Ban Ki-moon hakkında çok şey!
Çocukluğuma dair hatırladığım birçok şeyin yanında ismi hala kulaklarımda çınlayan bir adam var. Nedendir? Hangi özelliğindendir bilmiyorum…
Bir çocuğun kulağında neden bu adamın ismi kazınır onu da anlamış değilim.
Ama hala hatırlıyorum Javier Perez de Cuellar… Perulu bu adamın tek özelliği BM Genel sekreterliği yapmış olması. Ancak bakıyorum, bende inanamadım. Çünkü o BM Genel sekreteriyken ben 7 yaşındayım, ayrıldığında ise 17… yani BM ne alaka?
Cuellar’dan sonraki genel sekreteri zaten hatırlamamak ayıp… Butros butros Gali… Kıpti Gali…
İsim merakım yahut BM’ye düşkünlüğüm falan yok. Ancak dönemin şartları gereği rollerini aktif oynayan bu isimler bir çocuk olarak benim zihnimde hala yer ediniyorsa bu herhalde iyi bir şeydir…
Bu yüzden geçtiğimiz günlerde yeni dönem için tekrar BM genel sekreterliğine seçilen ve adını söylemekte ve hatırlamakta güçlük çektiğim Ban Ki-Moon’un ne kadar talihsiz bir adam olduğuna inanmaya başladım.
Talihsiz, çünkü o kadar silik bir BM Genel sekreterliği görevi yürütüyor ki, değil çocuklar büyükler bile adını hatırlamakta güçlük çekiyor.
Evet, talihsiz, zira BM kurulduğundan beri bu kadar pasif bir dönem geçirmedi.
Sadece pasiflikle kalsa iyi, silik, etkisiz ve rolü çalınmış…
***
Geçtiğimiz haftayı Türkiye-İsrail gerginliğiyle tamamladık. Gerginliğin temelinde BM’nin Mavi Marmara raporu var. Rapor’Un içeriğine geçmeden, Newyork Tımes tarafından bir gece öncesinden sızdırılmasıyla başlayan bir dümen var.
Dümen, çünkü bir taraftan ABD Dış İşleri Bakanı Clionton, “zaman istiyorum, gerekirse raporu 6 ay daha uzatalım” diye Türkiye’ye diplomatik çıkış yapıyor, öte yandan aynı ülkenin gazetesi daha rapor resmi olarak açıklanmadan kamuoyuyla paylaşıyor.
Gazetecilik başarısı mı diyelim, yoksa İsrail’in yeni bir lobiciliği mi?
Nereden bakarsanız bakın, BM raporu açıkça İsrail’e arka çıkıyor.
Gazze ablukasını yasallaştırıyor…
Uluslararası sularda yaptığı müdahaleyi “cezasız” bırakıyor…
Akdeniz’İ İsrail’in gölü gibi kullanmasına ses çıkartmıyor…
Öldürülen Türk vatandaşlarının haklarını, tazminatlarını “öde” diyemiyor…
Artık rapor hakkında her şey yorumlandı. Gözler İsrail’e ve Netenyahu hükümetine çevrildi ama kimse ortalıkta bu raporu yayınlayan kurumun başındaki adamı sormadı.
Raporu BM hazırladı… Ortada BM genel sekreteri yok…
Türkiye İsrail’e sert tepki koydu…
Avrupa ülkeleri ardı ardına “aman dikkat” diye açıklamalar yapıyor…
ABD İsrail özür dilemeliydi manasında konuşuyor…
Ortadoğu’da Türkiye’nin tavrına destek mitingleri yapılıyor…
Ama ortada BM Genel sekreteri yok…
Nerdesin be adam…
Raporunuz büyük gürültü kopartıyor, ama rapor sahibi olarak ortada yoksunuz…
***
Şimşekler başka yerde fırtına estiriyor ama ben asıl fırtınanın Ban Ki-moon üzerinden estirilmesi taraftarıyım…
Bu kadar silik bir adamın genel sekreterlik yaptığı BM’den bu dünyaya barış, esenlik, hayır gelmez…
Özgeçmişine bakınca bir detay dikkatimi çekti…
Kore basını Ban’a, zor sorulardan çok iyi kurtulduğu için "yılan balığı" ismini takmış.
Tam uymuş lakap… Ama daha bazı detaylar var…
Kore Dışişleri Bakanlığında çalışırken kendisine "bürokrat" anlamına gelen "Ban-chusa" takma ismi verilmiş. Aslında bu isim hem iyi hem de kötü yöne çekilebiliyor: Ban'ın yönetim konusundaki dikkat ve başarısını överken, biraz da karizma yoksunu bir anlam içeriyor.
Annesi Budist olan bir aile çocuğu Ban, kendisinin inançlar noktasında net bir tavrı yok. Ama aşırı kuralcılığı görev yaptığı döneminde sadece kızının düğünü için aldığı resmi izinden başka izin kullanmayışından belli…
Yani onu kendi ülkesinde üç kelimeyle özetlemişler; Kuralcı, yılan balığı gibi, karizma yoksunu…
Bu üç özelliğin sahibi bir adam BM’ye genel sekreter olursa ne olur?
İşte böyle silik, etkisiz, karizmasını yitirmiş bir teşkilat çıkar ortaya…
İsrail işine gelmeyince BM raporunu reddeder, hatta raporu yazan BM görevlisini öldürür. İşine gelince kabul eder. Avrupa’nın bu şımarık çocuğuna bir ders verme vakti gelmedi mi? Bu kurallar İsrail dışındaki tüm ülkeleri mi bağlıyor?
BM eğer dünya halklarının kendisine atfettiği güveni, saygıyı, otoriteyi korumak ve sürdürmek istiyorsa acilen Ban Ki-Moon gibi silik genel sekreter değil, dünya meselelerine hâkim, aktif ve rolünü iyi oynayan bir teşkilat olmalıdır. Aksi durum dünyanın sağduyulu geleceği için endişe vericidir.
Fatih Bayhan – haber7
bayhan.f@gmail.com
-
Sultan-ı Yegah 14 yıl önce Şikayet EtBirleşmiş Milletler. Fatih Bey.. Siz akıllı adamsınız.. BM'nin ne olduğunu ve nasıl ortaya çıktığını ve hangi amaca hizmet ettiğini öğrenmek istiyorsanız, önce 1815 Viyana Kongresi, aynı tarihte İsviçre'ye tarafsızlık sağlanması, o kongreyi toplayan Avusturya prensi Metternich, onun Rotschilds sülalesi ile olan bağlantıları vs.. Ne var ne yok bir okuyun.. BM kimdir nedir öğrenin..Beğen
-
ahmet okutan 14 yıl önce Şikayet EtİSRAİLİN ABLUKASI MEŞRULAŞTI MI???. BM bu işe girince,abluka resmileşti ve meşrulaştı.acaba bu sonucu kim sağladı????Beğen
-
osman 14 yıl önce Şikayet Etbm mi?. meşru değildie bu bm, biz yenisini kuralım, dünya halkları orada temsil edilsin, bm de neymiş, boş bir teneke kutusundan fazlası değil.Beğen Toplam 1 beğeni
-
anton kanton 14 yıl önce Şikayet Etbence bm. new yorktan alınıp afrikanın ortasında sahra çölüne yakın bir yerde bir dünya başkenti inşa edilip bm revize redizayn edilip oraya alınmalı.bu bm genel kurulunda dile de getirilmeli.siyasette yol alacaksan yeni hedefler konulmalı.kimsede gıkını çıkarmamalı.Beğen Toplam 1 beğeni
-
osman kartal 14 yıl önce Şikayet EtBM mesruiyetini yitirmek uzere. yapilan hatalar ve cifte standartlar artik bezdirdi. Bu durum yeni bir kutuplasma doguracaktir. Bu da yeni felaketlere yol acacaktir. Rusya ve Cin daha cesur olmali, Baris a katki saglamalidir.Beğen Toplam 1 beğeni