Fatih Karakaya
Fatih Karakaya
HABER7 YAZARI
TÜM YAZILARI

Asla Kilise Cami olmayacak!

GİRİŞ 17.04.2013 GÜNCELLEME 17.04.2013 YAZARLAR

Durum böyle olunca da birçok mabet kaderine terk edildi. Binaların çoğunun tarihi olması, ibadet ya da toplumsal amaç dışında kullanılmaz sebebi idi.

Ancak bir taraftan Kiliseler boşalırken camiler dolup taşmaya başladı. Birçoğu bodrum katlarında, eski fabrikalarda açılırken belediyeler de toplumsal tepkilerden korktukları için gerçek camilere izin vermekte tereddüt ettiler.

Bir tarafta bu tepkilere aldırmayarak, Müslümanların adam gibi ibadet edebilmesi için belediye arsalarından vererek cami yapılmasına izin veren başkanlar vardı. Diğer taraftan da sokağa taşan cemaate rağmen yeni cami izni vermediği gibi var olanı da ellerinden alan belediye başkanları da ortaya çıktı.

Fransa'nın laik yapısı dini cemaatlere resmi kurumların her türlü yardımı yapmasını engelliyor. Buna rağmen başta Paris belediyesi olmak üzere birçok belediye Hıristiyan ve Yahudi cemaatlerine inanılmaz yardımlar yaparken sıra Müslümanlara gelince laikliğe takılıyor.

Her şeye rağmen Müslümanlar Fransa'nın her yerinde camiler açmak için çaba sarf ediyor. Daha çok cemaatin kendi imkânları ile açmaya çalıştığı camilere bazen Türkiye bazen de diğer Müslüman ülkeler yardım ediyor.

Durum böyle iken Fransa'nın şirin bir kasabasında çürümeye bırakılmış bir Kiliseye talip olan Müslümanlar tüm şehri ayağa kaldırdılar. Kilise yetkilileri binanın mabet olarak kalmasına da sevinerek 170 bin Euroya satmaya kabul etmişlerdi.

Ancak bir kez daha, bir Kilisenin Camiye dönüşmesini kabul edemeyen 3-5 uyuz vatandaş o kadar gürültü yaptılar ki satışı engellediler ve karşıt kampanyalar düzenlediler. Durumdan istifade etmek isteyen ve aşırılığı ile bilinen bir Hıristiyan tarikat ise yardım kampanyası başlatarak Kiliseyi satın almak için işlemelere başladı.

Son yılların modasına uyarak onlarda iyi yardım toplayabilmek için İslam'a saldırmaya başladılar. Saldırıda ipin ucunu o kadar kaçırdılar ki, bu duruma Komünist belediye başkanı bile tahammül edemeyip bu sefer kendisi Kiliseyi satın alma kararı aldı.

Maddi sıkıntıları olan belediye baskılara rağmen Camiye çevrilecek Kiliseyi satın almak istememişti. Ancak aşırı dinci Hıristiyanların beldesine gelecek olması uykularını kaçırdı ve Kiliseyi belediyeye ek hizmet binası olarak kazandırdı.

Bu tavrından dolayı belediye başkanını tebrik etmek gerekiyor. Komünist Partisi bir zamanlar Fransa'da iktidarda idi. Son 20 yıldır fazla varlık gösteremiyorlar. Sadece yerel yönetimlerde popüler şehirlerde yönetimdeler. Genelde Filistin yanlısı politika izlerken aynı zamanda İslam karşıtı bir yolu tercih etmiş durumdalar.

Geçen gün bir toplantılarında içlerinden biri bu aşırı İslamofobiyi protesto etmek için konuşmasında başörtü takınca mikrofonun sesi kesilerek zorla kürsüden indirildi. Komünist Partisi resmi çocuk bakıcılarının evde bile başörtü takmasını yasaklayan yasa teklifini getirdiğini hatırlatırsak nasıl bir mantıkla politika yaptıklarını anlatabiliriz.

Böyle bir partinin böyle bir belediye başkanını tebrik etmeyelim de ne yapalım?

Gerçi şu da bir gerçek ki Müslümanlar maddi sıkıntılar içinde. Gerçek camiler yapabilmek, polemiklerden uzak kalabilmek, belediyelerin sadakasına muhtaç olmamak için kendi fonlarını oluşturmak zorunda.

İslam İşbirliği Teşkilatı bünyesinde oluşturulacak bir fon batıda cami inşaatı yapmaya yarayabilir. Proje bazında camiler finanse edilebilir ve gerçekten de Müslüman toplumuna yakışır mabetler olurlar.

Bizim bölgede Arapların yaptırdığı cami estetiğiyle göz dolduruyor. Ayrıca Milli Görüş Camisi de finans sorununu çözdüğünde çok büyük bir külliyeye dönüşecek. Diyanete bağlı cami de Avrupa'nın en büyüklerinden biri olma yolunda. Hatta içinde İlahiyat Fakültesini barındırırken yakında da IHL'yi bünyesine katacak.

Yine Mulhouse bölgesinde 10 000m² arsası ve 4500 m² kapalı alanı ile büyük bir cami açılacak. Peygamberimiz ve ecdadımız her gittiği yere ilk önce cami açmış.

Biz de bu âdeti sürdürmek zorundayız çünkü geleceğimiz bu yerlerde! Ancak camiler ne zaman gerçek fonksiyonlarına döner o zaman da biz adam yerine konuluruz.

Sadece namaz kılınan, Hac ve Umre “gezileri düzenleyen”, kurban toplayan, cüz öğreten yerler olmaktan çıkar, toplumun dertlerini gören, analiz eden, çözümler sunan, başı sıkışan vatandaşın bu işi çözse çözse cami çözer diyeceği yerler olur o zaman bakın siz Müslüman toplumunu kim tutar?

Not: Başörtüsünü savunduğu için kürsüden indirilen kadının videosunu izlemek için: http://www.youtube.com/watch?feature=player_embedded&v=Lm5jlmBGLZs

Fatih Karakaya - Haber 7
karakaya.fatih@gmail.com
http://www.twitter.com/fkarakaya

YORUMLAR 1
  • üyelik 12 yıl önce Şikayet Et
    anlamadım şimdi ben.. kiliselerinin camiye dönüşmesini istemeyenler uyuz mu oluyor? türkiyede camiyi kiliseye çevirmeye kalksalar ve toplumdan bazıları tepki gösterse bu uyuzluk mu olurdu?
    Cevapla