, görevini yaptıysan, buna inanıyorsan, gönlün rahatsa, huzur içinde uykuya dalabiliyorsan kimseye minnet etme.

Gel ve git, dünyaya gelir gibi makama gel, dünyadan gider gibi makamdan git.

Sadece bunu yap.

Şu yeni çocukları iyi tanı…

Bunlar, makam, mevki, şöhret işlerini aştılar.

Eskiden olduğu gibi ünlü birini görünce heyecanlanmıyorlar, ilişki kurmuyorlar, bunun gereksiz olduğunu düşünüyorlar.

Soğuk ama temiz bir adalet duyguları var bunların, vicdanları henüz örselenmemiş, kirlenmemiş, doğru düzgün işliyor.

Hiçbir konuda onlara karşı ısrarcı olma, bu çocuklar aptal değiller, bunu yaşayarak öğrendim, sana da tavsiye ediyorum.

Gönderdiğin broşürleri okumayan, yaptığın konuşmaları dinlemeyen, hatta televizyonu bile açmayan devasa bir gençlik var önünde.

Onun için diyorum, numara yapmaya kalkma, çünkü yemiyorlar, baştan söyleyeyim.

Sayın başkan adayı özel olarak iki küçük ricam daha olacak…

Birincisi…

Belediyenin araçlarını aile albümüne, fotoğraf bahçesine çevirme lütfen.

O araçların bedelini de millet ödüyor.

Eğer reklam yapacaksan ücretini öde, reklamını yap, uygar dünyada bu işler böyle yapılıyor.

İkinci…

Şu danışmanlık müessesesini de kaldır artık.

Sırf eşe dosta iş bulmak için milleti yorma, kaldır bu yalan düzenini.

Yanındaki hangi adama ne danışıyorsun da, bunca maaşı ödüyorsun, yapma böyle şeyleri.

Senin en büyük danışmanın, belediye meclisidir, muhalefetiyle iktidarıyla meclistir senin danışmanın, ne danışacaksan onlara danış, onlarla istişare et.

Haksız mıyım?.. 

YENİ ŞAFAK

YORUMLAR İLK YORUM YAPAN SEN OL