Başbakanlık'a 200 metre mesafedeki korsan kitap sergisi!
Bu yazı Maliye Bakanı Kemal Unakıtan’ın masasına gider mi bilmem, ama Emniyet Genel Müdürü Oğuz Kağan
Köksal’ın masasına mutlaka gitmeli.
Neden mi?
Çünkü yazacaklarım ekonomik veriler taşıdığı kadar, emniyeti de ilgilendiriyor.
Çünkü emniyet ile şüpheliler arasında ekonomik ilişkiler olduğu iddia ediliyor.
Velhasıl neresinden bakarsanız bakın, bu yazı Sayın Başbakan’ı çok ilgilendiriyor.
Zira bu yazının asıl konusu ülkemizdeki Korsan yayınların es geçilen, önemsenmeyen ama gizli hikâyesini anlatıyor.
***
Haydi, tahmin edin, Ülkemizde yıllık basılan kitabın ederi ne kadardır?
Peki ya bu basılan kitabın ne kadarı korsan kitap’ta tüketiliyor?
Soruların cevaplarını vereceğim
Ama isterseniz gelin önce şu korsan kitap, yayın, cd meselesine bir bakış atalım.
Tamam, kitaplar çok pahalı
Maaşlar az
Tamam, o eşsiz CD’ye mutlaka sahip olmak istiyorsunuz ama bedeli cebinizi yakıyor
Anlaşıldı, o güzelim eser bunca güzelliğiyle sizi tahrik etse de gidip orijinalini alamayacaksınız
Peki, ekonomik gerekçeler sizi haklı gibi gösterse de, o eşsiz kitapları korsandan temin etmeye devam ettiğinizde yazarını yeniden yazmamak için, yayıncısını da yayınlamamak için teşvik ettiğinizin farkında mısınız?
Ya o eşsiz müziklerden oluşan CD’nin kopyasını satın alarak beğendiğiniz sanatçıyı yok ettiğinizin ne kadar fakındasınız?
Hiç abartı yok, eğer korsan almaya, dinlemeye devam ederseniz bu gidişle ülkede yazacak araştırmacı, yazar, müzik okuyacak sanatçı bulamayacaksınız.
Bu işin korsanı tüketen kısmına ait
Yani okuyucuya, izleyiciye, dinleyiciye ait uyarılar
Birde işin emniyet ve devlet kısmı var
***
Ey Maliye Bakanımız Sayın Unakıtan!
Ey Emniyet Müdürümüz Sayın Köksal
Ve devletin başı Sayın Başbakanımız Erdoğan
Hiç zorunuza gitmesin yazacaklarım, ama
Eğer bu ülkede korsanı önlemeye, yok etmeye bu devletin gücü yetmiyorsa
Eğer bu ülkenin emniyet genel müdürlüğünün 150 metre ötesinde korsan yayıncılar cirit atıyorsa
Eğer bu ülkenin Başbakanlık binasının çok değil 200 metre karşısında kitap fuarı adıyla birde sergileme yapabilecek cesareti buluyorsa
Eğer bu ülkenin Zabıta Müdürlüğünün 50 metre ötesinde korsan CD, korsan kitap pazarı kuruluyorsa, bir yazar, hatta gece gündüz emek verip yazdığı kitapları korsana düşmüş bir yazar olarak ben devletime olan güvenimi nasıl koruyacağım?
***
Bu devlet yazdığım eserden bile vergisini kuruşu kuruşuna tahsil etmeyi biliyor
Yazara ödenen telifin bile vergisine göz dikiyor
Yayınevinin ensesinde poza pişirip, 100 lira vergisi geciktiğinde cezayı basmayı biliyor
Ama bu devletin emniyet güçleri, zabıta kuvvetleri o yazarın, o yayınevinin haklarını korumayı bilmiyor
İşin garip tarafı şu ki okur-yazar dünyası korsan kitapta dönen paranın büyüklüğünün farkında bile değil.
Elimde ciddi araştırmalar ve veriler var
Türkiye’deki kitap pazarı yıllık 250 trilyonluk bir Pazar payına sahip
Bu rakamlar birkaç yıl öncesine ait tabi
2008 verileri en az yüzde 10 artış gösterse 300 trilyonluk bir Pazar
Peki, bunun ne kadarı korsanda dönüyor biliyor musunuz? En az yüzde 40-45
Yani 80 ila 120 trilyon civarında bir rakam
***
Peki 120 trilyondan devlet ne alıyor? Yazar ne alıyor? Yayıncı ne alıyor?
Sıra sıra yazayım size
Devlet havasını alıyor
Yazar havasını alıyor
Yayınevi havasını alıyor
İşte size müthiş bir kaynak
Evet, Türkiye’den bahsediyorum
Afrika’dan, Afganistan’dan, Irak, İran, Suriye ya da Habeşistan’dan değil
Uganda’da bile telif hakkı konusunda adım atılıyor
Avrupa kapısındaki Türkiye’de devlet; yazarını, sanatçısını yok eden korsana engel olamıyor
Hem de 200 metre yakınındaki korsan sergiden haberi bile yok.
***
Kültür ve Turizm Bakanı Sayın Günay’la bir ara özel konuştuğumuzda bahsetmiştim, “Devlet engel olmalı” diye, o da “haklısınız” dedi. Sonra da, “Keşke yayınevleri de fiyatları biraz ucuzlatsa” diye bir temennide bulunmuştu.
Sayın Bakan’a hak veriyorum. Ve buradan yayınevlerine de sesleniyorum, “Ne olur kitap fiyatlarını biraz düşük tutunuz. Gerekirse cep kitabı formatında basınız ki, okuyucu alabilsin ve korsanına yönelmesin. Madem devlet onca gücüne rağmen bu işe engel olamıyor, o zaman siz fiyat politikanızla bu işe engel olunuz.”
***
Son sözüm;
Korsana düşen her kitap, cd gerçek emek hırsızlığından başka bir şey değildir.
Devlet, bu hırsızlığa asla geçit vermemelidir
Ergenekon’u bitiren devletten korsanı da bitirmesini bekliyoruz.
------------------
Not: 24 Nisan 2009 Cuma Akşam Saat: 18:30’da Türkiye Yazarlar Birliği’nin Milli Müdafaa caddesindeki Genel Merkezinde “Latife Hanım’ın Sırrı Aralanıyor” başlıklı bir konferansım olacak. Dostlarımı ve meraklılarını bekliyorum.
Fatih BAYHAN / Haber 7
bayhanfatih@mynet.com
www.fatihbayhan.com
-
ismilazimdegil 16 yıl önce Şikayet EtKİTAP OKUYAMIYOR MUYUZ??? YAPMAYIN!!!. Kitap pahalı olduğu için okuyamıyor muşuz? Allah aşkına kaç kişi çevresindeki kütüphaneleri aşındırıyor, kaç kişinin çevresindeki kütüphanelerden haberi var. Madem kitap bu kadar önemli internete her ay verdiğimiz paradan vazgeçelim kitap alalım. Bilgisayarımızı yeniletmek için bilmem kaç lira harcarken kitap alınca pahalı. Genel bir ifade olacak ama kitap konusunda kendimizi kandırmayalım.Beğen
-
Muammer Karan 16 yıl önce Şikayet Etİnanın böyle!. Türkiye'de gerek Kitabevlerinde ve gerekse tezgahlarda satılan kitapların % 99'u ya korsan ya daha korsan ya da en korsan kitaplardır. Maliye kaydı olmayan her kitap korsandır. Korsanın adresleri de büyük kitabevleridir.Beğen
-
muhammet tanrıkulu 16 yıl önce Şikayet EtPara para. Her şey para ayıp ya. Bu ülkede ekmek bulamayanlar varken hala para diyorsunuz. Şu üç günlük dünyada kim aç kalmışki. Bilim müslümanın yitiigidir diyor peygamberimiz. Bilimin haramı olmaz.Beğen
-
Ali Kemal Polat 16 yıl önce Şikayet Etkanaat. adam kitap yazıyor 5 liraya satıyor, adam kitap yazıyor 40-50 liraya satıyor. her kiiside kazanıyor.. sonuç itibariyle yazar taifesinin ve matba taifesinin bu kanaatsizliği yüzünden millet daha çoooook kitap görür rüyasında vesselam...Beğen
-
akif yıldırım 16 yıl önce Şikayet Etkültür. öncelikle belirteyim kitaplığımda hiç korsan yayın bulunmamaktadır.ben zengin birisi değilim aynı zamanda bir kitap severim ayda en fazla iki kitap okuyabiliyorum çünkü param bu kadarına yetiyor hatta bir gün cebimde sadece yol parası varken kitapçının camekanında seyre daldığım kitap rüyalarıma girdi.sizce ben yazarların karnını doyurmak için daha ne kadar ruhumun açlığına tahammül edebilirimBeğen