Fatih Bayhan
Fatih Bayhan
HABER7 YAZARI
TÜM YAZILARI

Başörtüsü Aşka Engel mi?

GİRİŞ 10.07.2009 GÜNCELLEME 10.07.2009 YAZARLAR

Mahalleler arası tartışmada nihayet konu “aşk’a” geldi. Efendim güncel meselemiz şudur; ez cümleden; “Bir laik er kişi mütesettir hatun kişiye aşık olsa mahallesi buna nasıl bakar?” Soruyu tersten de sormak mümkündür. Ancak cevabı değişmiyor…
 
Konunun “aşk ve sevgi olduğunda da mı?” Noktasına gelip dayanması boşuna değil. Çünkü artık her iki mahallenin gençleri ideolojik aşk’lar yerine “aşka hudut çizilmiyor Mihriban” ayarında bir çizgiye gelmiştir.
 
Herkes kendi mahallesinden sorumludur ama, bizim mahallede eskiden “ayıpsanan” bu adım sanmayın ki Laik kesimde “aman ne iyi etmişler, gençler birbirini sevmiş, gerisinin ne önemi var” noktasındadır. Bildiğim, görmüşlüğüm vardır ki, bu ayrım en az “bizim mahalle” kadar keskindir ve hatta bizim mahallede olmayan “ekonomik ve sosyal yaptırımları da” vardır.
 
***
 
Bizim Mahalle’de eskiden durum aslında şuydu; Mahallenin delikanlıları “vakıf toplantılarından, mahalle sohbetlerinden başını kaldıramaz. Girdiği bu sosyal ortamlarda da kadın-erkek ayrı odalarda olduğu için “bir gördüm aşık oldum” türküsüne malzeme çıkmazdı. En renkli ortamlar cemaatten evlenenlerin düğün ortamlarıydı, orada da ne gelinle damadı bir masada görebilirdik, ne de gelin hanımın yanında yardımcı olan bekar hanımları. Yani bizim mahallede öyle ortam tanışmalarında fırsat yakalamak hayli zordu.
 
Peki nasıl oluyordu bu tanışmalar? Derseniz, malum, herkesin bir aracısı vardı. Ya yeni evlenen arkadaş beğendiği, takdir ettiği bir delikanlıyla “bacanak” muhabbeti kurar, bir ortam ayarına girerdi, yahut anne-babalar bu işe el atar, görücü usulü devreye girerdi.
 
Bu prosedürler tabiî ki delikanlıya ağır gelirdi. Evlenmeyi kafaya koymuşsa bir arayışa girer, çıkış arardı. İşte ne olursa bu dönemde olur, “aşkın hudut çizilmediği”ne şahit olurdu.
 
***
 
Albert Camus, aşk’ı tanımlarken, “Aşk, akıllı, aptal demeden, bütün insanlara bulaşan bir hastalıktır…” der. O halde aşkın “Müslüman, Laik, Hrıstiyan, Yahudi, dinsiz, Ermeni, Yunan, Rum ayrımı da yok…” Yani her fani aşkı tadıyor, yaşıyor.
 
Bu “hastalık” bedeni sarınca ideoloji bir kenara konuluyor. Yahut “ideolojik bir çıkış aranıyor”…
 
 İşte tartışmada burada başlıyor, “farklı mahalleden iki insan birbirini severse ne olur?”…
Bu saçma sapan tartışma, aşkın ne menem hastalık olduğunu yaşamamış işgüzarların işidir. Mevlana yaşasaydı herhalde Mesnevi’de bu konu için bir bahir açar; “ O halde ey fani, başörtüsü neden aşka engel olsun? Laik olmak aşkı neden yok etsin?
Gir aşkın dergahına, görki herkes farklı millettendir…” der ve bahsi kapatırdı…
 
***
 
Ancak görülüyor ki her iki mahallenin “avcıları” piyasaya çıkmış “ideolojisine aykırı aşk yaşayanları da avlıyor, mimliyor” bu nedenle aşıklar “ayıpsanmamak” için aşklarını “başka mahallede” yaşıyor, isyanlarını yüreklerine gömüyorlar… Goethe “Aşk, imkansız birçok şeyi mümkün kılar...” derken herhalde bu yaşanmışlığı izah ediyordu da, bize aşk’ın o devirlerde bile ne imkansızlıklar aştığını anlatıyordu.
 
 Hz. Peygamber(sav) “ameller niyetlere göredir” buyruğunu, “bazı Mekkeli erkeklerin Müslüman olan eşlerine olan sevgisinden dolayı İslamı kabul ettiği ve Medine’ye hicret ettiği, bunlarında Hicret’inin makbul olup olmadığı sorulduğunda söylemiştir.
O halde bize düşen, toplumu kamplara böldüğümüz gibi aşkları da kamplara bölmemektir…
Bırakın aşk, her sahile vursun, her limanda konaklasın, he gemide yolculuk etsin, her toprakta yeşersin, meyve versin…
 
 “Hz. Adem bile aşk’ı uğruna yasak meyveye uzanmışken” siz kim oluyorsunuz da “sebebi dünyamız” olan aşka yasak koyuyorsunuz?
 
FATİH BAYHAN - HABER7
bayhanfatih@mynet.com

YORUMLAR 17 TÜMÜ
  • rahmi palamut 16 yıl önce Şikayet Et
    hayır canım tabiki değil. ben ne başörtülüer gördüm inanın hiçbir şeye engel değil özde değil sözde müslümanlık
    Cevapla
  • doğrucu davut 16 yıl önce Şikayet Et
    bir fıkra.. kralın oğlu bir çingene kızına aşık olur.kral,oğluna söz dinletemeyince çaresiz çingene kızını ister ama her defasında red yanıtı alır.zorla almaya gücü vardır ama halkının gözünde zorba kral damgası yemek istemez.onun bu halini gören bir zat 100 kese altına o kızı sana alırım sana der.kral çaresiz kabul eder,kızı istemeye giderler.adam kızın babasına''niye vermiyorsun lan kızı''diyerek söver sayar.kızın babası da''oh be rahatladım,kardeşim şöyle adam gibi istediniz de vermedik mi?verdim gitti''der..
    Cevapla
  • doğrucu davut 16 yıl önce Şikayet Et
    özlü söz. ''dünyada her canlı kendine bir eş arar,taşın kalbi yoktur ama onu da yosunlar sarar''.
    Cevapla
  • doğrucu davut 16 yıl önce Şikayet Et
    özlü söz. ''aşkı öğrenmeye çalışma,ömür boyu öğrenci kalırsın''.
    Cevapla
  • muhammed erkal 16 yıl önce Şikayet Et
    başı açık müslüman olmaz.... bi kere baştan bunu söyliyim...2.cisi kurumsal güç bize de geldi artık...şunu söyliyebilirim ki...başı açık gezdiniz yıllar boyu biraz da başı kapalı gezin bakalım bizim zorumuzla...hem görevinizi yapmış hemde ahlak kazanırsınız belki...
    Cevapla
Daha fazla yorum görüntüle