Sünnete Top model ayarı yapsak?
Çocuklar bile artık onların tekel alanı! Nasıl giyinilecek, nasıl nefes alınacak, hava nasıl kirletilecek, çevre nasıl korunacak, başka ülkeler nasıl sömürülecek hepsinde bir numaralar maşallah.
Ancak hal böyle olunca başka kültürlerin varlığı, farklılığı kabul görmüyor. İlle de onlar gibi olacaksın ki Muasır medeniyetler seviyesine ulaşasın. Hatta bu yüzden birileri bizi kurtarıp(!) onların yaşam tarzını bir gecede Türk halkına dayatmışlardı.
Şimdi yeniden çocuk hakkı nasıl olur onu dünyaya öğretmeye çalışıyorlar. Milyonlarca köle, milyonlarca asker çocuk varken dertleri erkek çocukların sünneti.
Önce Amerika'da, sonra Almanya'da, şimdi de tüm Avrupa'da sünnet çocuğa şiddet kapsamına alınmak istiyor.
Batı'nın dinlerle sorunu var. Yıllardır biz AB'yi Hıristiyan kulübü olarak bilirdik. Aslında daha çok dinsizler kulübü diyebiliriz. Çıkarlarına ters düşecek, engel olacak, sorgulayacak ne kadar ideoloji, din, akım varsa yok etmek istiyorlar.
Bugüne kadar Müslümanların dokunulmazlığı bir nevi Yahudiler sayesinde oluyordu. Kurban, Sünnet onlar sayesinde yasaklanamıyordu çünkü bu tür şeyler ortak değerlerimizdi. Ama şimdi veriler değişti.
Birincisi artık politikacılar onlardan da korkmaz oldu. Popülist yaklaşımlarla halk kışkırtıldı ve artık Yahudilerin yaşam tarzları da sorgulanır hale geldi. İkinci değişiklik Yahudilerin bu durumdan yola çıkarak pazarlığa kalkışması oldu. Açık bir şekilde Müslümanlarla Yahudilerin aynı olamayacağı, din karşıtı yasaların sadece Müslümanları ilgilendirmesi gerektiğini savundular. Haliyle de politikacılar buna balıklama dalıp uygulamaya koydu. Örneklerini saha önce çok verdik.
Son değişiklik ise yine Yahudilerin “din” ekseninden çok “Siyonizm” eksenine kayması oldu. Helal yemeseler, sünnet olmasalar da “vaat edilen topraklara” dönmeleri için gereken her şey mübah sayıldı.
Böylece din adına her şey laiklik silahıyla yok edilmeye çalışılıyor. Ortaya sadece folklorik, eğlence ve tüketim tabanlı din bırakılmak isteniyor.
Yıllardır başörtüsü bu sembollerin dışında kaldı. Türkiye'de siyasi simge, batıda kadın ezilmişliği sembolü sayıldı. Okuldan, işyerinden atıldı. Şimdi okula gelip çocuğunu alamıyor. Aşağılanarak dışarıda beklemek zorunda kalıyor.
Ancak ne hikmetse laiklikle yatıp kalkanlar anaokullarına “eşeği ile papaz” getirmek, “noel dayıyı” davet etmek, her sınıfa bir çam dikmek ve son darbeyi vurmak için de aynı konu üzerine gösteri düzenlemekte bir beis görmüyor. 
Sayın Milli Eğitim bakanı tüm okullarda “laiklik fermanını” astırdı. Dini simgeler yasak dedi. Ama gel gör ki noel dini değil ticari bir bayrammış! Dini olan laikliğe aykırı da çocuklarımıza tüketimi alıştıran bu bayram neye aykırı onu söylemiyorlar.
Her şeyin en iyisini bilen batı laiklik ve kadının da nasıl olmasını gerektiğini bitirince sıra çocuklara geldi.
Hiçbir tıbbi rapor hiçbir uzman sünnetin zararlı olduğunu söylemese de hatta enfeksiyonlara karşı koruyucu olduğu halde neden sünneti “çocuğa şiddet” kapsamına almak istiyorlar anlamış değilim.
Başörtüsünü çocuklara karşı öcü gibi gösteren, akli dengelerini bozacağını iddia edenler elbette de sünnete de bir kılıf bulacaklar.
Aynı Avrupa pornografinin özellikle de çocuk pornografisinin yayıldığı günümüzde çocukları korumak için ne yapıyor acaba?
Sapık olduğu bilinen birisinin bilgisayarında bu tür resimler çıksa hapse atılır. Ama aynı batı bunu “çocuk top model” yarışması altında yapınca hiçbir sorun olmuyor. Tüm uzmanların, çocukların yaşlarına uygun olmayan görüntüler görmesi, davranışlarda bulunması asıl tehlike.
Bir çocuğun başörtüsü takması durumunda kıyamet koparanlar, bir annenin çocuğunu başörtülü almasını engelleyenler laiklik korunuyor ama anaokullarında tuvaletleri kızlı-erkekli yapıyor, eteğin en kısasını giyiyor çocuğa bir şey olmuyor?
Bence bundan sonra sünneti “top model” olma şartına ekleyelim de sünnete dokunmasınlar.
Fatih Karakaya - Haber 7
karakaya.fatih@gmail.com
http://www.twitter.com/fkarakaya