Fatih Karakaya
Fatih Karakaya
HABER7 YAZARI
TÜM YAZILARI

Fransa İran'ı yaylım ateşine tutuyor!

GİRİŞ 05.02.2014 GÜNCELLEME 05.02.2014 YAZARLAR

Bu ABD, İsrail, İran, Fransa için de geçerlidir. Yapılan her bir anlaşma önce komşunun değil kendi devletin içindir. Kişisel yaşamımızda da bu böyledir. Genelde kendi ekonomik, sağlık durumumuza öncelik tanırız.

Bu İran konusunda hala Türkiye'de bazı insanların düşmanlıklarını anlamış değilim. Hadi onu bir kenara bıraktık IHH konusunda bu tavır nedir? Neden hala biz İran'la ticaret yapmayacakmışız?

Biraz geriye gidelim şöyle. Sırf İsrail istedi diye ABD ve Avrupa İran'a bir takım yaptırımlar uyguladı. İran'ı kaosa sürüklemek, bölmek ve yönetmek istiyorlardı.

Bu yaptırım döneminde İran'nın yanında yer alan yine Türkiye oldu. Bunu illa o ülkenin algıladığı İslam'ı benimsediği için değil elbette. Sonuçta komşumuz ve geçinmek zorundayız. Bir binada yaşadığınızı düşünün: her gün komşunuzla kavga edebilirsiniz hayatınızı zehir edebilirsiniz ya da sevmeseniz de zoraki gülümser hiçbir şey olmamış çalışırsınız.

Bundan aylar önce Türkiye'nin İran'a uygulanan yaptırımlara aldırmaması gerektiğini yazmış ve saman altından su yürütmeye devam etmesi gerektiğini dile getirmiştim. Zaten öyle yapılıyormuş!

Batı sürekli yaptırımları artırırken Türkiye ile İran ticaret hacmini geliştiriyormuş. Nasıl bizim ülkemizde hainler boş konuşuyorsa orada da hainler iki ülke arasını açmak için boş beleş konuşmalar yapıyordu.

Git zaman git zaman Avrupa krizi yaşamaya başladı. Yeni pazarlar bulmaları gerekiyordu. Almanya Fransa'ya, Fransa Almanya'ya tencere tava satsa ne yazar?

Fransa Afrika pazarına geri dönme kararı vermişti. Ülkeleri gizliden karıştırıp sonra askeri ile bir kurtarıcı gibi Afrika'ya abandı. Nerede karışıklık varsa Kahraman Fransa imdada yetişti ve Pazar sahibi oldu.

ABD ve dostları ise akıllarına Petrol zengini, genç nüfusu olan İran geldi. Batıda herkes her şeye doymuşken İran'a bir iğne bile satabilecek pozisyona geldiler. Üstelik onlar yaptırım yaptıkça kazanan Türkiye oluyordu. Gizliden gizliye kendi şirketleri bile Türkiye aracılığı ile İran'la ticarete devam ediyordu.

En sonunda cahiliye döneminde olduğu gibi yaptıkları kendi putlarını yemeye başladılar ve İran'a yaptırımları kaldırmaya başladılar. Fakat ortada yine bir sorun vardı. En zor günlerinde yanlarında olan Türkiye ve Türk şirketleri dururken İranlılar neden onlarla alış-veriş yapsın ki?

İşte burada operasyonlar devreye girdi. İtibarsızlaştırmalar, terörle bağdaştırmalarla prim yapmaya çalıştılar. Ve şimdi akın akın hepsi İran'a koşuyor.

 

Yaptırımlar daha tam kalkmadı. Önümüzde ki haftalarda kalkacak. Ama bugünlerde Fransa'nın TUSİAD'ı MEDEF yüzden fazla işadamı ile İran'a çıkarma yaptı. Aralarında Türkiye de iş yapan GDF SUEZ, AREVA, PEUGEOT gibi dev şirketler var. Şimdiden pazarı kapma yaırışındalar.

Şimdi yine soruyoruz: elalemin safı biz miyiz? Bu kadar büyük şirket İran'la ticaret yapmak için çıkartma yaparken birileri bizden İran'a savaş açmamızı mı bekliyor? Aynı insanlar komşularımızla sorunlu olduğumuzu iddia edip zevkten dört köşe olanlar değil mi?

Soruyorum Allah aşkına: Erdoğan bir Katar, Arabistan, Dubai gibi ülkeler için örnek bir lider olabilir mi? Despot liderlerin ilk seneler Erdoğan'I geçici görerek dost görünürken bir dünya liderine dönüşmesine fena bozulmaları normal değil mi?

Fransa'nın bile çıkarma yaptığı İran'da, kahraman gibi göründüğü Afrika'da Türkiye olmayacak da kim olacak kardeşim?

Fatih KARAKAYA - Haber 7
karakaya.fatih@gmail.com

YORUMLAR 1
  • mehmet asil 11 yıl önce Şikayet Et
    Çok Haklısınız. Neden kötü olalım. Neden düşman olalım zaten yeterince düşman var. abd,ing.israil yetmiyor mu ?
    Cevapla