Faruk Aksoy
Faruk Aksoy
HABER7 YAZARI
TÜM YAZILARI

Bakın Ekrem Bey…

GİRİŞ 06.07.2019 GÜNCELLEME 06.07.2019 YAZARLAR

Bu ülkede halkın oyuyla seçilen herkes oturduğu makamı hak etmiştir.

 

 

İstanbul Büyükşehir Belediyesi 5 yıllığına size emanet, bu şehri siz yöneteceksiniz.

Seçildiniz, hayırlı uğurlu olsun.

 

 

Seçim süreci geride kaldı, şimdi iş zamanı, icraat zamanı…

Ekrem Bey, hepimiz biliyoruz ki, İstanbul’un trafik dışında büyük sorunları çözüldü.

Aslında yeteri kadar yol da yapıldı, fakat o kadar çok insan yaşıyor ki bu şehirde, Londra Metrosu gibi şehrin altını ayrı bir şehre çevirmediğiniz ve halkı da toplu taşımaya yönlendirmediğiniz müddetçe trafik sorunu hep devam edecek.

Sadece siz değil, kim gelse çözemez.

Beş yıl sonra birisi çıksa dese ki, Ekrem Bey ne oldu, hani trafikte iki buçuk saat beklemeyecektik, halledecektiniz o işi?

Ben o zaman da diyeceğim ki: Yahu Ekrem İmamoğlu ne yapsın, nüfusu yirmi milyona yaklaşan bir şehirde uçan taksi kullanılmadığı müddetçe bu sorun çözülmez, adamın ne suçu var?

Halk size neden oy verdi, bunu hepimiz gayet iyi biliyoruz.

Seçim geçti, şu popülist demeçleri vermeyin artık, o eşiği aşın…

Daha dün Sözcü’den Özlem Gürses’e demişsiniz ki: Bizim İstanbul’umuzda sürücüler korna çalmayacak, yaya geçidinde bekleyenlere durup yol verecek, kimse sokağa izmarit atmayacak, pet şişe ve çöp atmayacak…

Sürücüler korna çalacak Ekrem Bey…

Yaya geçidinde bekleyenlere yol vermeyecek Ekrem Bey…

Sokaklara izmarit atılacak Ekrem Bey…

Pet şişe de, çöp de atılacak Ekrem Bey…

Bu işler elli yılda, yüz yılda halledilemiyor, toplumlar evrim geçiriyor, devrim geçiriyor, yine çözülemiyor.

Kütahya’da öğrenciyken bir subay arkadaşım vardı, tugayın içinde izmaritini çöpe atıyordu, evde otururken balkondan aşağıya…

Anlatabiliyor muyum meramı mı?

Bugüne kadar izmaritini çantasında taşıdığı kapalı küllüğe atan tek bir CHP’li gördüm.

Eski aile bakanı Önay Alpago…

Valla benim programlarıma gelen CHP’li dostlarım da tıpkı AK Partililer gibi reklâm arasında binanın dışında yere atıyorlardı izmaritlerini.

Biz birbirimize benzeriz Ekrem Bey, herkes farklı takım tutar ama küfürler hep aynıdır.

Türkiye ekonomisi problemli bir süreçten geçiyor.

Sizin seçimi almanızda esas etken bu oldu, insanlar hükümete belediyeler aracılığıyla mesaj verdi.

Kürt sorununa girmiyorum bile…

Trafikte birbirine yol verme meselesi her ne kadar Yılmaz Özdil’in hayatında duyduğu en büyük belediyecilik vaadi olsa da gerçekler öyle değil, siz de biliyorsunuz bunu.

2002 Kasım’ından sonra sokaklar izmaritle dolmadı, millet kornalara asılmadı.

Bu millet böyle işte…

Nasıl oluyor yani, Beylikdüzü’nde herkes birbirine yol veriyor, Ümraniye’de birbirini mi çiğniyor, anlamadım ben.

Seçildik, iki hafta oldu, bu kadar da erken davranmayın, bekleyin hele, diyebilirsiniz.

Emin olun, ne size, ne de diğer belediye başkanlarına karşı en ufak bir önyargım yok, olamaz da.

Fakat benim gibi insanlar bu hamasetten, bu rüzgârdan, bu yüz milyon baloncuk işlerinden bıktık artık.

Koltuk takımı alınca mutlu olacağımızı garanti eden fırıldak tüccarların boş beleş muhabbetlerinden gına geldi.

Elbette güzel mesajlar vereceksiniz, dürüstlük vadedeceksiniz, Türkiye’yi yönetmek için ben de varım, diyeceksiniz.

Bunu projelerinizle ortaya koyacaksınız, sizden beklenen budur.

Size çok enteresan bir şey anlatayım…

Aydın’da Çine yolunda küçük bir kasaba vardır, Ovaeymir, derler.

Orası daha çok doğudan gelen Kürt vatandaşların ikamet ettiği bir yerdir.

2000’li yıllarda, Türkiye’nin batısında HADEP’in seçim kazandığı ender yerlerden biridir.

O küçük kasabada HADEP’li belediye küçük çaplı ağaçlandırma çalışmaları yapardı, yolların kenarlarına fidanlar dikerdi.

Doğulu çocukların hiçbiri o fidanlara zarar vermezdi, hatta korurdu.

Aynı çocuklar 3 km yukarıda, Aydın kent merkezinde ise bir yabancı psikolojisiyle yapmadıklarını bırakmazlardı.

Bunları yaşadığım için, gördüğüm için söylüyorum.

Korna çalma, deyince, etrafa saygılı ol, çevreyi kirletme, deyince hemen olmuyor o işler.

Zülfü Livaneli konserinde Hipodromu tertemiz bırakan insanların çocukları rock konserinden sonra bir çöplük bırakıyorlar geriye.

Bunlar bizim çocuklarımız, bizim halkımız, kabul edelim ki bizim gerçeğimiz.

Ben size bir tüyo vereyim mi?..

Şu Marmaray’ı 24 saat çalıştırabilir misiniz?

Eğer onu yaparsanız çok faydalı bir iş yapmış olacaksınız.

Oradan başlayın bence…

Yenişafak

YORUMLAR İLK YORUM YAPAN SEN OL