Son günlerde Türkiye'de yaşanan hadiseleri anlamak için bu Puzzle parçalarını bileştirmek gerekiyor. Konu hakkında bir çok arkadaşımız detaylı bilgi verdi. Ben de size önemli bir konuyu aktarmak istiyorum.

2 Aralık 2013'de Obama Clevland'da bulunan Arcelor Mittal fabrikasını ziyaret etti. Dünya'da 1 numara olan bu şirketin sahibi Hint asıllı Mittal'de o ziyarette hazır bulundu. Ziyaretin içeriği ise aynı Fransa'da olduğu gibi Batı dünyasında kapanan fabrikalar.

Mittal dünyanın en zengin ailelerinden biri. Madencilik alanında tekel oluşturmuş durumdalar. Fransa'da başta olmak üzere zararda olan birçok şirketi devletten yardım alarak satın aldılar. Ama zamanla da bu fabrikaları kapattılar.

Batıda sanayi sürekli gerilediği için Maden sanayisi de geriliyor. Mittal'in batıda cirosu sürekli düşüyor. Bu nedenle Mittal şirketleri alıp alıp kapatarak dünyada tekel olmayı hedefliyor. Yarın birgün Batıda sanayi yeniden canlansa bile artık bunlara muhtaç olacaklar.

Bu şirket bir çok kez Fransa'da tartışma konusu oldu ve hükümet Fransa'da ki Mittal'i ulusallaştırmakla tehdit etti. Tabii böyle bir güçlü şirkete şantaj işlemedi. 

Peki bu şirket Batıda kazanamıyorsa nerede kazanıyor? Elbette sürekli gelişmekte olan inanılmaz derecede bir piyasaya sahip olan doğu ülkelerinde özellikle de İran'da!

Biliyorsunuz batı İran'a yıllardır nükleer enerji yüzünden ambargo koyuyor. Ama bu ambargoya rağmen birçok ürün yine de İran piyasasında bulunabiliyor. Tabii Türkiye'de hemen hemen herkesin elinde Iphone veya galaxy 4 varken orada daha "tavlanmaya" hazır bir sürü tüketici var.

Genç ve aktif bir Pazar. Ama her şey kaçak yollardan girdiği için büyük şirketler istediği gibi kar yapamıyor. Kar yapanlar hep arabulucular oluyor.

İşte Mittal şirketi de bu pazarda en aktif olan şirketlerden biri. Ancak bunu ambargo nedeni ile doğrudan yapamadığı için tek seçenek Türkiye kalıyor.

Ve bu gizli alışverişte de Halk bank aracı oluyor. Bu şirkette çalışan bir Türk dostum, yöneticilerin Türkiye olmadan bu alış-verişin olmayacağını açıkça söylediklerini anlatıyor. Başbakan geçen gün Hindistan parası Halkbankta derken bu şirketi işaret ediyordu.

Dünya alem Iran ile ticaret yapıyor. Hatta Amerikan şirketleri bile bu işin içinde. 4 Ekim 2013 tarihli Fransız LeFigaro gazetesinde Amerikan General Motors'un Fransız firmaları geride bırakarak piyasaya girdiğini yazdı. Nükleer enerji konusunda görüşmeleri Fransa'nın neden sekteye uğrattığını şimdi anlıyor musunuz? Mesele Barış falan değildi. Hangi şirketin ne kadar pay alacağı meselesiydi.

Onlar bu kavgayı yaparken Türkiye İran ile 2001 yılında 2,1 milyar dolarlık iş yaparken bu rakam 2012 yılında 22 milyar dolara çıkmış (ambargo olduğu halde!) ve geçen yıl 590 İran şirketi Türkiye'de kurulmuş. (kaynak Zaman France- Haber için linki tıklayabilirsiniz)

Tabii tüketim piyasası olayın sadece küçük bir parçası. Asıl kavganın can damarı enerji yani petrol ve gaz. Ambargo olduğu halde hala İran üretimini ihraç ediyorsa demek ki müşterisi var. Ama adamlarda dolar yok, paraları değer etmiyor. İşte bu nedenle Türkiye bu ticaretin tam ortasında. Dünyanın en büyük bankaları arasına girmeye aday Halkbank da bunun merkezinde.

Şimdi bütün bunları birleştirelim ve resmi iyi görelim.

-          Obama  2 Aralık'ta, hiçbir hükümeti takmayıp Batıdaki Fabrikalarını kapatan Mittal'i ziyaret ediyor.

-          Yıllardır bir çok batılı ve doğulu şirketler İran ile ticareti Türkiye üzerinden yapıyor

-           10 yılda Türkiye - İran didişir gibi göründüğü halde ticaret hacmi 10 kat artıyor

-          Halkbank enerji anlaşmaları ile dünyanın en büyük bankalarından biri olmaya hazırlanıyor

-          Yıllardır zarar eden Türk kamu bankaları artık kar yapıyor.

-          Ve operasyon yapılıyor

Bu operasyon füzelerini bile artık Batıdan almamaya başlayan Türkiye'ye mi, Batıdaki fabrikalarını kapatıp Türkiye aracılığı ile İran'a nefes aldıran Mittal'e mi yapılıyor? Her ikisi de olabilir mi?

Şimdi Batı bir şekilde İran ile anlaşmış durumda. Ambargo kalkacak ve her şey daha şeffaf olacak. Batılılar bu paraların kendi bankalarından geçmesini istiyor. Ama İran ve Türkiye bu zor günlerde beraber olmanın verdiği güvence ile yine aynen devam etmek istiyor.

Hatırlayın ilk günü: kaç kişi hangi nedenle tutuklanmıştı ve şimdi ortada ne kaldı? Birileri İran'dan çok rahatsız ama aynı kişiler Batıya karşı hoşgörü ve hüsnüzanda öncüler. Allah 1 Muhammed (Sav) onun peygamberi diyenlere düşman ama haşa Allah 3 Muhammed de kim diyenler daha mı güvenilir? 

Türkiye İran rejimini ithal etmiyor sadece Ticaret yapıyor. Bundan birkaç ay önce bir yazımda Türkiye'nin her şeye rağmen İran ile gizli de olsa ticarete devam etmesi gerektiğini yazmıştım. Meğer zaten öyleymiş de haberimiz yokmuş.

Not: Yolsuzluk suçlamaları asla hasır altı edilmemelidir. O kadar insan içinde çürükler varsa elbette temizlenmelidir. Başbakan etrafında çürük elmaları temizlemelidir. Gerçekler çıkınca bakalım gösterildiği gibi onu "zamanla" göreceğiz.

Fatih Karakaya - Haber 7
karakaya.fatih@gmail.com
http://www.twitter.com/fkarakaya