Kar realizasyonları
Panik yok piyasalar çok şişmişti düzeltme yaşıyor. Türkiye de, de IMF ye de göz kırpılıyor.
Uluslararası Piyasalar geçtiğimiz haftalarda ciddi yükselişler yaparken çok fazla sorgulamayan çevreler sert düşüşler yaşarken piyasaları sorgulamaya çalışıyor. Bu aşamada aşırı değerlenmiş piyasaların bir kar realizasyonu yaşaması bunu da çeşitli bahanelere sığdırması çok normaldir. Hafta sonu yazılı basında yer alan birçok uzman görüşüne göre düşüşün bir tane değil birçok sebebi var. Bu da gösteriyor ki düşüşü tanımlamak için bir bahaneye sarılmak mümkün değil. Konu tamamen uzun zamandır prim yapan piyasaların artık geri çekilmesi gerektiği ile ilgilidir. Bunların yanında ülkeler bazından da stresler var.
ABD açıklanan verilerin çelişkisi, Avrupa da paritelerin yarattığı baskılar, Türkiye de yaşanan stresli ortam ve reel sektörün güçsüzlüğü gibi faktörlerde ülkeleri tek, tek etkilemektedir. Bunun yanında Ekim ayı sonu itibari ile uluslararası piyasalarda iş yapan büyük kurumsal yatırımcı ve fonların hesap kapatma dönemine de denk gelmiş prim ve performans değerleme imkanları da bu dönemde yapılacağından bir çok yatırım realize edilmesi zorunluluğu da ortaya çıkmıştır. Bu dönemde yapılan satışların agresifliği bununla da ilgili olmaktadır.
Uluslararası piyasalar daha sert dalgalanmalara sahne oluyor
Özellikle Almanya ilginç hafta boyunca düşüşünü sürdürdü sonunda ABD borsalarında ona eşlik etti, ama ALMANYA ve diğer AB ülkeleri hafta başında hatta önceki haftadan başlamışlardı düşüşlerine. Özellikle EURO/DOLAR paritesinin 1.50’ lere dayandığı günlerde AB merkez bankası ve diğer ekonomi yöneticilerinden “Parite tehlikeli noktada Avrupa sanayisini ve ekonomisini tehdit ediyor” açıklamaları gelmişti. Sonuçta bu tehdidi önce endeksler algıladı düşüş zaten varken, düzeltme varken bunlar gerçekleşti. Şu aşamada DOW Jones sanayi endeksi 10.000 puan seviyesini geçemedi. Geri çekilme ile, ile birlikte 9700 seviyelerine düştü.
Hafta içinde düşüşe tepki gelse bile yeni teknik versiyonda DOW Jones sanayi endeksinin 9500-9420 puan seviyelerine kadar çekilmesi normal olacaktır. Almanya DAX endeksi 5300 seviyelerine kadar geri çekilmesi de normal karşılanmalıdır. Bunun yanında bu piyasaları normal beklentiler ve haber akışları etkilerken asıl etken pariteler. Euro/ Dolar paritesi bütünü ile uluslararası piyasaları etkileyen bir unsur olmuştur. Son dönemlerde ABD dolarının değer kaybetmesi dünya borsalarını ve emtia değerlerini yükselten bir etken olmuştur. Euro/ Dolar paritesi 1.50 ye gelirken desteklediği borsa endeksleri parite 1.47 ye gerilediği geçen hafta düşürmüştür. Bu durumda paritenin yine beklentiler ölçüsünde düzeltme yaptığı ve kar realizasyonları yaşadığı bu aşamada paritenin yönüne göre yatırım kararları vermek doğru olacaktır. Parite haftaya daha sakin başlama sinyali veriyor sabah verileri paritenin 1,4780 civarlarında işlem görmeye ve yukarı doğru tepki vermeye niyetli olduğunu gösteriyor
Yurt içi Piyasalar
Borsa endeksi 52.000 seviyelerini test ederken kar realizasyonu ihtiyacından bahsetmeyen çevreler düşüle birlikte bir panik dalgasının ortaya çıkmasını da açıklayamamaktadırlar. IMKB 100 endeksi orta vade hedeflerinin çok ötesinden 22.000 seviyelerinden gördüğü dip noktasından yaptığı bu atak ile 52.000 seviyesine gelerek çok beklenmedik bir performans göstermiştir. Daha önce bahsettiğim gibi yeni denge noktaları hem uluslararası piyasalarda hem de Türkiye de oluşmaktadır. Buna göre yeni denge noktası ve değerler seviyesi oluştuğunda bu endeksin seviyesi artık eski seviye olan 22-23 bin seviyelerde değil de belki 40.000 li rakamlar düzeyinde olacaktır. Bunu anlamak için biraz daha piyasaları izlemek ve sadece ulusal değil uluslar arası piyasalardaki gelişmeleri de yerinde izlemek gerekir. IMKB 100 endeksi bu haftaki kötü performans sürecinden haftaya tepki alımları gelirse 49.000 direnç noktası görülmektedir. Destek ve 49.000 seviyesini kıran endeks kısa vadede 45500-46.000 test etmesi normal gözükmektedir. Asıl destek seviyesinin de 44.300 seviyeleri olarak gözlemlemekteyim. IMKB de hala prim potansiyeli olan ve gerçekten endeks ne olursa olsun olumlu beklentileri olan hisseler ve firmalar mevcuttur. Bu hisseleri seçmek ve düşen piyasada veya yatay piyasada bunlardan faydalanmak mümkün olacaktır. Alternatif piyasalarda yaşanan verimsiz günler ve yatırım araçlarındaki alternatifsizlik hisse senedi cephesinin popülaritesini düşürmeyecektir.
Haftaya sert düşüle açılan piyasalar saat 11.00 e doğru gelen tepki alımları ile gördüğü men düşük 458320seviyesinden 47.000 e tekrar toparlanmış oldu. Gün içerisinden Cuma kapanıl seviyesinin üstünde kalmayı başarırsa endeks haftaya daha sakin geçirme ve hafta içi tepki alımları ile 49.000 görme ihtimalini arttırır.
Bunun yanında; Reel sektör de yaşanan büyük daralma ve yetersiz talep ile daralan ekonomik faaliyetler yerli yatırımcıyı da aşırı zorlamaktadır. Borsalara malum tasarruflar gelmeli ama şu aşamada herkes kendini kurtarmak derdinde iken kimsenin elinde birikmiş tasarruf’u kalmama durumu ortadayken borsaya ve/ veya benzeri yatırım alanlarına nasıl para akacak? oda ayrı bir konu. İşsizlik aşırı yüksek ve toplumu umutsuzluğa sürüklemektedir. Sosyal sorumluluk ve işsizliği önleme çabalarının bekleyen halk kitleleri kamuya ciddi baskı yapabileceği ihtimalini hissetmek gerekir. Son zamanların en önemli konusu olan açılım sürecide işsiz kitlelerin kontrolsüz savrulmasına da sebep olabilir. Gençler ve orta yaşlılar işsiz güçsüz bir kenarda oturmaktan dolayı toplumsal olaylara daha duyarlı ve olduğundan daha hassas yaklaşacağı beklentisi siyasal arenada daha ciddi tepkilerin doğmasına sebep olabilecektir.
Mevcut yapı ve 2010 yılının gergin beklentileri de göz önüne alındığında IMF anlaşmasının gündemden düşmesi pek akıllıca olmayacaktır. IMF ve benzeri regülatör kurumların vereceklerine ülke ihtiyaç duyabilir. Sonbahardan itibaren iç borç geri ödemelerinin yoğunlaşması ve bütçe açığının disipline alınması ihtiyacı sonucu ortaya çıkan bütçe finansmanı ihtiyaçları uzun vadeli ciddi bir yabancı kaynağa ihtiyacı zorunlu kılmaktadır.
İç kaynakların sınırlı olması ve örgütlü başka bir dünya kurumu bulunmaması sebebi ile IMF anlaşması yapmamak çok da kolay bir karar değilmiş gibi geliyor.
Faruk BAKAÇ
farukb@orionfinance.eu