Fatih Bayhan
Fatih Bayhan
HABER7 YAZARI
TÜM YAZILARI

İlber Hoca Anadolu’ya kaç defa gitti?

GİRİŞ 14.02.2010 GÜNCELLEME 14.02.2010 YAZARLAR

Evet, mesele artık malum. Ama ben meselenin sadece “Ordu tabiki darbe yapar” kısmında değilim. Zira o sözün asıl muhatapları gereken cevabı zaten verdi. Beni “tahrik” eden asıl cümle o açıklamaların aşağılarında, ta en altlarında gizli.

Ne diyor kıymeti kendinden menkul hocamız(!) “Bütün kentlere üniversite açılması ahlaksızlıktır. Ankara'ya 20 okul aç Doğulu çocuklar buranın kültürünü görsün

Ne büyük, ne ihtişamlı bir söz(!) değil mi?

Tamda seçkinci bir zevatın ağzına yakışan bir cümle…

Öyle ya, İstanbul ve Ankara dışındaki üniversiteler öğrenci mi yetiştiriyor? (!) Eğitim mi veriyor?(!) Mesela Ağrı’ya niye üniversite açıyorsunuz(!)? Ağrı’da ne öğrenecek öğrenci? Siirt’in her tarafı okul olsa ne olur? Hakkari’de Meslek Yüksek Okulu açmak ne fayda sağlar?

Hocamıza göre Üniversiteler kent kültürü yüksek olan İstanbul ve Ankara’ya açılmalı, böylece Anadoludaki öğrenci üniversiteyi kazandığında gelip burada “kent kültürü” de almalı.

***

İlber Ortaylı Hocamızın düşüncelerine elbette saygı duyuyoruz. Ancak açıkça belirtmek gerekirse bu “ayrımcı” ve “aşağılayıcı”, “alaycı” tavrını da eleştiriyorum.

Kendileri Osmanlı hayranı olduğu için “Ademi merkeziyetçi” düşünür, Anadolu’nun kalkınmasını değil, İstanbul’un sürekli ilerilerde olmasını ister. Ama asıl mesele İstanbul’un değil, İstanbuldaki seçkin zevatın idaresi altında bir devlet düşler. Cumhuriyetin başkenti Ankara’yı da listeye ilave ettiğine göre Ankara’da onun gözünde “kent kültürü” seviyesine çıkmış demektir.

Oysa hocamızın kendileri de bilirler ki “hükümet her il’e değil, 20 Üniversiteyi buraya kursun” dediği Ankara’da çok değil 80 yıl önce bir kasabadan ibaretti.

Eğer Mustafa Kemal’de İlber Hoca gibi düşünüp Ankara’yı sadece “geçici” bir “askeri merkez” olarak görmüş olsaydı 1926’da işgalden kurtulan İstanbul’u yeniden başkent yapar, yolu, elektriği, suyu olmayan anadolu  şehirlerini hiç önemsemez. Köye, kente okul açarak eğitimli nufusun artması için mücadele vermezdi.

Demekki İlber Ortaylı’ya göre anadolu’nun eğitimli, ekonomisi yüksek, tarımıyla, sanayisiyle yükseltilmeye çalışılması yanlış bir adımdı. Ona göre herşey İstanbul’dan verilmeliydi. Çünkü Anadolu “kör cahil” “kent kültüründen yoksun”, “gayrı medeniydi”…

***

İşte bu “ademi merkezi” anlayış yüzünden Osmanlı İstanbul dışına çıkamamıştır. II. Hamid’in başlatıp bitirdiği hicaz demiryolu’nun Anadolu’yu “demir ağlarla” örmesine rağmen ne II. Hamid’in ne de ondan sonra gelen Padişahların Anadolu’ya açılamadığını, seyahate bile çıkamadığını biliyoruz. Sultan Abdulaziz’in İzmit’e bir gemi ile geliş hikayesini bilenler orada halkın arasına giren padişah’ın nelerle karşılaştığı konusuna bakınca eminim bana hak vereceklerdir.

Bu anlamda Anadolu’yu bir baştan bir başa dolaşan ilk Devlet Reisi Mustafa Kemal olmuştur.

Evet, Enver paşa İlber Hoca’ya göre Elitistti, saraylıydı. Mustafa Kemal’in ise Selanikli bir göçmen ailenin çocuğu olduğu unutulmamalıdır.

Peki Ülkemizde değişim ve dönüşüm acaba hangi ekolden gelenlerin eseriydi?

Adnan Menderes, Turgut Özal, Recep Tayyip Erdoğan… Ortak özellikleri sadece “milliyetçi muhafazakar” siyaset izlemelerimidir, yoksa “Anadolu” ekolünü temsil etmelerimidir?

Evet, devletlerin hep “saraylı” bir sınıfı olmuştur. İngiltere Lordlar kamarasını kaldırmamış ve bu sınıfın kararlarının etkisini yitirmemiştir. Şüphesiz Amerika için Oxford’un başka bir anlamı vardır. Ama Obama’da Oxford mezunu değildir. Bilakis Obama Liseden sonra Los Angeles'teki Occidental College'de üniversitenin ilk iki sınıfını okumuş ve New York'taki Columbia Üniversitesi'ne geçerek 1983 yılında Siyasal Bilimler bölümünden mezun olmuştur.

***

İlber hoca aslında “ahlaksızlık” olarak saydığı “Anadoluya üniversite açılması” meselesiyle ilgili görüşlerini açıklayarak ne denli “elitist” düşündüğünü, seçkinci bir bakış açısına sahip olduğunu da ortaya koymuş oldu. Böylece onun Osmanlı’ya bakış açısının da, Osmanlı’dan ne anladığının da ortaya çıktığını düşünüyorum.

Ve kendisinin bir tarih profesörü sıfatıyla kaç kez Anadolu’ya gittiğini de merak ediyorum?

Söz Ağrı’dan açıldı madem, Ağrı’dan devam edelim…

Mesela İlber Hoca biliyor mu Ağrı’da 12 bin çocuğumuzun ilkokula kayıt yaşı gelmiş olmasına rağmen okul bulunmadığı için kayıt edilemediğini?

Üniversiteden değil, ilkokuldan bahsediyorum… Bu seçkinci anlayış yüzünden ihmal edilen Anadolu, şimdi kentin sosyal, kültürel ve ekonomik yapısına da olumlu katkılar yaptığı için açılan üniversitelerine sahip çıktığını. Ve Hocamızın iddia ettiği gibi; ne bakkalı, ne de ev sahibi oraya okumaya gelen gençleri “kazıklamıyor” İlber Hoca… İnanki öğrenci asıl  “kazığı” İstanbul’da okumaya geldiğinde yiyor… öğrenmesini beklediğiniz “kent kültürü”  istiklal caddesindeki “barlar sokağında” uyuşturucu komasında hayatına mal oluyor…

Şimdi bırakın da “ahlaksızlığın” nerede ve nasıl yapıldığını yeniden tartışın…

Ve bırakında her il’e değil, her ilçeye bir okul açılsın diye teşvik edici konuşmalar yapın. Ve lütfen Paris’ten Şanzelize’den, Londra’dan, Moskova’dan daha az gittiğiniz şu Anadolu’ya bir gidiverin… Korkmayın, otobüs yolculuğuna dayanamam diye, Anadolu JET her tarafa uçuyor.

Ve emin olun Moskova’dan nişan verilerek taltif edilseniz de Anadolu sizi Rusya devletinden daha cömert ağırlayacaktır…

 Bir Can Dostuma Taziyedir

Acı tatlı güzel günleri geçirdik… “Her eylem yeniden diriltir beni” marşını ne de güzel söylerdi. Belki de bu yüzden “sendikacı” kimliği ona çok yakıştı. Adı ; İbrahim’di. İbrahim gibi dosdoğru yoldan hiç ayrılmadı. İbrahim gibi hayatına giren ne varsa tabular; yıktı elindeki baltasıyla. İbrahim gibi bir ateşe düştü, cennet bahçesine dönüştü…

Sevgili dostum, daha güzel günler görecektik, daha sabahı uzayan gecelerde “devlet kurup, devlet yıkacak, nargile tüttürecektik…” Daha yolculuklar yapacaktık; Bursa’ya gidecek, İstanbul’a gidecek ve bizi Rize’ye götürecektin…  Ardeşen’de çay içecek, horon tepecektik… Tulum’un o acı feryadını Ardeşen’in yamaçlarında sindirecek, yeşile boyalı dağlarında çay bahçelerinde gezecektik…

Verdiğin sözleri unuttun, ayrıldın aramızdan. Cenaze namazını kılmak inan çok ağır geldi. Bu kadar uzun bir cenaze namazı kıldığımı hatırlamıyorum.

Yüzündeki gülümsemesi hiç eksilmeyen sevgili dostum, memur-sen’in cefakar gönüllüsü; İbrahim Keresteci…

Yüzüne yansıyan cennet süsüyle ayrıldın aramızdan. Görüşmek ulbaya kaldı. Şahidizki, hep istikamet üzre oldun…mekanın da cennet olsun, bizide yazdır kayıtlara… 

Fatih BAYHAN / Haber 7
bayhanfatih@mynet.com

YORUMLAR 7 TÜMÜ
  • ismilazimdegil 15 yıl önce Şikayet Et
    LİSEDE MESLEK YÜKSEKOKULU EĞİTİMİ. Yeterli eğitimin verilemediği liseler de birçok ilden (hatta İstanbuldan bile) kaldırılsın. Ne gereği var boşu boşuna lise diploması vermeye okuma yazma bilmeyen insana. Mezun etmeyin diyeceksiniz. MEB zorla mezun ettiriyor. İlber Hocaya katılmak şu şekilde mümkün diyebilirim: "Yeterli donanıma sahip olmayan üniversitelerin illerde kurulması engellenmeli. İstanbuldaki bir üniversitesinin 2 yıllık bölümüne ait lisede veriliyor. Bu da kaldırılsın. Fiziki yetersizlik olmasına rağmen birçok okul açıldı.
    Cevapla
  • Ahmet Colemergi 15 yıl önce Şikayet Et
    ilber ortaylı yalakaları. birkaç kitabını okuyup kendinizden geçmiş olabilirsiniz ama kimse hatasız değildir.
    Cevapla
  • Ahmet Colemergi 15 yıl önce Şikayet Et
    Kariyer yapmak ayrı adalet ve vicdan sahibi olmak ayrı. Karakter adalet olmadıktan sonra kariyerin kişinin kendisi dışında kime faydası olur.Doğuda medeniyet bırakmayan bitmesi için elinden gelen herşeyi yapan t.c. bu seçkinci hocalarıyla bir de hor görüyor ya ona yanarım.Doğuda doğu kültürünü yansıtan medeni kentler inşa edilseydi başında,batılı gençler doğuda doğulu gençler batıda ünv. okusun denmesi daha insancıl ve adil olmaz mıydı.Ama yok siz ülkeyi kafanızda bölmüşsünüz zaten.doğu kaderine mahkum batı avrupaii.hayır herşey her an sürekli değişmektedir...
    Cevapla
  • Ahmet Colemergi 15 yıl önce Şikayet Et
    Akademi yapmak ayrı adalet ve vicdan sahibi olmak ayrı. Bazıları hocanın iyi osmanlı tarihçisi iyi tarih bilgisi olmasını onu hatasız yaparmış gibi savunma pozisyonuna girmişler.Danıştayın da bütün üyeleri prof. hukukun allemeleri hepsi.neden kararlarına itiraz ediliyor.Hoca iyi tarihçi olabilir ama adil olmadığı seçkinci ve tepeden bakan önyargılı biri olduğu ortaya çıkmıştır.doğu hakkında söyledikleri yenilir yutulur cinsten değildi.o kadar ırkçı önyargılı bir gözle bakmış ki orada medeniyet olamaz çıkamaz orası vahşi bir yer dercesine laflar etmiş.kahve dili.
    Cevapla
  • şükrü ertaç 15 yıl önce Şikayet Et
    Ülkemizde prof,olmak bukadar kolaymı,. Çek birinden kopyayı al ötekinden fikri birde torpil al sana prof,luk ünvanı biri der camiye ayakkabı ile giriyormusunki gata,ya başörtüsüyle giresin bunların yetiştirdiği talebeyi tasavvur edin örneklerinden aşağıda birkaç tane var adam darbe lazımdır diyor alkışlıyorlar,ünv,Ankaradan başka yere açma diyor alkışlıyorlar hoca ya her dediği doğrudur ne demiş şair beni bu kötü havalar mahvetti,ülkeyide bu kötü proflar mahvediyor.
    Cevapla
Daha fazla yorum görüntüle