Avrupa'nın en büyük sorunu İslamofobi!
Kendi topraklarında "farklı vatandaşlarını" üvey evlat görüp onların hor görülmesine göz yummak kendi ayağına kurşun sıkmak gibi bir şey olsa gerek. Dünyanın neresinde olursanız olun radikalleşmeler hep baskılardan, dışlanmışlıklardan gelir.
Bugün Fransa'nın ya da başka bir Batı ülkesinin İslam topraklarında yaptığı ya da kendi diyarında özgürlükleri kısıtlayıcı davranışlarda birileri bunu kullanmaktan geri kalmıyor.
İslam adına çıkan bir takım sapık insanlar için gerekçe olabileceği gibi niyetleri gerçekten halis insanlar bile nefret eder oluyor.
Gün geçmiyor ki Fransa İslamofobik bir olayla karşılaşmasın. Bu köşede birçok örneğini verdik. Şimdi ise yeni bir versiyonu ile daha karşı karşıyayız.
Fransa'nın en büyü 2. Kenti olan Lyon'da son bir aydır 30'a yakın Müslüman aile tehdit içerikli, nefret söyleminin had safhada olduğu mektuplar alıyor.
Türkiye'de laikliğin elden gitmesini alkol yasağına bağlayan "münasebetsizler" gibi Fransa'da da domuz tüketimine bağlayanlar var. "Domuzuma dokunma" diyecek kadar da kampanya yapıyorlar.
Mektubu gönderenlerin ne kadar cahil olduğu açıkça belli olan bu olayda, her Müslüman Arap, her Arap Müslüman sanılıyor.
Mektupta Müslümanların sistemden faydalanarak çökertmeye çalıştığı iddia ediliyor. Sistem dedikleri sosyal yardımlar. Fransa sosyal yardımlar konusunda en önde gelen ülke. Hele çocuk sayısı çoksa devlet sizi daha başka seviyor.
Onlara ülkelerine dönmeleri çağrısı yapılıyor. Aksi takdirde kötü şeyler olacak deniyor. Ya bizim gibi olun ya defolun deniyor. Ölüm tehditleri olmazsa olmazı.
Ev halkı huzursuz. Özellikle kadınlar çok korkuyor. Çocukları için çok korkuyor, aileleri için çok korkuyor. Ya sokağa çıktığımızda bir şey olsa? Ya çocuğum okula giderken başına bir şey gelse?
Yasal olarak elbet savcılar soruşturma yürütüyor ancak her nedense hala tepedeki siyasiler açıklama yapmış değil. Geçtiğimiz yıllarda bir sinagoga ulaşan tehdit mektubu ulusal güvenlik sorunu hale gelmişti. Elbet bu tür olaylar asla hoş görülmemeli. Ancak Müslümanlar söz konusu olunca da "oh olsun" moduna geçmekte neyin nesi.
Her geçen gün kriz insanları çaresiz kılıyor. İşsizlik güçsüzlük arttıkça neo nazi gruplar artmaya devam ediyor. Daha geçen gün "Doubs" bölgesinde bir nazi grubu dağıtıldı. Medyaya göre tek suçları her yıl Hitlerin doğum gününü kutlamak!
Bu gruplar bir araya geldikçe sınırı daha da aşmak için çalışacak. Müslümanlara karşı fazla hoşgörülü olduğunu iddia ettiği devletine - hükümetine düşman olacak. Yarın bu gruplar asayişi tehlikeye atacak.
İslam karşıtlığını kullanan partiler AB milletvekili seçimlerinde birinci olacak. Onlar AB'ye de karşı. Sonuç ne olacak sizce? Tüm işlemini yitirmiş koskoca bir AB parlamentosu! Yani çöküşün hızlanışı!
Bugün belki İslamofobiyi kendinize bir destek gibi görüyorsunuz. Hiçbir zaman Müslümanlara nefret söyleminiz size fayda vermeyecek. Günü kurtaracağız diye yarınınızı yakmayın beyler.