Fatih Bayhan
Fatih Bayhan
HABER7 YAZARI
TÜM YAZILARI

Bakan Günay o sözü söylerken oradaydım!

GİRİŞ 11.05.2009 GÜNCELLEME 11.05.2009 YAZARLAR

Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay’ın 12. Uçan Süpürge Kadın Filmleri Festivalindeki açılış kokteylinde yaptığı konuşması hâlâ gündemdeki sıcaklığını koruyor.
 
Öncelikle bir üzüntümü belirteyim, 12. Kadın Filmleri Festivali’nin “darbe tartışmaları” ve “Bülent Ersoy-Zeki Müren” üzerinden gündeme gelmesi oradaki tüm emeğe resmen gölge düşürmüştür.
 
O gün salonda olanlardan birisi olarak yazıyorum bunları…
 
Tamam sunum bakımından hayli acemilikler yaşandı. Tamam Rojin’in sunuculuk yerine şarkı okuması gerektiği bir daha ortaya çıktı…
 
Ama; heyecanlı, dinamik ve oldukça gösterişli bir açılış oldu…
 
Fragmanlar konuşmayla paralel ekrana gelmese de, geç gelen fragmanların ne denli emekle hazırlandığı belliydi.
 
Bir kültürel programdı nihayetinde oradaki…
 
Ancak, bu kadar amatör ruhla hazırlanan bir organizasyon siyasal bir malzemeyle gündeme geldi, yazık ki ne yazık…
 
***
 
Habercilerin “medya ve haber dili” üzerine yeni bir tartışma başlatmak isterdim, ama onlarda haberi güncelle öne çıkartıp okutmak derdindeler…
Kadın Filmleri festivali organizatörleri bu yıl “1980 temasını” işleyerek sadece kültürel değil, politik bir tartışmanın da tam ortasına düşeceklerini hesap etmiş olmalılardı…
Ama bana göre oldukça anlamlı bir konu ve tavırdı…
 
Özellikle açılış konuşmasındaki “12 Eylül’ün asıl acısını yaşayanların kadınlar” olduğuna dair vurgular inanılmaz güzel tespitlerdi…Oysa biz bu acıyı sadece siyasallaşan gençlerin ve politikacıların yaşadığını düşünüyordük. Ama işe “kadın, eş, anne” penceresinden hiç bakmamıştık.
 
Bu nedenle festival organizatörlerine  “kadın penceresinden 12 Eylül acısını” da gösterdikleri için müteşekkirim…
 
 
***
 
 
Peki Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay’ın tartışma yaratan sözlerinde ne vardı? Aslında Sayın Bakan’ın oradaki konuşmasında “tepki gösterilecek” bir içerik yoktu. Hatta büyük alkışlar aldı ve “Darbecileri ressam diye tanıtıyorlar” diye de Kenan Evren’e ve onun ressamlığını öne çıkartanlara büyük bir tepki koydu.
Günay haklıydı, çünkü 12 eylül’ün acısını, derdini, sancısını yaşamıştı. Ve orada en büyük alkışı da, “Yeniden 12 Eylül’ler yaşanmasın, anneler ağlamasın” sözleri aldı. Bu sözlerin ardında kendi yaşadığı acıların olduğunu da ima etti Sayın Bakan ve “Benim elimde de askerce görülmüştür damgalı mektuplarım var” dedi.
 
 
***
 
Gelelim “Zeki Müren-Bülent Ersoy” yakıştırmasına. Bakan Günay haksız mıydı acaba? “O Yıl en iyi erkek sanatçı dalında Zeki Müren, Kadın sanatçı dalında Bülent Ersoy” seçildi demekle…
 
Bu durum toplumda kimlerin vitrin olarak sunulduğunu resmetmiyor mu?
Sayın Günay’ın siyasi duruşunu bilenler onun; darbeye, darbecilere karşı tavrına da yabancı değildir. Bu yanıyla hazır fırsatını da bulmuşken Sayın Bakan “taşı gediğine koyuyor”…O anda salona dönüp bakıyorum, bu sözlere en büyük alkışı da kadınlardan alıyor. Annelerden alıyor, gençlerden alıyor…
 
Belli ki oradaki herkesin acı bir 12 Eylül hatırası var…
 
Ama salondan orta yaşta bir kişi, hem de iki kişi ötemde oturan bir şahıs Bakan’a haykırıyor… “Senin Cumhurbaşkanında Evren’i makamında kabul etmedi mi?... “Sen Susurluk’a fasa fiso diyenlerle beraber değil misin? diye…
 
Bir adamın heyecandan titreyen ellerine bakıyorum, bir Bakan Günay’a… Zaten protokol sıralarındayız… Bakan Günay, aldırmadan sözlerine devam etti ve salondaki alkış biraz daha arttı… Belli ki salondaki neredeyse tamamı kadınlardan oluşan o kalabalık “darbeye hayır” der gibiydi…
 
***
 
Neler oldu? Neler yaşandı detaylara girecek değilim. Ama o tepki koyduğunu sanan şovmen adamın programın bitimine kadar söylenip durduğunu ve izleyicilerden bile tepki aldığını gördüm… Çünkü adamın tavrı aslında siyasal bir tepkiydi…
 
Ve onu ikna etmekte hayli güçtü…
 
***
12. Uçan Süpürge Kadın Filmleri festivali sona erdiğinde izlediğimiz güzel filmleri yeniden tazeledik, dinlediğimiz o eski şarkıların melodisi yeniden dudaklarımıza düştü…
 
Renkli bir festivaldi…
 
Sebepleriyle de sonuçlarıyla da güzel oldu…
 
****
 
Hayrunnisa Hanım’a Teşekkür
 
Hayrunnisa Gül Hanımefendi geçtiğimiz günlerde Şanlıurfa’ya ziyarete gidiyor. İlk teşekkürüm şu; Orada Balıklıgöl Platosu’nda bulunan amfi tiyatroda gerçekleştirilen ‘Konuşan Kitap Şenliği’nin açılışını yapan Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün eşi Hayrünnisa Gül, şenliğin toplumda okuma bilincini geliştirmek, çocuk ve gençlere okuma alışkanlığını kazandırmak amacıyla düzenlendiğini söyleyerek.
 
Şenliğin ilkini medeniyetlerin buluştuğu İstanbul’da, ikincisini ise pek çok medeniyete ev sahipliği yapan Şanlıurfa’da gerçekleştirildiğini belirtiyor. Bayan Gül, “Artık Şanlıurfa’daki bütün okullarda her gün 20 dakika kitap okunuyor ve en çok kitap okuyan öğrenci ödüllendiriliyor” diye konuşma yapıyor.
 
İkinci teşekkürümse o konuşmasında “korsan kitaba” karşı gösterdiği açık tavır. Diyor ki sayın Gül; “ Telif haklarının gelişmiş ülkelerinin ihracatının en önemli kalemlerinden biri olduğunu söyledi. Korsan faaliyetlerle sanatçı ve fikir adamlarının emeklerinin çalındığını, korsan faaliyetlerin sadece eser sahibine zarar vermeyip kayıt dışı ekonominin parçası olarak devleti de vergi kaybına uğrattığını, mücadele noktasındaysa herkese pay düştüğü söyleyen Gül, “Hakkı hak sahibine teslim etmek için ‘Korsana hayır’ diyorum”…
 
Bu iki güzel adımı için Sayın Hayrunnisa Hanım’a teşekkür ediyorum. Ve bu açık tavrın siyasilerce de gösterilmesini bekliyorum.
 
Fatih Bayhan – Haber 7
bayhanfatih@mynet.com

YORUMLAR 1
  • ARİF UÇAR 16 yıl önce Şikayet Et
    27 Mayıs, 12 Mart, 12 Eylül, 28 Şubat, 27 Nisan'lar Yaşamak İstemiyorum. Sayın Günay'ı bu güzel sözlerinden dolayı tebrik ediyorum. Günay'ın bu sözleri geçenlerde Darbe çağrısı yapan "Darbe Şakşakçısı" Ferhan Şensoy'a ders olsun. Bir de sanatçı(!) diye geçinmiyorlar mı? İnsanın kanına dokunuyor. Yine aynı zat, 2006'da da bir gazeteye verdiği röportajda "Büyükanıt Paşa darbe yaparsa sabah erkenden kalkar, davul çalıp kutlarım" demişti. Yazıklar olsun sana ve senin gibilere(Darbeseverlere, darbe şakşakçılarına) ve size sanatçı(!) deyip ayakta alkışlayanlara...
    Cevapla