Bolu tünelini hatırlıyorsunuzdur, yapımına 1990’dan başlanan, 1993’te ilk temeli atılan ve 2007’de Başbakan Erdoğan’ın kurdeleyi keserek açılışını yaptığı tünel…

Açılışıyla temeli arasındaki tarih farkı 17 yıl…

Projenin Sadece, yaklaşık yüzde 35'i tutarındaki 283,5 milyon dolar Bolu tüneli için kullanılmış, kalanının hesabını buyurun siz yapın…

Projenin önemi ortada, Bolu Dağı geçişi Türkiye’nin kara yolu geçişinin ana arteri konumunda… Ulusal ve uluslararası taşıma talebini karşılamak için planlanan Edirne-İstanbul-Ankara Otoyol Projesi’nin yapılmayan tek kısmıydı…

Kurdele kesimine İtalya Başbakanı Prodi’nin de geldiği açılıştan önce neler söylendiğini de hatırlamak lazım…

Tünelin biteceğine olan inanç bitmiş, bazı kesimler patates deposu, limon deposu olsun diye ısrarlıca önerilerde bulunmuştu…

Sonuç ortada; tüneller açıldı ve ana arter yolu olarak uluslararası trafiğe hizmet ediyor…

***

Önceki gün CHP’li Çankaya Belediye Başkanı Bülent Tanık’ın, kendisine, tecrübesine, siyasi olgunluğuna hiçte yakıştıramadığım bir açıklamasını okuyunca yukarıdaki olaylar geldi aklıma…

Başkan Tanık, kuğulu alt geçitlerinin yapılmasına hala ısrarla karşı olduğunu belirtiyor, bunun kuğuluya yakışmadığını, o alt geçitleri kendilerine vermeleri halinde kısa sürede trafiği rahatlatan yeni projeyi uygulayabileceklerini ifade ederek, “o alt geçitleri de büyükşehir hamamı yapalım” demiş…

Bolu tünelini “patates deposu yapalım zihniyetle, alt geçitleri büyükşehir hamamı yapalım” diyen zihniyet nedense aynı telin sazı gibi... 

Melih Gökçek düşmanlığını Ankaralıya eziyete dönüştüren bu “hamamcı, depocu” zihniyet, aslında Gökçek’i değil, Gökçek’e oy veren Ankaralıyı cezalandırmak istiyor. 

***

Bir Ankaralı olarak belediyelerimizin bu “çatışmacı” halinden inanılmaz rahatsızlık duyuyorum. Özellikle bir Çankaya sakini olarak ifade etmeliyim ki, Çankaya belediyesi maalesef üzerine düşen belediye hizmetlerini yapmadığı gibi, birde Ankara’ya yapılan hizmetleri sandıkta yıkamadığı siyasi rakibini yargı kararlarıyla zora sokarak yıkmaya kalkıyor.

Ne hazindir ki Çankaya’yı moloz yığına dönüştüren, yeni yerleşim alanlarına bir türlü belediye hizmeti götüremeyen Çankaya belediyesi, bakın kış gelmiş olmasına rağmen hala sokakların asfaltlamasını yapamamıştır. Ankara Kızılay’dan, Kuğulu’dan, Tunalı’dan ibaret değildir,

Ankara, Bahçeli’den, Emek’ten de ibaret değildir. Hoş, orada da çöpler ve kaldırım işgalleri, çirkinlikler had safhadadır.  Bakın şu Balgat’ın haline…

Böyle rezil hale gelmiş bir semt gösterebilir misiniz

Ama Çankaya belediyesinin hiç biri umurunda değil, eline bir mercek almış Gökçek’in izini takip ediyor. Bastığı yeri mahkemeye veriyor, basmadığı yeri “niye basmadın” diye mahkemeye veriyor. Ben böyle bir belediyecilik anlayışı görmedim.

***

Alt geçitlerin “büyükşehir hamamına” dönüştürülmesi teklifine gelince…

Sayın Tanık’a hiç yakıştıramadığım bu cümleleri okuyunca üzüldüm. Ama Gökçek’in yerinde olsaydım bu teklifini değerlendirirdim. Zira Büyükşehir Hamamını açarsa işletmecisi hazır.

Açsın bir hamam, işletmecisi olarak versin Çankaya belediyesine…

Hamam deyip geçmemek lazım, Çankaya’da büyük otelleri saymazsak modern müstakil bir Türk hamamı yok … iyi iş yapar.

***

Ve son sözüm…

Belediyeler birbirine rakipte olsa diğer bir belediyenin hizmetlerine engel olmamalıdır. Bu makamlar siyasi makamlardır, bugün birisi, yarın bir başka birisi olabilir. Ama hizmet verilen halk, hep aynı halktır…

Halka hizmet eden bir altgeçidin kapatılması, hamama dönüştürülmesi CHP’li Başkan Tanık’a ne kazandıracak? Gökçek’in yaptığı alt geçit kapatılmış olduğu için primi yapmış olacak… Peki, oraya harcanan para kimin parası, bu ülkenin, Ankaralının değil mi?

Bu halk, nasıl Bolu tünelini patates deposu yaptırmadıysa, kuğulu alt geçitini de “hamam” yaptırmaz. Ancak illa hamam yapmak, işletmek istiyorsanız Melih Gökçek size daha uygun bir yerde bir hamam inşa etmelidir.

Fatih Bayhan – Haber7
bayhan.f@gmail.com
www.fatihbayhan.com.tr