Diktatör algısına Uluslar arası destek!
Irak, Afganistan gibi ülkelere müdahalelerden önce de aynı yöntem uygulanmıştı. Hepiniz hatırlayacaksınız ABD, Irak'ı vurmak istediğinde âleme Saddam'ın dünyayı yok edecek Kitle İmha silahlarının olduğuna inandırmıştı. Ardından kamuoyunu galeyana getirilecek yalanlar ardı ardına piyasaya sürülmüştü: tecavüz, kimyasal silah, vs.. Sonradan Irak'ın nükleer silahı, Ben Laden'in Afganistan'da olmadığı anlaşılmıştı ama iş işten geçmişti.
O zamanlar herkes “sırada kim var?” diye soruyordu. Mısır, Suriye derken sıranın Türkiye'ye geldiğini nereden bilecektik?
Şimdi psikolojik harp başlamış durumda. Elbet Türkiye'ye silahlı müdahale yapamasalar da var olan meşru hükümeti yıkmak için her yol denemekteler. Kimse yaşanan olayların masum olduğunu iddia etmesin.
Türkiye ve dünya medyasını analiz ettiğiniz zaman bir takım olguların özellikle oluşturulmak istediğini fark ediyorsunuz. Mesela yabancı basın veya Today's Zaman tüm makalelerde Erdoğan'ı “islamist, El-kaideci, şeriatçı” gibi sunmaya çalışıyor. Batı Kamuoyunda İslamist olmak suçların en büyüğü! Mursi'de sırf bu yüzden haklı olduğu halde destek bulamamıştı!
Türkiye'de ise zaten muhalif basının durumu belli. Ama Zaman gibi gazeteler de Erdoğan'ı Cemaat düşmanı gibi sunmaya çalışıyor. Burada Cemaatten kastımız “toplanan, bir araya gelen” manasında. Daha açık bir ifade ile Müslüman topluluğuna karşı gelen bir Erdoğan algısı yaratılmak isteniyor.
O yüzden insanlar o kadar şartlandırılmış ki “falanca derneğe Kurban verdi, şu kadar zekat verdi” gibi fişlemeler olduğuna yürekten inanıyor. Türkiye'de yaklaşık 80 milyon vatandaş varsa 240 milyon da MIT ajanı var. 24 saat vatandaş takip ediliyor! İnsanlarda takip edilme sevgisi ne kadar çokmuş. Aklıma Fransa'da yaşayan Müslümanların esprisi geldi: “Bilgisayarın çöktü ise hiç dert etme, en yakın istihbarat bürosuna git onlarda kopyası vardır!”
Son günlerde ise olaylar daha çok uluslar arası platformlara taşınmaya çalışılıyor. İran ile ticaret meselesi bunun bir örneği. Dünya âlem onlarla ticaret yaparken biz aval aval bakalım isteyenler var.
İHH ve silah meselesi ile bu algıya devam ediliyor. Başlıklarda IHH suçlu gibi gösterilirken bir iki küçük cümle ile gerçek ya ortaya çıkıyor ya da gümbürtüye gidiyor ama algılar oluşmuş oluyor.
Şimdi ise saygın(!) Uluslar arası kurumlar devreye girmiş durumda. AKParti'yi ve Erdoğan'ı sevmeyebilirisiniz. Türkiye için başka projeleriniz olabilir ama “beğenemediği” amcasını çırıl çıplak soyup köpeklere yediren bir diktatör ile Erdoğan'ı aynı kefeye koymak vicdansızlıktan başka bir şey değildir.
Ama mesele algı olunca her yolu farz görenler var! Uluslar arası arena saygın bir yere sahip olan “Sınır Tanımayan Gazeteciler” (RSF*) örgütü kendi için başlattığı yardım kampanyası için bir video hazırlamış.
Kendilerince diktatör gördükleri birkaç lideri en mutlu anlarında resimlerini yayınlayıp sonunda “bağımsız gazeteciler olmasaydı sadece bu görüntüler kalırdı” diye de slogan kullanmışlar.
http://www.youtube.com/watch?v=nTcqCit-G3A&feature=youtu.be
Diktatör olarak gördükleri arasında Putin, Berlusconi, Aliyev gibiler de var! Batı için Erdoğan diktatör ise Sisi nedir bilmiyorum çünkü listede yok. Bu arada son yıllarda Türkiye ile çok iyi ilişkiler içinde olan Macaristan başbakanı da olması dikkat çekici.
Yakında Türkiye'nin terör ülkesi olduğunu, dünyada olan tüm terör olaylarında baş sorumlu olduğunu manşete taşırlarsa, BM bunun için toplanırsa şaşırmam. Ama bu durumda kimler zevkten dört köşe olacak onu çok merak ediyorum.
RSF aşırı sağ ve islamofob düşüncelere sahip Fransız Robert Menard tarafından kurulmuştur. Amnesty International gibi Uluslar arası arena da büyük notoriteye sahiptir.
Fatih Karakaya - Haber 7
karakaya.fatih@gmail.com
http://www.twitter.com/fkarakaya
-
Şevket Yıldız 11 yıl önce Şikayet EtDevam etsinler bu algı operasyonunun sonunda o kadar komik duruma düşeceklerki. bütün dünya halkları bunlara bir taraflarıyla gülecekler.ABD,Afganistan'a niye gitti?El-Kaide lideri Bin Ladin'i yakalamak için.Yanında kim vardı?-Türkiye.Peki lideri kimdi?-Erdoğan.Peki 2003'te El-Kaide Türkiye'de bombalama yapmadımı?El-Kaide Erdoğan'ı düşman listesine almadımı?Yani bunu yutturamazlar.Zaten diktatör iddiasıda 17 Aralık'taki operasyonda çöktü.Bu sadece blöftür.Ne Erdoğan'ı nede Türkiye'yi o listeye alamazlar,çünkü biz NATO üyesiyiz,NATO'dan çıkmadıkça buna cesaret edemezler.Yok bizi NATO'dan atarlarsa memnun kalırız.Başka bir dünyamı yok,yoksa yenisini kurarız.Hem sonra Türkiye Afganistanda olmasa ABD ordusu orada bir ay bile dayanamaz.Beğen Toplam 4 beğeni