İBB Genel Sekreter Yardımcısı ve İBB Kültür Varlıkları Daire Başkanı Mahir Polat, 5 yıllık görev döneminde “Bizans” faaliyetleriyle tanınıyor.

Halihazırda eski Tekfur Sarayı’nı yeniden ayağa kaldırma çalışmalarını devam ettiriyor.
Bizans dönemine ait Bukoleon Sarayı, Polyeuktos Arkeoparkı, Anemas Zindanları İBB paralarıyla restore ediliyor.

Sultanahmet Camii’nin avlusunun altındaki Antik Roma (Bizans) Hipodromu’nu bin 700 yıl sonra yeniden gün yüzüne çıkarmak için proje hazırlayan ekibin başında. 

Sultanahmet Camii avlusu, Alman Çeşmesi, İbrahim Paşa Sarayı, İslah-i Sanayi Mektebi, Firuz Ağa Camii ve Sultan Ahmet Türbesi’nin yıkılıp yerle bir edilerek gün yüzüne çıkarılmak istenen Bizans Hipodromu için İBB, çalışmasını Eylül 2022’de Anıtlar Kurulu’na sundu.

Mahir Polat, Hipodrom projesiyle ilgili hazırlattığı tanıtım filminde, Sultanahmet Camii’nin avlusundaki iki minareyi kaldırdı. Çünkü yeniden inşası düşünülen Bizans Hipodromu, cami avlusunun hemen üstünden geçiyor..

Minareler şehri İstanbul’da birçok kayıp cami ve mescid vardır. Mahir Polat döneminde sıfırdan hiçbir cami restorasyon projesi gerçekleştirilmediğini belirtelim.

İşte bu Mahir Polat’ın gündeminde şu an Rumeli Hisarı var...

RUMELİ HİSARI’NIN DÜNÜ VE BUGÜNÜ

İstanbul’un fethinin sembolü olan meşhur “Boğazkesen” Hisarı;

Fatih Sultan Mehmet’in Peygamber müjdesine nail olup İstanbul’u fethederek Bizans’ı tarihin çöp sepetine gönderdiği kutlu fethin en stratejik noktası.

Her taşına mânâ üflenmiş olan Rumeli Hisarı’nda yıllarca danslı, eğlenceli müzik festivalleri gerçekleştirildi.

1990’lı yılların başından itibaren “Rumeli Hisarı Konserleri” adı altında her yıl Temmuz ve Ağustos ayına denk getirilerek sürdürülen eğlence merasimleri ile Fatih Sultan’ın fetih mirasının üzerinde tepinildi.

Üstelik konserlerin yapıldığı alanın tam ortasında, Rumeli Hisar Camii diğer adıyla (Ebu’l Feth Camii) minare kalıntısı yer alıyordu.

Bu cami, Fatih Sultan Mehmet tarafından 1452’de İstanbul’un fethi için inşasına başlanan Rumeli Hisarı’ndaki su sarnıcının üzerine yapıldı. 18’inci yüzyıldaki büyük depremde hasar aldı ve yakın döneme kadar sağ kalan minaresiyle geldi.

Yani; manası yok edilen Rumeli Hisarı’nda, kendisi yok edilen ibadethanenin tam üzerinde gerçekleştiriliyordu bu konserler...

AK Parti iktidarında Fatih’in emanetine sahip çıkıldı ve 2006 ile 2007 yıllarında Rumeli Hisarı’nda konser düzenlenmesine müsaade edilmedi. 2008 yılında “son tepinme” sonrası Rumeli Hisarı konserleri İstanbul Büyükşehir Belediyesi kararıyla resmen ve tamamen sona erdirildi.

Anıtlar Kurulu, konser alanı olarak işgal edilen noktadaki mescidin duvar ve sarnıç kalıntılarının mevcut durumları ile muhafaza edilmesine karar verdi. Mescit, 2009 yılında kültür varlığı olarak tescil edildi.

AK Parti’li İBB’nin himayesindeki restorasyon çalışmaları neticesinde “Boğazkesen Fetih Mescidi” 2015 yılında açıldı ve minarelerinden yeniden 5 vakit ezan okunmaya başlandı.

O dönem CHP trolleri, sosyal medyadan camiyi yaylım ateşine tutarak, “Eskiden konser düzenlenen yere mescid yaptılar” diyerek AK Parti’yi sanat karşıtı argümanlarla yaftalamaya kalktılar.

Oysa hakikat tam tersiydi.

Eskiden namaz kılınan yerde konser veriliyordu.. Sonra durum normale döndürüldü.

Maalesef gerçekler değil, yalanlar daha baskın geldiği için İstanbul’da hakikat kavgasını verenler, 2019’daki yerel seçimden mağlup ayrıldı.

İBB yönetimi 2019’da CHP’ye geçince, birilerinin gözü tekrar Rumeli Hisarı’na dikildi.

Rumeli Hisarı’nda yeniden konser yapılabilmesinin yolları arandı..

Geçmişte orada konser organizasyonları düzenleyerek milyonları cebe indirenler bir kez daha iştah kabarttı.

Derken, 2022 yılında Rumeli Hisarı’nda restorasyon çalışmasına başlandığı bilgisi kamuoyu ile paylaşıldı.

RESTORASYON NE KADAR MASUM?

İcraatlarıyla rahatlıkla “Bizanssever” olarak tanımlayabileceğimiz Mahir Polat’ın başkanlığını yaptığı Kültür Varlıkları Daire Başkanlığı sürdürüyor bu restorasyonu.

Çalışmaların 700 gün süreceği açıklandı.

Yani yaklaşık 2 yılda bitecekti.

Ocak 2022’de başlayan restorasyon bugün itibarıyla bin 28 gündür sürüyor. 

2 yıl 9 ayda bitirilemeyen çalışmalarla ilgili İBB cephesinden tuhaf bir açıklama geldi...

YENİDEN KONSER TEPİNMELERİ Mİ BAŞLAYACAK

İBB Kültür Varlıkları Daire Başkanı Mahir Polat, bu hafta Oksijen gazetesine verdiği röportajda şu ifadeleri kullandı:

“Feshane artık bir anıt yapıdır, İBB mülkiyetine ve yetkisinde olan bir alan olarak restore ettik ve şu an bir yaşam alanı olarak bence dünyanın marka mekanlarından biri oldu...

Mesela Rumeli Hisarı da böyle bir yapıdır ve onu da bir yeni mekan olarak restore ediyoruz şu an.”

Ne demek bu “yeni mekan” acaba?

Fethin sembolü olan, içinde İslamî mabed bulunan Rumeli Hisarı nasıl bir “yeni mekan” yapılacak?

Rumeli Hisarı’nın örneğinin Feshane üzerinden verilmesine de dikkat edilmeli.

MANEVİ ATMOSFERE HANÇER SAPLAMAYI İYİ BİLİYORLAR

Feshane’de ne yapıldı?

Peygamber Efendimiz’in (s.a.v) mihmandarı Ebu Eyyub El Ensari hazretlerinin kabristanına komşu olan Feshane-i Amire binasında “Eyüp Feshane Tasavvuf ve Osmanlı Kıyafetleri Müzesi” yapılmak üzere AK Parti döneminde 2018 yılında başlatılan restorasyon çalışması..

CHP’li İmamoğlu’nun 2019 yılında “bölgenin ruhuna uygun etkinlikler” vurgusu ile restorasyonu “Tasavvuf Müzesi” olarak sürdürdüklerini açıklamasına rağmen..
2023 yılında bu yapı “Art-Sanat” adıyla hizmete açıldı..

Açılışında Duman grubu konser verdi.

Binanın içerisinde ise sanat adı altında büyük rezillik sergilendi. Tarihi Feshane binasındaki “Ortadan Başlamak” isimli sergide; LGBT propagandası, dini değerleri aşağılayan ifadeler, İngilizce mahyalı cami önünde dansözler, cinsel ilişki çizimlerinin bulunduğu tablolar, çıplak heykeller, polis düşmanlığı içeren görseller, satanizm sembolleri, sosyalizm/komünizm övgüsü gibi içeriklere yer verildi.

İğrenç olayla ilgili defalarca eylem yapılmasına rağmen inattan vazgeçilmedi.. 

*
Göreve geldiği günden bu yana Bizans kalıntılarıyla ilgilenen İBB yetkilisi Mahir Polat’ın Feshane’yi örnek vererek Rumeli Hisarı’nı işaret etmesine bu nazarla bakılmalı..
Ayinesi iştir kişinin..

“Yeni mekan” yaptıkları Feshane’nin hali ortada. Eyüpsultan’ın manevi iklimini baltaladılar..

Peki Rumeli Hisarı’nı da “çiğneyebilecekler” mi?

Faruk Arslan / Haber7