Seçim sonuçlarına ilişkin herkesimden gelen tahlilleri titizlikle inceledim. Öne çıkan neden-sonuç ilişkileri şimdilik kamuoyu belleğinde taze olduğu için tekrar yazmayacağım.

CHP ve MHP’deki oy artışı dikkat çekici, SP ve DTP’deki hareket önemli ve tahlile muhtaç…

İktidar Partisinin aldığı sonuçlar ise gerçekten siyasi sonuçları bakımından titizlikle incelenmeli… Bir çok yorum yapıldı tabi, ancak bu tahliller içinde birisi vardı ki, Ak Parti Antalya, Balıkesir gibi hizmet ettiğine inanılan şehirlerde seçimi nasıl kaybeder? Şaşkınlığına ve gerçekten hizmet ettiği görülen bazı il ve ilçelerde seçimi kıl payı kazanmasına güzel bir cevap teşkil ediyordu.

Öyle ya, “hem hizmet ettik, hemde halk tekrar neden oy vermiyor?” sorusu Ak Parti’de bugünlerde cevabı en çok aranan sorudur.

Sayın Başbakan’ın seçim gecesi ekranlardan yaptığı değerlendirmede tüm sorular gelip bu noktaya kilitleniyordu. “Antalya’ya büyük hizmet yaptık, sonuç konusunda büyük şaşkınlık içindeyim…”

***

AK Partili bazı Milletvekilleri ve seçimi kıl payı kazanan bazı başkanlarda aynı sorunun cevabını arıyor. Oysa bu sorunun cevabını yine Ak Partili bir Bakan verdi.

Hemde öyle etkili bir şekilde yorumladı ki Ak Parti’nin kesinlikle bu tahlili alıp tüm teşkilatlarına mesaj olarak geçmesini öneriyorum.

***

Yazıya bir anekdot ekleyerek devam edeceğim ve o bakanın adını ve yorumunu açıklayacağım…

1993 yılıydı sayın Başbakan o zamanlar RP İstanbul İl Başkanı sıfatını taşıyor, ama en önemlisi İstanbul’da “Reis” olarak anılıyordu. Gazeteler onun Beyoğlu seçimlerinde genelevlere dahi girip gül dağıttığını ve oy istediğini yazıp, “İstanbul açılımı” diyerek Türkiye’ye yeni bir siyasi dilin adeta duyurusunu yapıyordu.

Beyoğlu sokaklarında herkese kırmızı karanfil dağıtan bir Recep Tayyip Erdoğan… İstanbul’un reisi Üsküdar’daki evimize bir sabah kahvaltıda konuk olmuştu. Birkaç öğrenciydik, kimimiz üniversitede, kimimiz hazırlıkta. Reis, bizim gibi yere bağdaş kurup oturdu ve beraberce kahvaltı yaptık. O sofradaki çay muhabbeti ve ülke meseleleri her birimizi bir genç olarak etkilemişti. Çünkü Tayyip beyin ana felsefesini “Müjdeleyin, nefret ettirmeyin, kolaylaştırın, zorlaştırmayın” hadisi oluşturuyordu. Bu Peygamber(s) sözü öyle bir açılım sağlıyorduki toplumun tüm kesimlerini kucaklıyordu.

***

Korku yerine, müjdeci olmak, nefret ettirmek yerine sevdirmek…

Zorlaştırmak yerine kolaylaştırıcı olmak…

Ak Parti kurulduğunda bu ana tema üzerine kurulmuştu. Gücünü de bu açılımla sağladı.

Bu seçimde sahil kesimi, yaşam tarzlarına müdahale edileceği korkusu ve endişesini gördüğü için oylarını geri çekti.

Ama asıl düşündürücü sonuçlar tekrar kazandığı bölgelerden geldi. Çünkü çoğu yerde ya oy düşüşü yaşayarak, ya da kıl payı seçimi aldı. Oysa Ak Partili belediyeler, tarafsız birisi olarak söylüyorum, kendi dönemleri içinde iktidarında desteğiyle azımsanmayacak bir hizmet süreci geçirdi.

İşte hala şaşkınlık yaratan bu durumu en etkili şekilde Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım özetledi. Bakan Yıldırım, “Arkadaşlar, halka hizmet ettik ama oy alamadık, halk vefasız demeyin. Hizmet ettiğiniz doğru ama demekki kalp kırmışsınız, sevgi tohumları ekmemişsiniz, kendinizi sevdirememişsiniz” dedi.

***

Sonuç itibariyle şu ortaya çıkıyor…

“Müjdeleyin, nefret ettirmeyin, kolaylaştırın, zorlaştırmayın” ilkesi bu dönemde yerel belediyelerde kesintiye uğramış ve söylem olmaktan öteye gidememiştir.

Sayın Başbakan’ın “Hizmete talipseniz fedakarlık yapacaksınız” sözü Anadolu’da bir çok belediyede rafa kaldırılmıştır, “Müjdelemek yerine nefret ettirilmiş, kolaylaştırmak yerine zorlaştırılmıştır…”

Ana temayı yitirmek, rotayı yitirmektir…

Bakan Binalı Yıldırım’ın “sevgi tohumları ekmemişsiniz” tahlili bu seçimlerde Ak Parti için söylenecek en doğru söz olmuştur…

Kuru teşkilat kavgaları, kişisel hırs ve intikam duyguları güç ve iktidar devrinde tüm benliği sarmıştır…

“muhasebe” duygusu kaybolmuş, “ortak akıl” önemsenmemiş, toplumun bazı kesimleriyle irtibat artarken sokakla araya barikatlar örülmüştür.

Başbakan’ın kişisel gayretini ve kişisel sevgisini bu kadar hoyratça kullanmak hiçbir siyasi partide olmamıştır.

Bu yazıyı uzatmak ve çarpıcı sonuçlar çıkartmak mümkün, ama “az söz arife yeter”…

Bu sonuçlar hizmet etmek kadar, sevebilmeyi, kalp kazanmayı bir kez daha önemli kılmıştır. 

Fatih BAYHAN / Haber7
bayhanfatih@mynet.com
www.fatihbayhan.com