Camiye gider, tecavüz eder!
Hatta Abdullah amca François’ya fırça çekmiş, “rahat dur” demiş. François da “aman Abdullah amca ver elini öpeyim, biz ettik siz etmeyin” demiş. Bunun üzerine de Türkiye Fransa’yı cezalandırmaktan vazgeçmiş!
Tabii hayal kurmak güzel bir şey. Birkaç yıl rahat kalmak ne kadar ulaşılmaz bir hedef! Seçim olsa da olmasa da ne Türkler, ne de Müslümanlar rahat kalacaklar. Bunun tersini bekleyenler hayal kırıklığına uğramaya mahkum.
Fransa Cumhurbaşkanlığı seçim sürecinde defalarca hatırlattık. Sarkozy’nin gitmesine sevinenler çok yakında şok olacak diye. En azından Sarkozy mert bir adamdı. Düşmanlığı açık ve netti, ve kime karşı savaştığınızı biliyordunuz. Ama Hollande yüzünüze gülüp arkanızdan vuran türden biri.
Nitekim beni de şaşırtacak bir şekilde dış işleri bakanı (Türk düşmanı - siyonist) Laurent Fabius yeni bir Ermeni yasası olmayacağını duyurdu. Anayasa Konseyinden geçmeyecek bir yasaya gerek yok dedi. Bu açıklamalara hiç sevinmemiştim çünkü samimi bulmuyordum ki bir gün sonra Ermeni dernekleri temsilcilerinden basın açıklaması geldi. Duyuru da o gün görüştükleri François Hollande’un dışişleri bakanını yalanladığını ve yakında yeni yasanın çıkacağı sözünü verdiği bildiriliyordu.
Cumhurbaşkanı bu duyuruyu yalanlamadı. Zaten seçim kampanyası boyunca da bu sözünde duracağını söyledi. Şimdilik verdiği her sözü tutmaya çalışan biri imajını korumak istiyor. Bir tarafta ona oy veren 2 milyon Müslüman, diğer tarafta Sarkozy’e oy veren 300 000 Ermeni! Bu kadar mı değersiziz? Bu kadar mı iticiyiz? Bu nasıl bir mantık, nasıl bir strateji anlamış değilim. Ne de olsa beleşçi milletiz ya! Hadi alırken beleşçiyiz de satarken niye öyleyiz? Otomatik sosyalistlere destek vermeye devam ettikçe kendim ettim kendim buldum türküsünü söylemeye devam edeceğiz.
Sosyalistlerin gelmesi rahatlığımıza sebep oldu ama bir ay gibi kısa sürede yaşanan olaylar çok daha çalışmamız gerektiğini gösteriyor. Fransa’da üniversite hocaları derslerinde özgürdür. İstedikleri dersi, istedikleri şekilde verirler. Bu bağlamda insani yardım faaliyetleriyle tanınan Profesör Oberlin bir derste 2009 İsrail’in Gazzeye saldırısının uluslar arası suçlar kategorisinde hangisine girdiğini sormuş. Anında Yahudi Öğrenci derneği laikliğe aykırı diye şikayet etmiş, üniversite dekanı hocadan savunma istemiş. Adam yıllardır Filistin’i savunduğu için aforoz edilmek isteniyor.
Bu olaydan birkaç gün sonra ise başka bir hoca hukuk sınavında şöyle soru sormuş: “Cezayirli bir kız zorla yakın akrabası ile evlendirilir. Adam sürekli camiye gider, karısına tecavüz eder, çoğu zaman eve gelmez ve karısı dışarı çıktığında dövmekten çekinmez!. Bu durum aşağıdaki suçların hangisine girer?”
Öğrenciler de tıkır tıkır cevap vermiş ancak anti faşist bir derneğin soruyu görmesiyle mahkemeye taşımış. Mahkeme devam ediyor, büyük ihtimal de bir şey olmayacak. Üniversite rektörü ise sorunun tamamen doğal olduğunu, günlük olaylardan derlendiğini açıkladı. Burada sorun camiye gider deyip ardından suçları saymaları. Sanki camiye gitmek bu suçları işlemeye itiyor, her Müslüman böyle gibisine.
Konu öylece kapandı, kimse takmadı. Yakında sırf Müslüman olmak bile tüm suçları işlemeye neden diye sınavlar verirler.
Diğer bir yandan bir çok camiye, bir çok Müslümana saldırılar oldu. Bir banka, başörtülü bir bayanı güvenlik gerekçesi ile içeri almadı. Medya hiç bahsetmedi, bahsedenler yine “bizimkiler” oldu.
Ancak geçen gün bir trende 2 Arap ve 1 Yahudi kavga ettiler. Araplar asker olmak için sınava gidiyorlardı. Yahudi ise ailesinin yanına. O günkü kavgada polise şikayet olmamasına rağmen ertesi gün Yahudinin şikayet etmesi üzerine acayip şekilde medyatikleşti. En üst tepedekiler antisemitizmi kınadı. Fransa tarihine savaş olarak yorumlandı! Gençler askerlik şubesinden alınarak ırkçılıktan tutuklandı. Ama yaptıkları açıklamada kavganın yüksek sesle telefon görüşmesi yaptığından çıktığını anlattılar. Yahudi genç ise telefonda kardeşinin ismini söylemesi ile Yahudi olduğu anlaşıldığını o yüzden saldırıya uğradığını söyledi. Trende olanlar ise Arapların lehine tanıklık ettiler. Buna rağmen savcı olayı antisemitizm olarak tanımladı ve şimdi gençleri büyük hapis cezası ile karşı karşıya. Medya Arapların açıklamasına yer vermedi.
Yasin adında genç açıklamasında “2 Fransız kavga etse 24 saat nezaret, 2 Arap kavga etse 24 saat nezaret ama bir Arap ile bir Yahudi kavga etse Arab’ın hayatı söner!”
Daha fazla söze gerek var mı?
Hollande seçilmiş oyyy oyyy, beleşten oyum var gel al oyyy oyy. Ben sana oy verdikçe beni süründür oyyy oyyy. Beleş oy beleş!
Karakaya.fatih@gmail.com
Twitter.com/fkarakaya
-
mermus 13 yıl önce Şikayet Etcamiye gider, tecavüz eder!. bebek de yapar , kariyer de...Beğen
-
zehra yavuz 13 yıl önce Şikayet Etmüslüman erkekler avukat olsalardi, üniversitede ders verselerdi, medyada seslerini yükseltselerdi.... söyle bir sey hayal edin: avrupadaki üniversitelerde bilgili-kültürlü müslüman erkekler ders veriyorlarmis, basina islamiyet hakkinda aciklamalar yapiyorlarmis, ciddiye alinan kitaplar yaziyorlarmis...müslüman erkekler yönetmen olup, avrupada rekorlar kirilan filmler cekip, en iyi islami yasami , islam-tarihini avrupalilarin-batililarin anlayacagi sekilde cekiyorlarmis...vs..vs..yok yok yok. olsa da sayica cok az. maalesef. müslüman aileler ogullarini cogunlukla simarttilar, bu yüzden avrupada onlarca yildir orta-sinif olusturamadik. nereye varacak bu? daha bir 10 sene daha böyle devam ederiz, yeni nesil farkli yetistirilene dek sabredecegiz. müslüman kadinlar basörtüsü meselesi yüzünden farkli yerlere gelemiyorlar cogunlukla. istisnalar var ama bu bizim hayatimiza cok yansimiyor.Beğen Toplam 14 beğeni