Bana 3 çocuk yapsana!
Onların böyle düşünmesi aslında kendilerinin kadına biçtiği rolün doğru olduklarını kabul etmeleridir. Sundukları yaşam-kuşam tarzı dışında her şey ilkel ve yok edilmeye laiktir.
Müslüman bir ülkede bir kadın tecavüze uğrarsa bu dinin yüzündendir çünkü İslam evlilik dışı ilişkiyi yasaklıyor. Geçen gün Fransız radyosunda Mısır'da önü kesilemeyen tacizlerin sebebini din olarak açıklıyordu.
Sanki Batı'da hiç tecavüzler yaşanmıyor, sanki çocuklar istismar edilmiyor! Madem sorun dinin yasaklaması, serbest olan Fransa'da neden bunlar oluyor? Yılda 198 000 tecavüz teşebbüsü yaşanırken bunların 75 bini gerçekleştiği tahmin ediliyor. Yargıya intikal eden sayı ise 18 bin!
Bunları geçtik Başbakan Erdoğan 3 çocuk çağrısı bile batı için sorun oluyor. Sanki bir yasa çıkartılmış da her kadın 3 çocuk mecburiyeti varmış gibi yansıtılıyor. Doğrudan kadının yaşamına, vücuduna müdahale olarak verilmek isteniyor.
Başbakan genç nüfusun önemine değinerek ve ülkenin geleceğine faydalı olacağını düşündüğü için böyle çağrı yapıyor.
Bir ülkede neslin yenilenmesi için kadın başına en az 2 çocuk gerekiyor aksi takdirde toplum yaşlanıyor. Ülkeye kötülüğü bununla sınırlı olsa iyi. Birazdan vereceğim rakamlar durumun ne kadar vahim olduğunu gösterecek şekilde.
Bildiğiniz gibi çalışan bir insan sosyal kesintilere uğruyor. Bu kesintiler içinde emeklilik kesintisi de var. Birçoğu bu parayı emeklilik döneminde geri alacağını düşünür. İşin aslı öyle değildir. Dayanışma gereği sizin paranızdan şu anki emekliler faydalanırken siz de emekli olunca başkalarının parasını yiyeceksiniz. Haliyle bir çalışanın bir emekliye bakması mümkün değil.
Dolaysıyla bir ülkede bir emekliye en az 10 işçi olmalıdır ki sistem çalışsın. Ama gelin görün ki Fransa'da şu anda bir emekliye 2 işçi düşüyor. 2050 yılında bu rakamın 1.4'e düşeceği bekleniyor. Yani neredeyse bir işçi bir emekliye bakmak zorunda kalacak. Emeklilik sistemi çökmek üzere. Her yıl politikacılar bunu dile getiriyor. Emeklilik yaşı 65'e çıkartıldı, aşamalı olarak 68 olacak. Artık aylıklara zam yapılmadığı gibi vergi indirimleri de kaldırıldı.
Bu yüzden evet batıda bir başbakan ya da herhangi bir siyasetçi şu kadar çocuk yapın diyemez ama işi yine kılıfına uydururlar.
Fransa bu konuda en önde gidenidir. Sosyal haklar konusunda Fransa'nın üstüne diyecek yoktur. Tam bir sosyal devlettir. Hastanelerden tutun da, işsizlere aylık, bedava doktor, ilaç, geçim parası, kira yardımı ve çocuk parası! Ve daha birçok sosyal hak! Evet Fransa'da çocuklara ayrı bir önem verilir.
Kadınların çocuk yapması için her türlü teşvik seferber edilmiş durumda. Vergi indirimlerinin yanı sıra aylık çocuk parası veriliyor.
Çocuk daha doğmadan 700 € maddi yardım yapılıyor. Tek çocuk için aylık yardım verilmiyor. 2 çocuktan itibaren ayda 128 €, 3 çocuk 293 çocuk için 450 € ve 5. den itibaren de çocuk başı ek olarak 168 € veriliyor.
Bunun yanı sıra 11 14 18 gibi yaşlarda ek yardımlar yapılıyor. Ama ne hikmetse ek yardımlar 3 çocuktan itibaren geçerli.
Bunun yanı sıra çocuk sayısına göre ev kirasına yardım yapılıyor ki bu bazen kiranın tamamına tekâmül ediyor. Öte yandan çalışan kadınları da çocuk sahibi yapmak için yıllık izin teşviki veriliyor.
Tek çocuk için sadece 1 yıl alınabilirken 2 çocuktan itibaren 3 yıla kadar ya anne ya da baba izin alabiliyor. Şu anda tasarlanan bir yasaya göre de 1 yıllık izin yardımı yükseltilebilicekr. Tek şart olarak 6 ayını anne 6 ayını da babanın alması gerekiyor.
Okuyan çocuklar için burs yardımı bile çocuk sayısına göre değişiyor. Her şey daha çok çocuk yapmaya teşvik için. Bu yüzden Fransa kadın başına 1,9 çocuk sayısıyla Avrupa'nın en doğurgan ülkesi. Buna rağmen 2'ye ulaşamıyorlar.
Çocuk parası burada da aslında polemik konusu. Çünkü genel de yabancılar daha çok faydalanıyor. Fransızlar ortalama 1 çocukta kalırken yabancılar 3 çocuk yapıyor. Bir zamanlar eski Cumhurbaşkanı Jacques Chirac seçim döneminde yabancılar için (derken Müslümanları diyoruz tabii) “10 çocuk yapıp başıboş bırakıyorlar. Üstelik çalışmıyor çocuk parası ile geçiniyorlar” diyordu. O yüzden bazı siyasiler ekonomi yapma adına kaldırılmasını hatta sadece Fransızlara verilmesini istiyor.
Böyle bir durum ortadayken başbakan çıkmış “ülkemiz için 3 çocuk yapın” demiş ya da birileri rüşvet verir gibi para vermiş ne fark eder?
Fatih Karakaya - Haber7
karakaya.fatih@gmail.com
http://www.twitter.com/fkarakaya
-
asil çığlık 12 yıl önce Şikayet Ethaklısınız. tesbitleriniz yerinde sayın yazar , ama bu sadece başbakanın 3 çocuk yapın demekle olacak değil, az önce gene bu sitede bir haber okudum 39 yaşına gelmiş ve evlenememş bir adamın feryadı vardı, aileler kızlarını eve mühürleyip sadece memur ve multi zengin talip gelmesini onun haricinde kızlarını istemeye gelen olursa kız evlenmeyi düşünmüyor daha yada kız okuyacak yalanını söylerse (bu en islami çevrede bile artık böyle) ama memur yada zengin geldimide (isterse gelen yetmişinde olsun) anında herifin kollarına servis ediliyorsa (ki kızlarımızında beklentisi aynı) bu ülkede evlilik oranları malesef dibe vurdu, artık nikahda keramet yok sadece çirkin menfaat beklentileri var, ve birde böyle bekleye bekleye evde kalmış yaşı otuzu geçmiş onbinlerce kız var, Allah bu milletin sonunu hayır etsinBeğen Toplam 7 beğeni