Fransa'da ki seçimler ise burada ki Müslümanları çok ilgilendiriyor. Belediye seçimleri için 2. Tur yapılacak. 1. Turda %10 ve üstü alanlar 2. Tura katılma hakkı kazanıyor. %5 ile %10 alanlar ise başka bir liste ile koalisyon yapıp tek lise olabiliyor.

Geçen ki yazımda ilk defa büyükşehirde aday olan Tuncer Sağlamer'den bahsetmiştim. Bir ilk için %2,63 (1870 oy) aldı. Türkler bu seçimlerde de ayrı takıldı. Kimileri şantaja boyun eğdi, kimileri yine tuzağa düştü.

Nasıl ki Dersimliler hala CHP'ye oy veriyorsa biz Türkler'de batıda hala Sosyalistlere vermeye devam ediyoruz. Halbuki en büyük zararlar onlardan geliyor. Gezi sürecinde Türkiye'ye terörist muamelesi yaptılar, PKK'yı açıktan destekliyorlar ama biz vatansever Türkler hala Sosyalist diyoruz.

Tuncer Sağlamer 3500 oy olsa ilk defa muhafazakâr kesimden biri belediye başkan yardımcısı olacaktı. İnşallah bir daha ki sefere durum çok daha farklı olacak. Bu oy oranı yine de büyük bir başarı. Çünkü anketler %0,5 diyordu. Yine anketler sosyalistlerin adayını önde gösteriyordu.

Ama seçim sonuçları öyle olmadı. Sağın adayı 1200 oy farkı ile birinci gelerek 2. Tur için psikolojik üstünlük sağladı. Türk aday sosyalistlerin oyununu bozdu.

2. tur için yapılan görüşmelerde Tuncer bey  ilk önce Sosyalist aday (şu anki belediye başkanı) ile görüştü. Ama adam ukala bir şekilde ve emrivaki davranarak “bana destek vereceksin” havasında idi.

Sağın adayı ise çok daha farklı bir yaklaşım izledi ve Tuncer beyin 37 projesini hayata geçirme sözü verdi. Bununla da yetinmedi 2 tur arası büyük mitingde konuşma yapmasını istedi. İlk defa Türk kökenli bir parti başkanı bu şekilde meşrutiyet kazanmış oldu. Sosyalistler ise işin ucunu iyice kaçırdı.

Türklerden destek göremeyen sosyalistler Türk gazetecileri çağırmalarına rağmen hiçbir tanesi gitmedi. Daha da hırçınlaşan sosyalistler camilere şantaj yaparak “minare, yeni cami, vs..” izni vermemekle tehdit etti.

Yeni nesil Türkleri hesaba katamadılar. Gündemi takip eden, kimin ne yaptığını iyi bilen, verilen sözlerin yerine getirilmediğini apaçık gören yeni nesli göremediler ya da akıl hocaları göstermek istemedi. 

Gerçi camiler bir kez daha tuzağa düştü ve açıkça sosyalistleri destekleme kararı aldı ve bu doğrultuda camiler de (bazılarında) yönlendirmeli konuşmalar yapıldı.

Halbuki Sosyalistlerin liste İslam düşmanları ile dolu olduğunu çok iyi biliyorlar. PKK'ya desteklerini çok iyi biliyorlar. Buna rağmen açıkça desteği göze alabiliyorlar.

Aslında olay çok basitti. Sosyalistler Türkler olmadan da kazanabiliriz havasında idiler. İlk turda bunun öyle olmadığı görüldü ve şimdi çok az farkla biri kazanacak.

Böyle bir durumda Türklere önem veren sağcıları destekleyip şu anki belediye başkanının yenilmesini sağlasak önümüzdeki yıllar Türkler için bayram havasında geçerdi. Türkler olmadan hiçbir seçim kazanılmaz algısı oluşur ve er seçimde adam yerine konulurduk.

Şimdi ne olacak? Sosyalistler kazanırsa her zaman yaptıkları gibi Türklerle dalga geçmeye devam edecekler. Sağcılar kazanırsa Türkler sayesinde olduğunu bilecek ama camilerin “karşı tarafta” yer aldığını unutabilecekler mi?

Fatih Karakaya - Haber 7
karakaya.fatih@gmail.com