Dubai etkisi ve piyasaların psikolojisi
Geçen hafta Dubai Properties World yani Dubai’ nin en büyük holdingi borç yapılandırması talebinde bulunması ve 6 aylığına moratoryum ilan etmesi ile başlayan finansal fırtına yeni haftaya nasıl bir damga vuracak izlememizde olacak. Hafta başında IMKB’ nin kapalı olması bir avantaj mı o tartışılır ama uluslar arası piyasalar açık olacağından gelişmeler yakında takip edilecektir. Hafta sonuna doğru ABD piyasalarının düşüşle kapaması moralleri gerdi
Abu Dabi, Dubai Bankalarının likidite ihtiyaçlarının bu hafta karşılayacağını açıkladı. En azından bankacılık likidite sorunu yaşamayacak. Buda varlık satışlarının zorunlu olmasını önler ve acil likiditasyon ihtiyaçlarının önüne geçer. Ama DUBAI WORLD’ ün borçları için geçen hafta boyunca yapılan görüşmelerde çok da umut verici gelişmeler çıkmadığı gözüküyor.
Yine Abu Dabi yönetimi yardımcı olabileceğini ama önce hesapları inceleyip proje bazında değerlendirme yapacağını ifade etti. Bu durumda uluslar arası piyasalara Abu Dabi desteği için “Biz Dubai’ nin yanında dururuz ama her şeyine kefil olmayız” algısına kapıldılar.
Sanırım birkaç haftaya kadar durum netlik kazanır ve Arap yarımadasının bu güzide rol model emirliğinin ciddi sorunun kapatılır.
Nasıl ki ABD kendi ideolojik sembollerinin yıkılmasına izin vermiyorsa, aynı şekilde Arap Milletinin gururu ve umudu olan girişimlerinin örnek olma ve model olma durumunun yani bu hayali yıkmaya izin vermez diye düşünüyorum.
Vizyona sahip çıkıyorlarsa bozmaya izin vermezler
Yıllarca Petro-dolarla çağdaş yaşam ve modern bir ülke yaratmak için çabalayan Ortadoğu milletleri bu fırsatı yakaladıkları bir dönemde dünyaya da örnek olacak projeler sundukları dönemde bunun altında kalacak olmaları çok vahim sonuçlar doğurabilir.
Bunun için bölge ülkeleri el ele verip bu olumsuz durumdan, bölge fonlarına da gerçekte çok yük olmayacak bir borcun yapılandırılarak sıkıntılardan kurtulması gerekir.
Kısa vade de en azında yatırımların tamamlanmasını sağlamak ve idollerin yıkılmaması için elden ne geliyorsa yapılması lazım
Dünyada kar paylaşımlı ciddi yatırım modelleri ihraç eden bölgenin bu duruma gelmemesi gerekiyor. Belki birçok okuyucumuz benim rakamı küçümsememe kızabilir.
Ama bölge ülkeleri için 59 Milyar ve/veya 80Milyar USD ciddi bir rakam değil. Sadece Abu Dabi Emirliğin kamu fonun 700 Milyar USD nakit varlığı yatırım yapmak için hazır beklemektedir.
Bunun gibi birkaç yüz milyar US Dolarlık fonlar olduğu gibi bölgeden çıkan petrol de gelecekte gelirlerin garantisi olmaktadır. Asıl tehlike bu ödeyememe döngüsünün güvensizlik yaratmasıdır.
Özellikle Ortadoğu da bu şekilde ödeyememeden kaynaklı oluşabilecek güven krizi bütün gelişmekte olan ülkeleri olumsuz etkileyecektir. Sarmal Ortadoğu dan dünya ya, oradan da tekrar Ortadoğu ya zararlar verecektir.
Türkiye nasıl etkilenir?
Öncelikle emlak fiyatlarının bir nevi referansı olan Dubai piyasasının istikrarsızlaşması bütün gelişmekte olan ülkelerde ve gelişmiş ülkelerde emlak sektörlerini olumsuz etkileyecektir.
Türkiye de emlak sektörünün kalbi sayılan İstanbul emlak piyasası dünyada eşit ayardaki projeler ile yarışan fiyatları tabi ki daha gözde bölgelerde ve cazibe merkezi niteliği taşıyan yerlerdeki düşük fiyat uygulamalarından etkilenecektir.
İstanbul da bir rezidansta satılan 2 - 3 Milyon USD lik daire aynı kalitede ve daha popüler bir dünya kentinde 500 Bin USD ye alıcı bulamıyorsa fiyatları sorgulayan bir mekanizma hızlıca hareket geçecektir.
Son zamanlarda DUBAI emlak piyasası zaten % 60 lara varan ıskontolar yaşamıştı, ama son gelişmeler ışığında yeni bir konsolidasyon ve ıskontoların dünyada da benzer etkileri tetikleyeceği aşikardır.
Bunun yanında zaten yaşanan ekonomik daralma ve aşır arz da etkin olduğundan fiyatlarda ve likidite yaratmada sorunların büyüyeceğini düşünmek mümkündür.
Para ve sermaye piyasaları da bu gelişmelerden ciddi yara alabilir. Kısa sürede dünya ve Ortadoğu bu sorunu çözme eğilimine giremezse öncelikle gelişmekte olan piyasalardan para çıkışı hızlanacaktır.
TL değer kaybetme eğilimini koruyacak ve TL gibi başka gelişmekte olan ülke para birimlerinden de kaçışlar olacaktır. Türkiye bir adım daha yakın olduğu Ortadoğu bölgesinden olumlu veya olumsuz daha çok etkilenecektir.
Ama yatırımcıların panik yapmamasının öneriyorum. Çünkü sorunlar çözülemeyecek gibi değil ve ABD ölçeğindeki gibi devasa bir kriz yok ortada.
Finans ve Bankacılığı artık 2 kat daha fazla zorlu bir dönem bekliyor..
Kredi geri dönüşlerinde sorun yaşayan finans sektörü, gayrimenkulle teminatlandırılan kredilerde kararları ve durumları yeniden gözden geçirme ihtiyacı hissedebilir.
Bankacılığı zor bir yıl bekliyordu ama bu son durum ayyuka çıktığı bugünden sonra daha zor bir dönem geleceği artık kesin. Bankacılar sadece kredinin geri dönüşü ile ilgili değil mevcut projelerin değerleri ve teminatların kredibilitesini de dikkate almak zorunda kalacaktır.
Faruk BAKAÇ
farukb@orionfinance.eu