Fransızların ipi ile kuyuya inersen!
Bir bakkal dahi sinir olduğu müşterilerine bile sırt çevirmezken klavye kahramanları Türkiye'nin herkesle kavgalı olmasını istiyor.
Birileri çıkıyor İran'la dövüşelim diyor, öbürleri çıkıyor ABD ile kanlı bıçaklı olalım istiyor. Örnekleri çoğaltmak mümkün tabii.
Ancak devlet yönetiyorsanız herkesle konuşmak zorundasınız. Ülkenizin çıkarları için gereken neyse onu düşünürsünüz ve yaparsınız. Günlük kızgınlıklar olabilir, kavgalar olabilir ama sonuçta konuşmadan hiçbir şey çözemezseniz.
Ancak görüşürken de hayatınızı ona teslim etmek zorunda değilsiniz. Tedbirinizi alır, gülümsemelerine aldırmazsanız. İşte bu doğrultuda Fransa Cumhurbaşkanı Hollande Türkiye'Ye 2 günlük ziyarette bulundu.
Fransa'da bu sıralar siyaset çalkantılı. Hollande Aralık ayına işsizliğin artışını durduracağı sözünü vermişti ancak kafasını ona yoracağına gizlice dostuna nasıl giderim derdine düşmüş. Haliyle Fransız basınında da Hollande'un Türkiye'ye ziyaretinden çok resmi dostundan ayrılışı konuşuldu.
Fransız halkı da şaşkın aslında. Batının aile düzeni o kadar çarpık ki bu devlet düzeyinde bile ayyuka çıkıyor. Nikahlı eşi olan eski kafalı gibi görülüyor.
Türkiye'ye Cumhurbaşkanlığı düzeyinde en son Mitterand gelmişti. Sarkozy birkaç saatliğine geldiğinde G-20 başkanı olarak buradayım diye özellikle belirtmiş ve her fırsatta Türkiye'nin AB'de yeri olmadığını anlatmıştı.
Hollande ise Türkiye'de özellikle bekleniyor ve Sarkozy'den bir nevi intikam alınmış oluyorduk. Ancak genetik yapımızda saf olmak var olduğu için her yüzümüze gülene kanıyoruz.
Hollande'un gelmesi kesinlikle art niyetsiz değil. Sonuçta Sinop'ta yapılacak nükleer santralde Japon'larla ortaklar. AREVA adlı şirket bu alanda dünyanın bir numaraları şirketlerinden biri. İstemeseniz de bir şekilde çalışmak zorundasınız. Diğer büyük şirket GDF-SUEZ'de Türkiye'de büyük bir ihaleyi kazandı.
Sırada 2 nükleer santral daha var ve Fransa bunu kazanmaya ihtiyacı var. Bunun için ellerinden geleni yapacaklar. Birincisi Türkiye'nin AB'ye giriş müzakerelerinin önünü açacaklarını iddia edecekler. İkincisi de Ermeni meselesini kullanacaklar.
Hollande Sarkozy gibi net bir söylemle karşı çıkmasa da bu konuda referandum olacak diyor. Halkın %83'ü Türkiye'ye karşı olduğuna göre sizce Türkiye'nin AB şansı nedir?
Yani bir nevi şantajla ihaleleri kapmaya çalışmalarını görmemiz lazım. Daha önce de Ermeni meselesini inkar edenlere hapis ve para cezası iptali karşısında TAV'ı almışlardı. Şimdi hem nükleer santraller var hem de 3. Havaalanı.
Bu Ermeni meselesi hallolmadıkça sürekli şantaj konusu olacak. Batmakta olan bir Avrupa ve onun üyeleri artık yeni pazarlara ihtiyaçları var. Afrika'yı sömürdüler şimdi hem müthiş bir potansiyeli olan Türkiye'de iş yapmak hem de Iran pazarını Türkiye'nin elinden almak istiyorlar.
2015'e az kaldı. 100. Yıl için büyük hazırlıklar yapılıyor. Türkiye 2014 yılını bu sorunu çözerek ve tüm oyunları boşa çıkartarak bitirmeli.
Aksi takdirde her sene yeni bir nükleer santral projesi üretmek zorunda kalabiliriz.
-
Bilge Kagan 11 yıl önce Şikayet Etkim takar ermenileri. yüzüncü yilmis vs.isterse ikiyüz olsun.nükleer santral türkiyenin kendi secimi,para vermeden bu teknolojiye ulasamayiz.ab ye gelince tek söylenecek sey, ab mi muhahaaa!Beğen Toplam 3 beğeni