Fatih Karakaya
Fatih Karakaya
HABER7 YAZARI
TÜM YAZILARI

Neden sola oy veriyorlar?

GİRİŞ 22.05.2013 GÜNCELLEME 22.05.2013 YAZARLAR

Bu sorunun sorulması bile Türk siyasetçilerinin Yurt dışında yaşayan Türklere ne kadar uzak olduğunu gösteriyor. Yıllarca siyasiler bizleri adam yerine koymadılar. Her şeyimiz bir dert oldu. Konsolosluk bir dert, pasaport bir dert, emeklilik, sağlık sigortası, izin, gümrük vs… saymakla bitmez!

AK Parti dönemimde her ne kadar değişiklikler olsa da bazı alışkanlıklar devam etti. Mesela hala oy hakkımız tam kesinleşmiş değil. Zaten oy hakkını beğenmediğimiz Afrika ülkeleri çoktan vermiş durumda. Gelişmiş ülkeler yurt dışında yaşayan vatandaşlarına özel milletvekili hakkı tanıyor.

Dövizli askerlik konusunda da rezillikler yaşamıştık. Hiçbir danışma olmadan 10 bin Euro'ya çıkartılan bedel birçok gencin vatandaşlıktan çıkmasına sebep oldu. Burada mesele para değil ancak imkân meselesi.  Bu arada Türkiye'de olan 30 bin TL olan bedelli askerlik daha pahalı diyenler olabilir. Biz de ucuz demiyoruz ancak iki durum farklı ve herkes kendi derdini savunsun.

Daha önceden 5 bin € iken bir anda 10 bine çıkması kabul edilemezdi. Öte yandan bir Fransız pasaportu 10 yıllık 60 € iken bir Türk pasaportu 5 yıllığına 210 €. Tamam bir Türk dünyaya bedel de bu kadarına pes demekten başka bir şey bulamıyorum. 5 kişilik aile için bin €'dan fazla bir bedel ortaya çıkıyor ki çoğu insan artık Türk pasaportu almaktan vazgeçiyor.

Gerçi buralara yıllarca milletvekilleri, bakanlar, başbakanlar geldi. Hiç biri de halkla buluşmaya cesaret edemiyordu. Sadece dönemim Refah Partisi milletvekili Abdullah Gül ve arkadaşları Milli Görüş camilerinde namaz kılıyordu. Hakla buluşan ilk başbakan Erbakan Hoca idi. Ama o da sadece Milli Görüş camilerine geliyordu.

Abdullah Gül, Tayyip Erdoğan ve bazı bakanlar ise sağcı, solcu demeden herkesle buluştular. Salon toplantıları yaptılar. Bir işe yaradı mı derseniz en azından siyasilerin halkla buluşabileceğini gördük. Sırada bizi daha çok dinlemeleri geliyor.  

Siyasi tavrımız da hiçbir şekilde anlaşılmıyor, analizler yapılmıyor. Bir kere şunu iyi görmek lazım. Eğer buradaki vatandaşlar hem sola, hem sağa oy veriyorsa demek ki olaya kör ideoloji ile değil doğru bildiğini düşünerek oy kullanıyor.

Fakat sola oy vermeleri bana göre kocaman bir kandırmacanın sonucu. 1980 ihtilalından sonra Avrupa'ya kaçan sağcılar da vardı solcular da. Özellikle solcular buraya geldiklerinde siyasi yaşamlarına devam ettiler, partilere üye oldular, oy kullandılar. Bu sayede bir kamuoyu oluşturdular ve solcu siyasetçileri kendilerine çektiler.

O siyasetçiler de bu sayede yabancılara şirin görünüyordu. Mesela Mitterand hem kaçaklara oturum izni verdi hem de dernekleşme hakkı. Hatta yabancılara yerel seçimlerde oy kullanma sözü verdi. Bu sözü hiç yerine getirmediği gibi eşi en büyük PKK destekçisi idi.

Sağcılar her zaman yabancılara ırkçı gözle baktılar. Garip Fransızın işine, aşını, evini elinden alan biri olarak gördüler. Tüm kötülükler yabancılar yüzünden oluyordu. Aşırı sağ ilerledikçe söz de merkez olması gereken sağ uca kaymaya başladı. Fransa'yı İslamlaştıran yabancılar!

Sarkozy'i hatırlıyorsunuz değil mi? Onun kadar İslam düşmanı biri daha görmedik. Onun dönemimde günlük İslam tartışması vardı. Açık bir şekilde Müslümanlar hedef gösteriliyordu. Bu durumda Müslümanların tek çaresi sol partilere oy vermekti.

Gel gör ki beni takip edenler çok iyi bilir. Sol partilerin Müslümanlara ve Türklere zararının daha büyük olduğunu her zaman söylerim. İlk başörtü yasağını çıkartan, ilk Ermeni meselesini kabul ettiren, laikliğin katı bir şekilde uygulanmasını isteyen solculardır.

Ama hiçbir zaman doğrudan hedef göstermediler, hep dolaylı yoldan karşımıza çıktılar. Ama maalesef bizin vatandaşlarımız bunu göremedi ve solculara kandı. Mesela şu anda solcu Hollande cumhurbaşkanı. Polemikler daha az, daha hoşgörülü bir ortam var. Ancak bu buz dağının görünen yönü. Vatandaşlarımız da sadece bunu görüyor.

O dağın altında ise yeni laiklik yasaları, başörtü düşmanlığı, özel sektöre başörtü yasağı var. Hatta o kadar ileri gidiyorlar ki çocukları ilgilendiren her hangi bir meslek icra edemeyecekler. Amaç Müslüman kadını öcü göstermek. Bununla da kalmıyorlar yeni Ermeni yasaları, eşcinsellere evlilik hakkı. Müslümanlara karşı artan eylemler için ya da her geçen artan helal skandalları için hiçbir yasal düzenleme yok!

İşte sol böyle bir parti ama biz 30 yıl önce verilen oy hakkı sözüyle avunmaya devam ediyoruz. Biz açık düşmanlığın artık kural hale gelmemesi için sola oy veriyoruz.

Ama artık buna da son vermenin zamanı geldi. Ne sağ ne de sol Fransa'da bir çözüm! Çözüm artık 3. Yol! Yani çözüm biziz! Artık biz siyasette yer almalıyız. Öyle Almanya'da, Belçika'da olduğu gibi kişisel emellerin ön plana çıktığı, ya da bizim değerlerimize düşman insanların seçilmesi değil bizim iktidarımız önemli.

Örgütlü bir siyasal katılım şart. Sağ ya da sol fark etmez, tüm partilerde üyelerimiz olmak zorunda. Buralarda partilerin üye sayısı komik durumda. Dolaysıyla sizler kalabalık bir şekilde partilere üye olursanız tüm dengeleri alt üst edebilirsiniz.

Tabii artık bu da yeterli değil. Siz her ne kadar şehrin %20'sini temsil etseniz de dalga geçer gibi size bir belediye encümenliği vaat ediyorlar.

Bu saatten sonra Türkler kendi listelerini oluşturacak, büyük şehirleri yönetmeye talip olacak kıvama geldiler. Madem siz bizi adam yerine koymuyorsunuz biz de aklımızı başımıza toplayıp kendi yolumuzu çizmeye karar veriyoruz.

İşte bu sayede artık şehirleri yönetenler, milletvekili olanlar, bakanlık yapanlar bize düşman olamayacak. Biz de körü körüne sola oy vermeyi bırakacağız.

Fatih Karakaya - Haber7
karakaya.fatih@gmail.com
http://www.twitter.com/fkarakaya

YORUMLAR 2
  • Yasin Umut 12 yıl önce Şikayet Et
    Dincilerin genel taktiğidir, . ZAyıfken sola, duvarları aşındır, savunmaları indirmeye ikna et ve içlerine girip dejenere et! Güçlüyken de holiganlaş ve partini asla eleştirme eleştirtme ve daima sağa ver! Yani sorunun cevabı basit. Art niyet. Almanyada sol herkesin hakkını savunduğu için dinciler kendileri gibi olan ALMANLARDAN zırnık alamazlar, o yüzden NAİF solcuları destekler ve SAĞCI almanları onlara dövdürürler, Türkiye de ise o NAZİ lerin birebir kopyası gene kendileridir. Bu kez asla ama asla sola fırsat vermezler, çünkü başkalarına hakları ve özgürlükleri verildiğinde zayıflayacaklarını düşünürler. Çünkü ALMANLARDAN haklarını ve özgürlüklerini alırlarkenki düşünceleri oranın içine sinsice girip ana yapıyı çürütüyor olmak düşüncesidir.
    Cevapla
  • turgut1 12 yıl önce Şikayet Et
    fatih abi çok güzel bir yazı olmuş,tebrikler. türkler devletsiz yaşamamıştır..devlet yönetimi ile yakın ilgileri her daim olmuştur..osmanlı varislerinin şehirlerin ve devletlerin yönetimine katılmaları ve bu varislerin can alıcı alanlarda eğitim görmeleri ve geleceği inşaa etmeleri temennizmizdir..hani bazı devletler çocuklarını korkutmak için "türkler geliyor" derlermiş ve çocuklarının yaramazlığına engel olurlarmış ya...türklere karşı algının pozitif değişmesi için,geleceği türklerin planlaması gerekmektedir..bu ise çocuklarımızın eğitim ve öğretimlerine azami dikkatten geçer..avrupanın acınası hallerini ancak imanları yüreğinde türkler değiştirsin isteriz..imanı yüreğinden çıkmış türklere ise çokta yakın olmamakta fayda var..ve kendi ülkemiz türkiye!inşallah sende layık olduğun yürek devletine adaylığını korsun.
    Cevapla