Fatih Bayhan
Fatih Bayhan
HABER7 YAZARI
TÜM YAZILARI

Taksim'de secdeye inen şair kimdi?

GİRİŞ 13.02.2009 GÜNCELLEME 13.02.2009 YAZARLAR

Taksimde Şiir Okuyan Milletvekili
 
İçli bir bakışı vardı kapaktaki fotoğrafta Erdem Beyazıt’ın… Mutlu, sevinç içinde çığlık atan bir yanı vardı o resmin. Kahraman Maraş’ın Bey oğlu, “Erdem Bey”e vefa kitabından bahsediyorum.
Türkiye Yazarlar Birliği ve Kahramanmaraş Belediyesi’nin ortak yayını olan “Erdem Beyazıt Kitabı” sayesinde kapağa konulan o çok güzel fotoğrafla birlikte işte yeniden gülümsüyordu bize…
 
Kültür ve medeniyet dünyamıza büyük emek veren insanlara en azından vefatlarından sonra kıymet bilmek adına atılmış büyük bir adım olarak gördüğüm bu çalışma, umarım devamı gelecek diğer başka isimler için de hazırlanır.
 
Kitaba sarılmak “büyük” bir tavsiyesiydi bize; aldım sarıldım…
Bir dosta sarılır gibi.
Sonra; yazılara, şiirlere, anılara, fotoğraflara daldım…
 
Ama her defasında kapaktaki o adama bakıyordum.
 
Benim için gençliğimin hoyrat yıllarında bir kimliğe bürünüş hikâyesi olan şiirlerin kahramanıydı o…
 
 “Sabır, savaş, zafer…” Ne sarmıştı ruhumuzu…
 
Yıl: 1989…
Henüz sokaklar aydınlanmamış, lambalar ışıksız kalmış, caddelerde gizlenmiş kimliklerin bulunduğu günlerde söyleniyordu bu şiir…
 
Sonra bestelendi, şarkı oldu, söz oldu, mırıldandık dudaklarımızdan…
 
***
 
Şimdi size ne kadar güzel şiirler yazdığını anlatmayacağım Erdem Ağabeyin…
 
Ne büyük işler başardığını, ne güzel kapıları açtığını, gençliğin önünde nasıl haykırdığını ve yürüyebildiğini yazmayacağım…
 
Artık bir gençlik o açılan kapılardan yürüdü…
Binlerce Erdem Beyazıt var artık…
Binlerce şiir var, binlerce şair, binlerce kitap…
 
 “Önden gidenlerden” olmak bu ağır misyonu taşımayı gerektiriyordu, Erdem Ağabey bu misyonun gereğini yerine getirdi; şiiriyle, yazısıyla, konuşmasıyla, yaşantısıyla...
Tarih, Onu elimizdeki bu hacimli kitaptan öğrenecek. Belki bu kitaba sığmayan; şiirleri, cümleleri, anılarıyla…
 
***
 
Erdem Beyazıt Kitabı” bu anlamda onun hatırasına vefa için yapılabilecek en güzel hizmetlerden birisi oldu. Geride; kelimeleri, şiirleri, cümleleri kalan biri için en anlamlı şey bir “cümle bırakmaktır”. Evet, Türkiye Yazarlar Birliği “Vefa” adına büyük bir iş yapmış, Erdem Ağabey’i asıl şimdi “unutulmazlar” listesine kaydettirmiştir…
Kitapta, onun kadim dostu Rasim Özdenören’in bir yazısına yer verilmiş.
Çocukluk ve Gençlik Döneminden Arkadaşım Erdem Beyazıt” başlıklı yazıda çok bilinmeyen bir hatırasını anlatmış Rasim Ağabey…
 
Elbette kitabın tümünde çok değerli notlar, değerlendirmeler var. Ancak Rasim Ağabey onunla ilgili herkesten daha çok anlatacak anısı olan kişi olarak yüksek rütbeli olduğu için yazısından küçük bir alıntı yapacağım.
Bu anı, Erdem Beyazıt’ın “aykırı, radikal, şiir aşığı ve cesaretli kişiliği” için müthiş bir örnektir…
 
Öyle ya, şimdi hangi deli aşık çıkıpta İstanbul’da, istiklal caddesinde haykırarak şiir okur, sonrada…İşte o “sonra da..” cümlesinin devamını Rasim Ağabeyin hatıratından nakledeyim: “İstiklal caddesinin Taksime çıkan sol köşesinde Fransız konsolosluğu var. Erdem’in sesi gümrah ve çok güzel şiir okur, tonlaması gerçekten harikadır. Konsolosluğun önünde demir parmaklıklar vardır, onlara yaslanır şiir okur ve gelen geçende Erdem Beyi dinlerdi.
 
Bir defasında şiir okudu, Atilla İlhan’dan bir şiir okuyordu.
 
O zamanki tramvaylar gerçek tramvaylar, şimdiki gibi nostalji tramvayı değil, ciddi şekilde işleyen tramvaydı. Erdem Bey o şiiri okuduktan sonra , “Gel Rasim” dedi, elimden tuttu, tramvay yolunun tam ortasına geldik, “Erdem, “Allahuekber” diyerek tramvay yolunda “secdeye” vardı. Böylesine şiire aşık, meftun biriydi…
 
***.
 
Cadde ortasında şiir okumak…
Sonra tam YOL ORTASINA çıkıp avazının çıktığı kadar “ALLAHU EKBER” diye bağırabilmek…
Sonra da SECDEYE kapanmak…
Nasıl bir ruh halidir dostlar…?
Nasıl bir cesarettir, özgüvendir…
 
İşte Erdem Ağabeyi “şair” kılan bu ruhtu… Çünkü şiir, şaire cesaret verir… Kitleleri harekete geçirendir şiir… Önce şiir okunur, sonra marşlar söylenir, sonra yola çıkar kalabalıklar… Öyle de oldu.
 
***.
 
Bu kitabı Erdem Beyazıt görmeliydi…
Sever miydi, beğenir miydi, bilmem, ama yüzüne karşı övülmekten hoşlanmadığını biliyoruz…
Lakin tarih onu böyle kaydetti…
Biz onu böyle bilirdik Ey Rabbim!
Adını meydanlarda haykıracak kadar cesur ve korkusuzdu…
 
Not: “Erdem Beyazıt Kitabı” Türkiye Yazarlar Birliği ve Kahraman Maraş belediyesi ortak yayını olarak hazırlandı. Kitapta emeği geçen başta; Mehmet Doğan olmak üzere; Genel Başkan, çok değerli ağabeyim İbrahim Ulvi Yavuz, Ahmet Fidan, Yusuf Turan Günaydın ve Veys Erken’e en içten dileklerimle teşekkür ediyorum. Ve bu güzel esere destek olarak kitaplaşmasına katkı koyan değerli kültür dostu Belediyeye de tüm kültür insanları adına teşekkürlerimizi sunuyorum. En çok merak ettiğiniz noktayı da söyleyeyim; kitap ücretsizdir, arzu eden bu önemli kitabı kurumdan temin edebilirler.
 
Daha detaylı bilgi için tıklayınız:
 
Fatih Bayhan - Haber 7
bayhanfatih@mynet.com

YORUMLAR 4
  • fikretçiçek 16 yıl önce Şikayet Et
    gençliğimizin şairi. Sabır,Savaş,ZAFER...Sloganımızdı.Sabredenler,zafere ulaştı.Şimdi ülkeyi yönetiyorlar.(Her şeye rağmen)
    Cevapla
  • güven kurtul 16 yıl önce Şikayet Et
    **. Yazı ve şairimize gösterilen vefa güzel fakat bi nokta dikkatimi çekiyor. Hangisi doğru: Kitapta yazan "bayazıt" mı yoksa yazıda geçen "beyazıt" mı? Bi karar verilse fena olmayacak...
    Cevapla
  • güven kurtul 16 yıl önce Şikayet Et
    *. "Şimdi siz taşıyorsunuz müjdenin kurşun yükünü/ Çatlayacak yalanın çelik kabuğu/ Sizin bahçenizde büyüyecek imanın güneş yüzlü çocuğu..." diyordun ey güzel insan. Bugün, sırtlarındaki yükten çatlayacak gibi olsa da asla yılmayan, bahçelerinde güneş yüzlü çocuklar büyüten binlercesi var. Yerin cennet bahçesi olsun...
    Cevapla
  • Mimiga 16 yıl önce Şikayet Et
    "Yeryüzü bana mescid kılındı, ant verdim toprak şahit tutuldu". ..diyordu gençliğimin ilk şairi.. Mısralarıyla hayatımızı biçimlendiren, şiirleriyle şiiri sevdiren adam.. mekanı cennet olsun. Bu kitaba sahip olmayı çok isterim.
    Cevapla