Ankara denilince şunlar sıralanıyor aslında;

* Türkiye'nin en kalabalık ikinci ve dünyanın en kalabalık otuz sekizinci kenti.

* 2011 yılı nüfus sayımına göre 4.890.893.

* Bilinen tarihi en az 10 bin yıl öncesine, Eski Taş Çağı'na ulaşan Ankara, Hattileri, Hititleri, Frigleri, Lidyalıları, Ahamenişleri (Persler), Makedonyalıları, Galatları (Keltler), Romalıları, Selçukluları ve Osmanlıları ağırlamış, Batı ve Doğu medeniyetlerine ev sahipliği yapmış. Geçmişte, Galatların bir boyu olan Tektosaglara ve sonrasında Friglere başkentlik yapmış olan kent, 1923'ten beridir Türkiye'nin başkenti.

* Türkiye gayrisafi millî hasıla'sının %9'una sahip.

* Ülkenin toplam vergi gelirlerinin %12'si, bütçe gelirlerinin %12,3'ü kentten toplanıyor. Buna karşılık ilin ülke bütçesinden aldığı pay %6,4. 2006 yılında Ankara'nın bütçe gelirlerine 16,5 milyar TL, bütçe gelirlerine katkısı 21,1 milyar TL olup, bütçeden aldığı pay 11,3 milyar TL'dir. 2006 yılında toplam 1.355.000 kişinin istihdam edildiği Ankara'daki işsiz sayısı, 185 bin kişidir ki bu oran olarak %12,1'e denk geliyor.

*  “Dünyada en büyük şehir ekonomileri hangileri ve bu 2020 yılında nasıl değişecek” başlıklı rapora göre dünyanın en büyük 100 kenti arasında 2005 yılında 94. olan kent, 2008'de 80. sıraya yerleşmiştir. 2020 yılında dünya kentleri sıralamasında 115 milyar $ gelirle 74. sıraya yerleşmesi planlanıyor.

* Kent, 2008 yılı Türkiye ihracatında 4.617.354 $'lık dışsatımla, İstanbul, Bursa, Kocaeli ve İzmir'den sonra beşinci, 19.062.872 $'lık dışalımla İstanbul ve İzmir'den sonra üçüncü oldu.

***

Bu bilgiler kentin kimliği ve ekonomik varlıklarını kısaca özetliyor.

Peki ya kentteki kültürel varlıklar nasıl tanımlanıyor. Birde ona bakalım.

* Ankara şehir merkezi sınırları içerisinde çeşitli kurumlarca işletilen 42 müze bulunuyor.

* Ankara'da bulunan üniversitelerin bir bölümü Türkiye'nin, bir bölümü, Avrupa'nın ve dünyanın en önemli üniversiteleri arasında gösteriliyor. Ayrıca Ankara'nın altı yaş ve üzeri nüfusunun 442.315'i en az bir üniversiteden mezun, 44.598'i yüksek lisans mezunu, 16.239'u ise doktora mezunu.

* Ankara'daki sinema alanındaki önemli organizasyonlardan biri Ankara Uluslararası Film Festivali. 1998 yılından beri düzenlenen festival, belgesel, uzun film ve kısa film yarışmaları barındırır. Yaklaşık 17 dalda ödül dağıtılıyor.

* Ankara'da 150'den fazla ilk ve orta dereceli okul ile halk eğitim merkezi bulunuyor. Ayrıca 14 üniversite ve bir harp okulu hizmet veriyor.

* Ankara'nın 40 tane kardeş kenti var.

***

Ankara’da yaşayan bir gazeteci olarak bu kentin politik ruhunun kentin her yanına işlediğine inanıyorum. Bu nedenle sizinle yukarıdaki bilgileri paylaştım. Evet, aslında yukarıdaki bilgilerin hepsi doğru, ancak Ankara buna rağmen; kitabın, okumanın, yazının, sanatın, sanatçının başkenti olamadı.

Olamadığı bir iddiadan öte, bir vakıadır. Ve bazıları kızacak olsa da bu vakıa gerçeği değiştirmiyor.

Geçtiğimiz hafta sonu bu kadar önemli bir kentte bir hafta süren kitap fuarı vardı. Mesleğimiz gereği ya imza için yahut kitapları solumak için mutlaka bu fuarlara katılıyorum. Ancak Ankara fuarına ne zaman katılsam içimi bir hüzün sarıyor. Hüznün kaynağı kitap fuarının Ankara’nın görkemine, politik önemine denk düşmemesidir. Ülkeyi yönetenlerin yaşadığı bu kentte kitap fuarı gibi önemli bir organizasyon o kadar zayıf bir atmosferde gerçekleşiyor ki, zaten mekan olarak yaşadığı açmaza birde etkinliklerin içerik ve zayıflığı eklenince insanı kahrediyor.

Eğer bu manzara bu kentin kitaplarla ilgili dostluğuna yahut düşmanlığına delil sayılsa kimse kalkıp Ankara için “Kitabın başkenti” diyemez. Zaten diyende olmuyor. Ama Ankara’nın politik güç merkezi olmasından dolayı “kitap dostluğunun” mecburiyeti vardır. Eğer bir başkentte kitaplar mahzunsa, o ülkenin kaderi de mahzundur.

Geçtiğimiz yıl ülkenin başketi  Ankara’ya 200 bin Turist gelmiş. Ülkemize 30 milyondan fazla turist geliyor, ancak ülkenin başkentine uğrayanların sayısı sadece 200 binle sınırlı.

Bu kenti yönetenler ne yapıyor?

Bu veriler yıllardır ellerinde değil mi? Neden bir çaba göstermiyorlar?

Kitaba uzak bir kent, ekonomide de, turizmde de, tanıtımda da kaybeder…

Sanatçıya, sanata, yazara bir kent mekan bulamıyorsa o kentin “metin”liği tartışılır.

Yine eleştiriler bize düştü!

Umarım herkes payına düşeni almakta gecikmez… 

Fatih Bayhan  - haber7

Bayhan.f@gmail.com

www.fatihbayhan.com.tr